Yazdır
CHP Genel Başkan Yardımcısı ve Parti Sözcüsü Bülent Tezcan, yaptığı açıklamada, AK Parti Genel Başkan Yardımcısı ve Parti Sözcüsü Mahir Ünal'ın bugünkü bir açıklamasında Kılıçdaroğlu için "ahlaksız" ifadelerini kullandığını kaydetti.
"Ünal'ın bu hastalıklı dili acilen tedaviye muhtaçtır." diyen Tezcan, CHP'nin "ahlak tavsiyesine ve değerlendirmesine ihtiyacının olmadığını" bildirdi.
Ünal'ın Kılıçdaroğlu için "Tarihin çöplüğündeki yerini aldı." sözlerine de yer verdiğini aktaran Tezcan, şöyle devam etti:
"Şunu unutmasın ki AK Parti Sözcüsü, tarihin çöplüğü diktatörlerin yeridir. Tarihin çöplüğünde kimin olduğunu arıyorsa kimin sözcülüğünü yaptığına baksın. Adalet için 435 kilometre yürüyenin tarihteki yeri şeref locasıdır. Genel Başkanımız Kemal Kılıçdaroğlu adalet yürüyüşü, demokrasi ve özgürlük mücadelesiyle tarihteki şeref locasındaki yerini daha şimdiden ayırtmıştır. Erdoğan, darbe önlendikten sonra 4 gün Ankara'ya gelememiştir. Genel Başkanımız ilk günden itibaren 15 Temmuz darbe girişimine kararlı bir karşı duruş göstermiştir ve onun talimatıyla CHP'li milletvekilleri TBMM'ye gidip bombaların altına başını sokmuştur."
"İçimizdeki demokrasi yarışını anlayamazsınız"
Kılıçdaroğlu'nun her türlü darbeye karşı demokrasiyi savunduğunun altını çizen Tezcan, "Kılıçdaroğlu, 15 Temmuz darbe girişimine karşı da 20 Temmuz sivil darbesine karşı da ilk günden beri kararlı bir direniş göstermiş, demokratik duruşunu sergilemiştir." diye konuştu.
Tezcan, Mahir Ünal'ın konuşmasında CHP'li üye ve delegelere de tavsiyede bulunduğunu belirterek, şunları kaydetti:
"Mahir Ünal'a sesleniyoruz, bizim üyemiz ve delegemize tavsiyede, telkinde bulunmak, akıl vermek senin haddine düşmez. CHP, saray darbelerinin partisi değildir. Hiçbir CHP'li Erdoğan'ın sözcüsünün tavsiyesine ve telkinine muhtaç değildir. Siz, bizim içimizdeki demokrasi yarışını anlayamazsınız çünkü demokrasi özürlü bir kültürün temsilcisisiniz. CHP içinde yaşanan demokrasi kültürüne dil uzatmaya kalkmayın. CHP hiçbir zaman dışarıdan dizayn edilecek bir parti olmamıştır ve bundan sonra da olmayacaktır. Siz kendi işinize bakın."