Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Brüksel'deki zirvesi dönüşü gazetecilerin sorularını yanıtladı. Erdoğan, bedelli askerlik düzenlemesinin en geç ekim ayına kadar çıkarılabileceğini belirtti.
Bedelli askerlik üzerinde Milli Savunma Bakanlığı'nın çalışması olduğunu söyleyen Erdoğan "Zannediyorum, en kötü ihtimalle yeni yasama döneminde açıklamış oluruz. O zamana kadar da hazırlıklarımızı bitirmiş oluruz. Belki Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi ile çıkarmayı da deneyebiliriz" dedi.
NATO Zirvesindeki temaslarına ilişkin gazetecilerin sorularını yanıtlayan Başkan Erdoğan, "Zirve münasebetiyle terörle mücadelede müttefik ve ortaklarımızdan terör örgütleri arasında ayrım gözetmeksizin tam destek ve dayanışma beklediğimizi vurguladık.'' dedi.
BEDELLİ ASKERLİK KONUSU
Başkan Erdoğan bedelli askerlik bekleyen milyonlarca genci sevindirecek açıklamalarda bulundu. Erdoğan, bedelli askerliğin en geç yeni yasama yılında (Ekim) açıklanacağını söyledi.
Erdoğan "Konuyla ilgili olarak Milli Savunma Bakanımız çalışmalarını yapacaklar hazırlıklarını yapacaklar. Bunu inşallah seçimden sonra ele alacağız demiştim. Nasılı, nedeni, her şeyiyle, MSB yapacak çalışmayı. Ne kadar kişiyi kapsayacak, hangi yaş grupları arasında olacak, ücret ne kadar olacak, tüm bu konular belirlenecek. Zannediyorum en kötü ihtimalle yeni yasama döneminde açıklamış oluruz. O zamana kadar da hazırlıklarımızı bitirmiş oluruz. Belki Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi ile çıkarmayı da deneyebiliriz. O zaman daha erkene çekmiş oluruz." dedi.
"MÜTTEFİKLERİN GÜVENLİK KAYGISININ CİDDİYETE ALINMASI"
İki günlük zirvenin birinci gününde gündemin ağırlıklı maddesi külfetin adil paylaşımı konusuydu. Bu çerçevede, Türkiye’nin üzerine düşen sorumlulukları fazlasıyla yerine getirdiğine işaret ettik. Müttefiklerin güvenlik kaygılarının ciddiyetle ele alınmasının zorunluluğunu, bunun güvenliğin bölünmezliği ilkesinin bir gereği olduğunu belirttik.
Zirvede NATO’nun karşı karşıya kaldığı küresel sınamalara kendini uyarlamasına ve Avrupa Atlantik bölgesinde barış ve istikrarı korumaya yönelik önemli kararlar aldık. Bu çerçevede NATO’nun uyarlanmış komuta yapısı, müttefiklerin Afganistan’a desteğinin artırılması ayrıca kararlaştırıldı.
Yine Irak’ın terörle mücadele kapasitesini güçlendirmeyi de içerecek şekilde güvenliğine katkı sağlamak amacıyla bir eğitim misyonu başlatılmasına karar verildi. NATO’nun Irak’ta başlatacağı eğitim misyonuna komutan yardımcılığını üstlenecek olmamız Irak’ın istikrar ve güvenliğine atfettiğimiz önemin ve NATO’ya taahhüdümüzün somut bir tezahürüdür.
Keza ittifakın güney bölgesinde istikrarı yayma gayretleri kapsamında Tunus ve Libya’nın savunma ve güvenlik kurumlarının güçlendirilmesi konusunda somut adımlar değerlendirildi.
İttifakın açık kapı politikası bağlamında Makedonya’ya NATO’ya üyelik müzakerelerine başlaması için davette bulunuldu. Türkiye olarak bundan duyduğumuz memnuniyeti özellikle ifade etmek istiyorum. Ülkemiz başından beri ittifakın açık kapı politikasının Avrupa Atlantik bölgesinde güvenlik ve istikrarı artırmaya matuf stratejik bir araç olarak görmüş ve desteklemiştir.
Bu nedenle Türkiye bölgedeki ülkelerle tarihi bağlarımızdan da hareketle Bosna Hersek ve Gürcistan’ın ittifakla angajmanının geliştirilmesi konusunda azami gayret göstermiştir. Bu yıl sonuna kadar da bunun bitirilmesi için gerekli görüşmeleri başta Dışişleri Bakanımız olmak üzere devam ettireceklerdir. Zirvede ayrıca askeri risklerin azaltılması ve şeffaflığın sağlanması amacıyla Rusya ile siyasi ve askeri diyaloğun canlandırılması gereğine işaret ettik.
