9 Temmuz'da Cumhurbaşkanlğı Hükümet Sistemi'nin ilk kabinesinin açıklanmasının ardından piyasalarda güçlü bir satış dalgası başladı. Cuma günü piyasalarının kapanmasının ardından da Fitch'ten Türkiye'nin kredi notunu düşüren açıklama geldi. Ekonominin ünlü ismi Ali Ağaoğlu, Türkiye'nin kredi notunu yeniden yükseltmek için yapması gerekenleri sıraladığı yazısında, Fitch'in açıklamasına piyasaların vereceği tepkilerle ilgili öngörülerde bulundu.
İşte Ağaoğlu'nun o yazısı:
Fitch Cuma günü; piyasalar kapandıktan sonra; Türkiye’nin notunu BB+’dan BB’ye, görünümünü de ‘durağan’dan, ‘negatif’e düşürdü. Önümüzdeki 18 ay boyunca ev ödevimizi iyi yapmazsak, notumuzun ‘Çöp’ seviyesine inme ihtimali artmış durumda. Geçtiğimiz hafta içinde özellikle borsada yapılan satışlar, böylesi bir not indirimi ihtimalinin önceden ‘fiyatlanmaya’ başladığını düşündürüyor.
Borsadaki satışların sebeplerinden birisi Fitch olsa da, asıl sebebin temel ekonomik yapımız olduğunu göz ardı etmemekte fayda var. Satışların özellikle bankacılıkta olduğunu; bu sektörün ekonominin temel aktörleri ile iç içe olduğunu düşünürseniz; yaşanan satışların sadece bankacılık ile değil ekonominin bütününe dair ipuçları içerdiğini görebilirsiniz.
Fitch; yaptığı açıklamada buna da değinmiş ve yüzde 3 seviyesinde olan tahsili gecikmiş alacak rakamının büyüyebileceği; yüzde 127’deki kredi/mevduat rasyosunun (TL kredilerde yüzde 152 olduğunu ifade ediyor) yeni kredi verilmesi konusunda bankacılık sektörünü zorlayacağını, bunun da kredi büyümesini kısıtlayacağını söylüyor. Finansman koşullarındaki sıkılaşmanın, bankacılık sektörünün; her ne kadar önümüzdeki bir yıldaki taahhütlerini karşılayacak likiditesi olsa da; varlık kalitesinde baskı yaratacağını söylüyor. Fitch enflasyon konusundaki katılığın yanı sıra seçimler sonrasında yeni sistemin başta Merkez Bankası ve ekonomik politikalar konusunda yaratabileceği sorunlara da değinmiş.
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın faizler konusundaki görüşleri ve Merkez Bankası’nın başkan yardımcılarının atanması konusundaki yönetmelik değişikliklerinin bağımsız TCMB algısına yönelik yaratabileceği endişelerin de görünüm indirimleri konusundaki ‘nedenler’ olarak paylaşılmış.
Yabancıların gözü bizde
Bu son not indirimi ile Fitch ve Moody’s ‘yatırım yapılabilir’ seviyenin iki, S&P’ye göre de üç kademe altında notlanıyoruz. Kasım 2012’de Fitch, Mayıs 2013’te de Moody’s ‘yatırım yapılabilir (Investing Grade)’ notunu vermişlerdi. Mayıs 2013’ten bu yana dikiş tutmadık. Neredeyse o günden bu yana yokuş aşağı gidiyoruz.
Yatırım yapılabilir notumuzu uzun yıllardan sonra elde etmiş ancak çok da uzun süre koruyamamıştık. Yeniden bu seviyeye gelmemiz korkarım uzun yıllar alacak. Eğer, ev ödevimizi iyi yaparsak. Ancak Fitch’in de belirttiği gibi yeni Başkanlık döneminde bunu ne kadar hızlı yapabileceğiz, bunu önümüzdeki günler gösterecek.
Yeniden ‘yatırım yapılabilir’ notuna ulaşmak için yapmamız gereken çok ama çok şey var. Öncelikle hukukun üstünlüğünün tesis edilmesi, özel mülkiyetin korunması konusunda adımlar atılması gerekirken, biz “Malvarlığını Dondurma Komisyonu” kuruyoruz. ‘Ekonomik Olağanüstü Hal’ diye yeni bir kavram ile uğraşıyoruz. SPK; 31 Ağustos’a kadar bilanço verilerinin resmi açıklamasından önce “içeriden öğrenenlerin alım yapmasını” suç olmaktan çıkarıyor.
