‘Aile Şirketlerinde Vergiye Küresel Bakış’ araştırmasından çıkan rapora göre nesilden nesile devredilmesi planlanan aile şirketleri için vergi maliyetleri ülkeler bazında ciddi değişiklikler gösteriyor.
Dünya gazetesinin haberine göre, ‘Aile Şirketlerinde Vergiye Küresel Bakış’ araştırmasının sonuçlarını değerlendiren KPMG Türkiye Vergi Bölüm Başkanı Abdulkadir Kahraman, vergilendirmelerin ülkeler arasında farklılık gösterdiğini belirterek, “Bazı ülkeler aile şirketlerinin gelecek nesle devri sonrasında başarılı olup büyümesi için ciddi vergi indirimleri yapıyor. Bazı ülkeler ise aile şirketleri içindeki devri herhangi bir devir işlemiyle aynı sayıp vergilendirerek ciddi vergi maliyeti yaratıyor. Büyüyen aile şirketleri canlı bir ekonomiye katkıda bulunur. Nesiller arasında vergi bakımından etkin devirler, girişimci ailelelerin kar getiren alanlara yatırım yapması için kaynak sağlar. Böylece yeni iş alanları oluşur, nesiller arasında inovasyona imkan sunar” dedi.
Batıda uygulama nasıl?
Kahraman, dünyada aile şirketlerinin devrindeki vergi uygulamalarından örnekleri şöyle anlattı:
Batı ekonomileri, gelişmekte olan ülkelere kıyasla aile şirketi devir işlemlerinde intikal ve veraset yoluyla daha fazla vergi uygulama eğiliminde. Batı ekonomilerindeki en önemli vergi istisnaları vergilendirmeyi nispeten başa baş değerlere taşıyor. Ancak bu indirimler yalnızca aile şirketlerinin karşılanması güç koşulları sağlaması durumunda mümkün oluyor. Diğer bir deyişle indirimler sanki uygulanmamak için tasarlanmış.
Kanada, Venezuela, Japonya’da mevcut tüm vergi istisnalarının ardından dahi aile şirketlerinin vefat yoluyla devrinde en yüksek vergi oranları uygulanıyor. Bu yöntem, şirket sahibi sağken devretmeye teşvik olarak anlaşılsa da; aile şirketi sahibi sağken yapılan devirlerde de en yüksek vergi oranları yine Kanada, Venezuela ve Avustralya’da uygulanıyor. Çin, Yeni Zelanda, Nijerya’da devirlerde hiçbir özel vergi uygulanmıyor.
Aile şirketlerini etkileyecek dünyadaki 5 önemli gelişme -Muafiyet tutarı ABD'de 11 milyon doları aştı
ABD’deki son vergi reformları aile şirketi devri için uygulanan vergi indirimlerini önemli ölçüde iyileştirdi. İntikallerdeki muafiyet tutarı (ABD vatandaşları ve oturma izni olanlar için) 11 milyon doları aşarak, (2018 yılı için, enflasyon endeksli) şirket sahiplerine veraset veya intikal aracılığıyla daha fazla varlığın devrini vergisiz gerçekleştirme imkanı sunuyor. 31 Aralık 2017’den geçerli olan bu vergi avantajları 31 Aralık 2025’te sona erecek. Sonrasında bu uygulamanın devam edip etmeyeceği konusunda netlik yok.
İngiltere'de aile şirketleri Brexit'e hazırlanıyor
İngiltere ve Avrupa Birliği (AB) halen Brexit konusunda nasıl yol alınacağı üzerine çalışmalar yürütüyor ancak bu durumun İngiltere’deki aile şirketlerini nasıl etkileyeceği henüz bilinmiyor. En büyük etkinin, AB vatandaşlarını önemli pozisyonlarda görevlendiren ve AB ile ticaret yapan aile şirketlerinin yaşaması bekleniyor.
Hükümetler kayıt dışı ekonomiye odaklandı
Birçok ülkede, kayıt dışı ekonomi oldukça yaygın ve aile şirketleri dahil birçok şirket, resmi iş yapılarının dışında faaliyet gösteriyor. Kayıt dışı ekonominin büyüklüğü mali baskı yaratarak, çoğunlukla işlemleri tamamen kayıt altında olan işletmelerin daha büyük bir vergi yükü üstlenmesine yol açıyor. Kayıt dışı işletmeler için, yasal muhasebe kayıtlarının, banka hesaplarının ve temsil/yönetimin bulunmaması karlılığı ve büyüme olanaklarını olumsuz yönde etkileyebilir.
Uzun ömür, devir planlarını sekteye uğratıyor
Artan yaşam süresi, şirket devir planlarını sekteye uğratma potansiyeli taşıyor. Zira şirket sahipleri, artık ileri yaşlara kadar iş hayatında kalıyor. Gelecek nesil için yönetime geçme süresi uzadıkça, kariyer beklentileri ve sektörde kalma isteği değişebilir. Gelecek neslin bağlılığının korunması için anlamlı pozisyonlar oluşturulması gerekiyor.
Y kuşağı geleceğin iş seçeneklerini değiştiriyor
Y kuşağı, aile şirketlerinin devrine ilişkin görünümü değiştiriyor. Y kuşağı önceki nesillere kıyasla daha global düşünme eğiliminde. Y kuşağının değerleri daha fazla sosyal farkındalık taşıyor ve hedefleri de daha hümanist. Her nesil değişikliğinde olduğu gibi, Y kuşağının aile şirketinde geleneksel bir rol kabul etmek yerine daha farklı fikirlere sahip olması beklenebilir. Aile şirketlerini sosyal sorumluluk sahibi bir tutumla geliştirmek isteyebilirler.