NATO - AB İŞBİRLİĞİ
NATO – Avrupa Birliği işbirliğinin uzlaşılan çerçevede geliştirilmesine desteğimizi teyit ettik. Bunun için Avrupa Birliği’nin savunma ve güvenlik konularında ülkemize yönelik taahhütlerini yerine getirmesi gerektiğini de vurguladık. Zirve vesilesiyle muhataplarımla önemli ve içerikli ikili görüşmeler gerçekleştirme fırsatı da buldum." dedi.
MERKEL'E FONLARI GÖNDERİN UYARISI
Almanya Şansölyesi Merkel ile görüşen Erdoğan, "Sayın Merkel ile ikili ilişkilerimizi, Avrupa Birliği sürecini ve bölgesel konuları ele aldık. İkili ekonomik ilişkilerimizin özellikle geliştirilmesini aramızda değerlendirdik. Bunların başında Almanlarla yaptığımız savunma sanayi işleri var. Bunların geliştirilmesini hususunu konuştuk. Mutabakatımız var. İkili ekonomik ilişkileri çok daha yoğun şekilde geliştireceğiz. Görüşmemizde, 18 Mart Mülteci Anlaşması gereği Türkiye’ye aktarılması gereken fonlar da gündeme geldi. Biz bu fonların bize aktarımının hızlandırılması gerektiğini söyledik. Biliyorsunuz 3 + 3 milyar Avro gibi bir rakamdı. Bunun birinci dilimiyle ilgili verilen söz maalesef henüz yerine getirilmedi. O da zaten 957 milyon avro. Bunlar zaten harcanan rakam. Ama bunun dışındaki dilim maalesef verilmedi. İkinci dilim zaten yok ortada. 3 milyar avro ise şu anda onların verilmesinin gerektiğini söyledik. Bunları Sayın Merkel’e söylediğimiz gibi Sayın İtalya Başbakanına da söyledik, aynı şekilde Fransa Cumhurbaşkanı Sayın Macron’a da da söyledik." dedi.
ALMANYA'DAKİ ACI DAVA
Erdoğan Almanya'da önceki gün sonuçlanan NSU davası ile alakalı, "Evet, NSU davasına da değindik. NSU davasında çıkan kararın tatmin edici olmadığını, meselenin özüne inilmesi gerektiğini söyledik. Bu bir tür Gladio olayı olabilir, bunun derinine inilmesi gerekir. Burada sadece o kadının müebbet alması, mazlum mağdur aileleri tatmin etmeyecektir. Bu işin sıradan bir olay olmadığını düşünüyoruz. Konunun tüm boyutlarıyla araştırılması gerektiğini söyledik. Kendileri de çok farklı düşünmüyorlar.
Örgütün öldürdüğü insan sayıları ortada. Açıklanan kararda ise bir kişiye müebbet, diğerlerine 10, 5, 2, 3 yıl gibi hapis cezaları verildiğini görüyoruz. Bu tür bir karar elbette mağdur aileleri de bizi de tatmin etmiyor. Bunları Sayın Merkel’in kendisine açıkça ifade ettim.
Sayın Merkel’le görüşmemizde, terörle mücadele konusunda daha kararlı ve tutarlı bir tavır takınılması gerektiğini de belirttik. Özellikle Almanya’daki FETÖ ve PKK mevcudiyeti konusundaki endişelerimiz devam ediyor.
Görüşmemizde, Almanya Cumhurbaşkanı Steinmeier’in davetiyle bu yıl Almanya’ya yapacağım ziyareti de ele aldık. Bu ziyaret vesilesiyle kendileriyle bir de Almanya’da tekrar yüz yüze buluşma imkanı da bulacağız." dedi.
İTALYA İLE DAHA VERİMLİ BİR SÜREÇ
İtalya Başbakanı Conte iile görüşen Erdoğan, "Hem ikili hem de bölgesel konuları görüştük. İtalya Başbakanı Conte ile kapsamlı ve güzel bir görüşme yaptık. Öyle zannediyorum ki İtalya ile bu dönem çok daha hareketli ve verimli bir süreci yaşayacağız. 2017’de İtalya ile ikili ticaretimiz 20 milyar dolara ulaştı. Savunma sanayi alanında önemli ortaklıklarımız var. Fransa’nın da katımlıyla Eurosam üzerinden uzun vadeli projeler yapacağız. Suriye, Libya, terörle mücadele ve düzensiz göç konusunda İtalya ile birlikte çalışma ve yakın temasta olma kararı aldık. Gümrük birliğinin güncellenmesi konusunu da müzakere ettik." dedi.