Bunların; yerli değilse de çok daha fazlasına ihtiyaç duyduğumuz yabancı yatırımcılar için çok da umut vaat eden düzenlemeler olduğunu söylemek hayli zor. Kısa vadeli çözümler için uzun vadeli çıkarlarımızı feda etmemiz; notumuzun yükselmesine katkı sağlamayacak. Yeni ekonomi yönetiminin; gerekirse iyi bir danışman kadrosuyla; notumuzun nasıl yeniden yatırım yapılabilir seviyeye yükseltilebileceğine dair detaylı ve hızlı bir çalışma yapmasında büyük fayda var. Aksi takdirde; ne Türkiye’ye ihtiyaç duyduğumuz kalıcı doğrudan yatırımlar gelecek, ne de cari açık finansmanı konusunda ucuz ve uzun vadeli kaynak gelecek. Asıl ihtiyacımız olanlar da bunlar değil mi?
Borsada dip neresi?
Geçtiğimiz haftanın en fazla hasar göreni, bir anlamda da ‘kaybedeni’ BIST 100 endeksi oldu. Geçtiğimiz hafta başında 100.807 seviyesini gören BIST 100 endeksi, Perşembe günü 88.168 seviyesine kadar geriledi.
Dolar bazında bakıldığında 2.1288 dolar bazında başladığı haftanın dördüncü gününde 1.8166 ile Nisan 2009’dan bu yana test edilmemiş olan seviyelere kadar bir geri çekilme yaşandı. Haftayı 1.8511 dolar seviyesinden kapatan BIST 100 için umutvar olmak; özellikle de Fitch’in kararından sonra zor görünüyor.
Teknik olarak 1.98 dolar seviyesinin aşağı kırılması ve haftalık kapanışların bu seviyenin altında kalması 1.45-1.55 dolar seviyelerinin görülme ihtimalinin artması anlamına geliyor. İllâ bu seviyelere gider miyiz? Anlamlı ve radikal önlemler alınmazsa, neden olmasın? Yok, derecelendirme kuruluşlarından ‘tüyo alır’ ve ‘ev ödevimizi’ yapar da suyun akışını tersine çevirirsek, en azından yeni düşükler görmekten kurtulabiliriz. Aksi takdirde bahsettiğim yeni düşüklerin görülmesi kaçınılmaz olacaktır.
Piyasa indirimi fiyatladı mı?
FItch’ten not indirimi Cuma akşamı piyasalar kapandıktan sonra geldi. Ancak ekonominin ve bankacılık sektörünün içinde bulunduğu durumu gören ya da öngören piyasa katılımcıları, olası bir not indirimini duymuş olmasalar da tahmin ettiklerinden önceden aksiyon almayı tercih etmiş görünüyorlar. Borsadaki bankacılık hisselerindeki sert satışları bununla açıklamak hatalı olmaz. Satış yapanlar da haklı çıkmışa benziyorlar.
Döviz tarafından çok; hisse senedi ve eurobond tarafında daha sert yaşanan bu satışların, bu hafta başında da devam etme ihtimali var. Ancak hızlarının, geçtiğimiz haftaya göre yavaşlaması ihtimali de az değil.
Fitch kararı öncesinde Perşembe günü dolar/TL kurunda 4.9776 ile tarihi zirve görüldü. Türkiye piyasalarının kapalı olduğu saatlerde görülen bu seviye, Cuma günü 4.8190’lara kadar geri çekilerek, Çarşamba günü görülen seviyelere kadar geriledi.
Ancak... Perşembe günü görülen seviyeler grafiklere ve akıllara nakşedildi bir kere. Bu seviyelerin yeniden görülmesi an meselesi artık. Alınacak ekonomik tedbirler bu seviyelerin yeniden test edilmesi için yeterince hızlı olabilecek mi? Eğer yeterince hızlı ol(a)mayacaksa, bahsettiğim seviyelerin yeniden görülmesi artık yüksek bir olasılık.
Hatta teknik olarak 5.25 dolar/TL seviyesi bir süre önce resmin içine girdi, Perşembe günkü hareketten sonra bu olasılık daha da artmış görünüyor. 10 yıllık tahvil getirilerinde 18.85 seviyelerini görmüş olmamız da bu olasılığı artıran bir başka unsur. Her ne kadar 10 yıllık tahvil getirileri haftayı yüzde 18.14 bileşik getiri seviyesinden kapatmış olsa da cari seviyelerin yüksek olması, henüz daha risk algısının da yüksek olduğunu söylüyor.
Dolar/TL için geçtiğimiz hafta test edilen 4.97’li seviyeler ilk önemli direnç.
Bu seviyenin yukarı kırıldığı bir durumda, 5.25-5.2750 seviyeleri yeni ‘teknik’ hedef olacak.
Diğer yandan Fitch açıklaması sonrasında 4.88’li seviyelere fırlayan ancak sonrasında sakinleşen piyasada 4.83’lü seviyelere gerileyen dolar/TL kurlarının 4.78 ve hatta 4.68 seviyelerine kadar; teknik analiz gözüyle; gerilemesi ihtimali var. Ancak temel analiz henüz bunu tam olarak destekler nitelikte değil. Hele ki Fitch’in not indirim kararından sonra...
Fitch, Türkiye'nin kredi notunu açıkladı