Etik ve İtibar Derneği TEİD İletişim Uzmanı Cansu Kızılkaya, iş dünyasının her geçen gün değişerek teknolojiye ve yeni koşullara uyum sağlamaya çalıştığını belirterek, “Değer odaklı baktığımızda bu değişimde büyük ölçüde uluslararası düzenlemelere borçlu olduğumuz adil rekabet, kurum kültürü, iş etiği gibi kavramları sıklıkla duyuyoruz. Bu kuşkusuz olumlu bir gelişme. Ancak iş dünyasında atladığımız en temel kavramın adı kadın“ diyor.
Yönetici rollerde kadınlar az
21. yüzyıla gelinmiş olsa da iş dünyasının kadınlara fazla kucak açtığını söylemenin mümkün olmadığını ifade eden Kızılkaya, şunları kaydetti: “Bir kadın olarak kendi ayaklarınızın üzerinde durmaya kararlıysanız kendi yerinizi açıyorsunuz. Ancak işiniz ‘işadamları‘na göre daha zor. Uluslararası organizasyonların konuşmacılarına baktığımızda, yönetim kurullarında, büyük organizasyonların toplu fotoğraflarında, devlet erkanında vb. önemli pozisyonlarda kadınların sayısı parmakla gösterilebilecek kadar az. Dolayısıyla atılması gereken çok adım olduğunu görüyoruz.“
Eşit işe eşit olmayan ücret
Yalnızca Türkiye‘ye özgü olmayan bu durumun Avrupa’da da tepkiye yol açtığını söyleyen Kızılkaya, şu bilgileri verdi: “Fransa’da düşünce kuruluşu Fondation Concorde‘un araştırmasına göre kadınlar aynı şartlardaki aynı iş için erkeklerden ortalama %26,3 daha az kazanıyor. Bir başka Avrupa ülkesinde bu konuya dikkat çekmek için 7 Kasım 2016 tarihinde binlerce İzlandalı iş kadını, aynı şartlarda çalışan erkek meslektaşlarına göre artık karşılığını almadıkları saat olan 14:38‘de işi bıraktı. Benzer şekilde 3 Kasım 2017’de Fransız kadınlar, 2017 yılı için artık bedavaya çalışmaya başladıkları 11:44 saatinde paydos etti.“
2234 yılında ‘eşitlik‘ geliyor
Dünya Ekonomik Forumu‘nun 2017 yılı raporuna göre iş dünyasında kadın erkek eşitliğinden tam anlamıyla söz edebilmek için 217 yıl kadar beklemek gerekeceğini söyleyen Kızılkaya, bu sayının 2017 yılında 170 yıl olarak açıklandığını, geçen yılki revizyonla 47 yıl daha ilave edildiğini belirtti.
Diğer yandan, kadınları yönetici pozisyonlarında da görmenin zor olduğunu ifade eden Kızılkaya, KPMG Türkiye‘nin iş dünyasında yönetici kadının yerine ışık tutmak için 2017 yılında gerçekleştirdiği “Kilidi Kırmak” araştırmasının önemli sonuçları ortaya koyduğunu söyledi. Kızılkaya, bu araştırmaya göre kadın yönetici olmanın önündeki beş engeli kadının büyük bir şartlanmayla baştan yöneticiliğe düşünülmemesi, kadının kendi şartlanmışlığı ile zaten yöneticiliği hedefine koymaması, kadının anneliğinin engel olarak görülmesi, annelik için verilen aranın zaman kaybı olarak değerlendirilmesi, kadınlar işe alınırken ya da yönetici konumuna getirilmesi düşünülürken “Evliliği ya da anneliği çok çalışmasına ya da seyahat etmesine engel olabilir önyargısının zihinlerde hakim olması“ olarak sıraladı.
Önyargıları kırmak mümkün
Kadını ve erkeği kalıplardan çıkarıp ön yargılardan arındırmak için 200 yıl beklemenin anlamsızlığına vurgu yapan Kızılkaya, “Nasıl ki iş dünyasını yolsuzlukla mücadele ve iş etiği alanlarında toplumun itici gücü olarak görüyorsak, kadın erkek eşitliği açısından da aynı çaba gösterilmeli. İyi örnekler de var kuşkusuz. 18 Ocak 2018’de TÜSİAD adını “Türk Sanayici ve İş İnsanları Derneği” olarak değiştirdiğini açıkladı. Eğer ki bizler iş dünyasını geliştirecek değer tanımlamalarımızı insan üzerinden yapıyorsak, öncelikle ‘insan‘ tanımını doğru yapmamız gerekir. İş dünyası erkeklerden ibaret değil. Kadınlara emeklerinin karşılığını vermek için 2234 yılını beklemeyelim“ görüşünü dile getirdi.