MACRON'A PKK/PYD UYARISI
Fransa Cumhurbaşkanı Macron ile uzun ve kapsamlı görüşmede bulunan Başkan Erdoğan, "Savunma sanayi alanındaki işbirliğimizi güçlendiriyoruz. Sinop'taki nükleer santrali, Japonya-Fransa-Türkiye olarak ortak inşa ediyoruz. Zaman kaybını telafi etmek, santralin bir an önce kurulmasını temin etmek için görüşmeleri artıracağız. Terörle mücadele konusunda Fransa’dan beklentimiz kararlı ve tutarlı olmasıdır. PYD ve YPG gibi örgütlerin korunmasının ve kollanmasının kabul edilemeyeceğini belirttik. İran nükleer programını, ABD’nin muhtemel yaptırım sürecini, Libya’daki gelişmeleri ve Bosna’nın NATO’ya katılımını ele aldık. Türk vatandaşlarının Schengen bölgesine seyahatlerinde vize muafiyeti sürecini de gündeme getirdik." dedi.
ÇİPRAS'TAN 8 DARBECİ ASKERİ İSTEDİ
Erdoğan, Brüksel’de yaptığım son ikili görüşme ise Yunanistan Başkanı Çipras’laydı. Görüşmemizde Yunanistan’da bulunan 8 darbeci asker, Ege’deki güvenlik durumu, göç ve mülteciler konusundaki işbirliği, Atina’daki cami, Müslüman azınlık, Kıbrıs meselesi, Rum tarafının tek yanlı hidrokarbon arama faaliyetleri gibi konuları ele aldık.
Çipras, iyi niyetli hareket ediyor, ilişkilerimizi geliştirme iradesi var. Ama mesafe almak için daha çok çalışmamız gerekiyor. Mesafe almaya da şiddetle ihtiyacımız var. Çipras’la görüşmemizde, askeri meseleleri de konuştuk. Ayrıca Türk yatırımcıların oradaki yatırımlarına da değindik. Yunanistan, Türk yatırımcıları hep beklemiştir, beklemeye devam ediyor.
Yunanistan’la sağlıklı bir çalışmayla sıkıntıları pekala aşabileceğimize inanıyoruz. Yunanistan’a kaçmış olan FETÖ’cü 8 askerin durumunu, sınır ihlali yaptıkları için Türkiye’de yargılanan iki Yunan askerlerinin durumunu da konuştuk.
Ayrıca, Fethiye Camii, Atina’da cami meselesi, bunların restorasyonu meselesini de konuştuk. Batı Trakya konusunu ciddi manada ele aldık. Batı Trakya’da atamayla mütfü değil seçimle müftü gelmesi konusunu hatırlattık. İnşallah seçimle mütfü olacak. Hayır demiyor, yeni sisteme geçeceğiz diyor, atama olayını kaldıracağız diyor. Yani bu konuda bir yeşil ışık yaktı diyelim ama, henüz iş bitti diyebilecek durumda değiliz.
Bizim mücadelemizi asla engellemez. Bizim FETÖ ile mücadele konusunda ne denli kararlı olduğumuzu, Sayın Çipras dahil herkes biliyor. Kendisine, 15 Temmuz darbe girişimi sonrasında, helikopterle kaçtıkları Yunanistan’da barınmakta olan 8 darbeci askerin Türkiye’ye iadesinde ısrarcı olduğumuzu anlattım. Tabii o da, Edirne’de sınır ihlali yapan askerlerinin üzerinde duruyor.
Meselelerin halli için iyi niyetli biçimde gayret gösterme konusunda mutabık kaldık.
KIBRIS MESELESİ
Kıbrıs meselesini de konuştuk. Adanın kuzeyindeki güneyindeki gelişmeler noktasında Guterres çerçevesi diye anılan planı konuştuk. Guterres, bu konuda bölgeye bir kadın temsilcisini gönderecek. Çalışmaları olacak. Bu konuda da Çipras’la görüşmelerimizi gerçekleştirelim. Gerek dışişleri bakanım, gerek istihbarat gerekse genelkurmay başkanlarımız karşılıklı olarak bir araya gelip bunları, Ege’yle ilgili konuları görüşecekler, olgunlaştıracaklar. Daha sonra biz de görüşeceğiz." dedi.