KPMG, GCC (Körfez Arap Ülkeleri İşbirliği Konseyi) üyesi ülkelerdeki bankacılık sektörünü analiz etti. Körfez ülkelerinden Bahreyn, Kuveyt, Umman, Katar, Suudi Arabistan ve Birleşik Arap Emirlikleri’nden 56 bankayı inceleyen ve 2016 ile karşılaştıran KPMG raporu yayımlandı. Rapora göre 2 trilyon dolarlık hacme ulaşan Körfez ülkeleri bankacılık sektörünün 2017’de elde ettiği kar 32,2 milyar dolar. Körfez bölgesi büyüme konusunda ise sıkıntılı.
KPMG Türkiye Finansal Hizmetler Sektör Lideri Sinem Cantürk, raporda Körfez İşbirliği Konseyi üyesi ülkelerdeki güçlü ticari bankaların 2017 mali sonuçlarının değerlendirildiğini söyledi. Cantürk, bölgedeki hayli zorlu siyasi ve ekonomik koşullarda alınan olumlu sonuçların etkileyici olduğunu belirtti. Sinem Cantürk, “Rapor, bölgedeki bankacılık sisteminin esnekliğini yansıtıyor ve artan iyimserliği öne çıkarıyor. Olumlu finansal sonuçları yükselen petrol fiyatlarıyla birlikte değerlendiren rapor, bankaların daha muhafazakar stratejilere kaydığını gösteriyor. Bölgede yenilikçi ve büyüme odaklı bir yaklaşım bulunsa da var olan zorluklar da vurgulanıyor” dedi.
KPMG raporundan bazı başlıklar şöyle:
Bu yılki sonuçlar, Körfez bölgesinde bankacılık sektörünün esnekliğini ve siyasi-ekonomik zorlukları aşma yeteneğini gösteriyor.
Ancak iyi performans gösterseler de bankaların 2017’de ulaştıkları büyüme oranları hala yüksek değil.
Rapora göre Körfez ekonomileri, bankacılık sektöründeki toplam karlarını yüzde 6,7 oranında arttırarak 32,2 milyar dolar kar elde etti.
Sektörün toplam büyüklüğü ise yüzde 4,4 artarak 2 trilyon dolara ulaştı.
Merkezi sermaye, sermaye artırımı faaliyetlerine odaklanan Körfez’de yüzde 9'luk artışla 278,9 milyar dolara yükseldi.
Sorunlu kredi oranı ise yüzde 0,4 oranında azalarak yüzde 3,2 seviyesine geriledi.
Bankaların hisse senedi fiyatları, 2017 yılında olumlu finansal sonuçlara rağmen yıl genelinde yüzde 5,9'luk bir düşüşle genel bir düşüş eğilimi gösterdi.
Likidite oranları, 2017'nin piyasa koşullarını nedeniyle önceki yıla göre düşük seyrediyor.
Raporda ülkelerle ilgili değerlendirmeler ise şöyle:
Bahreyn: Bahreyn ekonomisindeki büyümeyi petrol dışı sektör yönlendiriyor. 2016'da yüzde 3,2 olan reel büyüme oranı 2017'de yüzde 3,6'ya yükseldi. Bu büyümenin kaynağı büyük ölçekli altyapı programları. Sektörün istikrarlı, sürdürülebilir ve şeffaf bir çizgi izlemesi amacıyla artan baskılar, rekabet ve yeni düzenlemeler nedeniyle finans sektörü karmaşık sinyaller veriyor. Ancak beklentiler pozitif. Özellikle altyapı, eğlence ve turizm sektöründen gelen güçlü katkıyla büyümenin devam edeceği öngörülüyor.
Kuveyt: 2017, Kuveyt bankacılık sektörü için genel olarak iyi bir yıl oldu. Kuveyt bankalarının net karları önceki yıla göre yüzde 8,9 oranında arttı. Ülkedeki bankalar rekabetçi kalabilmek için dijital çözümlere yöneldikçe maliyetler de etkin şekilde yönetiliyor. Karla birlikte toplam varlıkların da yüzde 5,9’luk sağlıklı büyümesi aktif karlılığın durağan seyretmesine neden oldu. Ayrıca 2017 yılı boyunca üç Kuveyt bankasının uluslararası piyasalardan eriştiği 9,5 milyar dolarlık kredi hacmi, uluslarası toplumun da Kuveyt’teki bankacılık sistemine güvenle bakmasını sağlıyor.
Umman: 2017’yi karlı kapatan Umman’da bankacılık sektöründeki ekonomik sıkıntılara rağmen kredilerde de sağlıklı büyüme elde edildi. Aralık 2017’de bankaların kullandırdığı kredi miktarı önceki yıla göre yüzde 6,4’lük artışla 61 milyar dolara ulaştı. Toplam mevduat ise yüzde 5,6 büyüyerek 56,1 milyar dolar oldu. Bankalar kamu ve özel sektör projelerini desteklemeye devam ediyor.
Katar: Ortalama yüzde 5'lik net kar artışı ve bir önceki yıla göre toplam aktiflerde yüzde 8,1 büyüme -bölgedeki en yüksek aktif büyümesi- Katar’da gerçekleşti. Ancak krediler sistemin zayıf noktası olmaya devam ediyor. Sorunlu krediler artarken beklenen kredi zararı 2,3 milyar dolar olarak raporlanıyor. Ancak UFRS 9’a geçiş yapılması, Katar bankalarının toplam sermaye yeterliliği üzerinde önemli bir etki yaratmayacak.
Suudi Arabistan: 2017 Suudi Arabistan bankacılık sektöründe geniş çaplı toparlanma ve konsolidasyon yılı olarak kabul edildi. Petrol fiyatlarındaki yükseliş, varlık bazında ihtiyatlı bir istikrar getirdi. Aktif karlılık ve öz sermaye karlılığında artış gözlendi. Sektörün likidite profili, uluslararası ve iç borç piyasalarına yaklaştı. Sektörün genel sermaye pozisyonu güçlendi. Diğer yandan, iş yapma maliyetindeki artışa bağlı olarak maliyet baskıları sektörde negatif bir görüntü yaratıyor.
BAE: Ülkedeki en büyük ilk 10 bankanın analizi, karlılıktaki artışla birlikte istikrarlı bir yıl yaşandığını gösteriyor. Bankaların kredilerle ilgili temkinli yaklaşımı nedeniyle varlıklardaki büyüme de önemli değişim göstermedi. 2017’yi Basel III, UFRS 9 ve KDV’yi içeren yasal değişiklik çalışmalarıyla geçiren bankacılık sektöründa daha fazla konsolidasyon beklentisi var.