Trump geçen Ağustos'ta "Venezuela için gerekmesi halinde askeri yollar dahil birçok seçeneğimiz var'" demişti.
Ancak Associated Press ajansı, Trump'ın, işgal fikrinde kamuoyu önünde ifade ettiğinden daha ısrarcı olduğunu yazdı.
Ajansa göre, Trump bu açıklamayı yapmadan bir gün önce Oval Ofis'te görüştüğü üst düzey yetkililere, bölge için tehdit oluşturduğunu söyleyerek Nicolas Maduro'yu devirmeyi önerdi.
Adının açıklanmasını istemeyen bir yetkiliye göre, Trump'ın önerisi odadaki herkesi şaşırttı.
Oval Ofis'te dönemin Ulusal Güvenlik Danışmanı H.R. McMaster ve Dışişleri Bakanı Rex Tillerson da vardı.
Odadakiler sırayla söz alarak Trump'ı bu fikrinden vazgeçirmeye çalıştı, bunun ABD'nin Venezuela'ya yaptırım politikasına destek veren Latin Amerikalı müttefikleriyle aralarını açacağını söyledi.
Ancak Trump ikna olmadı ve New Jersey'de yanında Tillerson varken, "Venezuela için birçok seçeneğimiz var. Bu ülke bizim komşumuz. Dünyanın her yerinde, çok çok uzak yerlerde askerlerimiz var. Venezuela çok uzak değil. Orada insanlar acı çekiyor ve ölüyor" dedi.
'MADURO'NUN TELEFONUNA ÇIKMADI'
Beyaz Saray'a göre, daha sonra Trump, kendisini arayan Maduro'yla görüşmeyi reddettiğini duyurdu. Venezuela Savunma Bakanı Vladimir Padrino, Trump'ın tehdidini 'çılgınlık' ve 'ileri derecede aşırılık' diye niteledi.
Associated Press'e göre, sonraki haftalarda da işgal fikri, Trump'ın aklından çıkmadı. ABD Başkanı, bu açıklamasından kısa bir süre sonra konuyu önce dönemin Kolombiya Cumhurbaşkanı Juan Manuel Santos'a sonra da Eylül'deki BM Genel Genel Kurulu'nda bir yemekte bir araya geldiği diğer Latin Amerikalı liderlere açtı.
Trump yemekte, yardımcılarının tavsiyelerini dinlemediğini belirterek bu liderlere sırayla askeri çözümü istemediklerinden emin olup olmadıklarını sordu.
Haberde McMaster'ın sonunda işgalin tehlikeleri konusunda Trump'ı ikna etmeyi başardığı ve Başkan'ın Venezuela'ya ilgisini kestiği belirtildi.(BBC Türkçe)