Avrupa Birliği'nin (AB) 28 liderini sığınmacılar, ABD’yle ilişkiler, savunma ve güvenlik iş birliği, Brexit, ekonomik ve parasal birlik gibi konuları görüşmek için bir araya getiren iki günlük zirve Brüksel'de başladı.
Zirve girişinde basına açıklamalarda bulunan AB Komisyonu Başkanı Jean-Claude Juncker, Kuzey Afrika ülkelerinde "bölgesel tahliye merkezleri" kurulması tartışmasına ilişkin, "Biz Brüksel'den Kuzey Afrika ülkeleri adına karar alamayız. Bu, sömürgecilik yapıyormuşuz gibi yanlış bir mesaj gönderir." değerlendirmesinde bulundu.
AB'nin 2016 yılında sığınmacı sorununu çözmek için önemli kararlar aldığına işaret eden Juncker, diğer yandan halihazırda ciddi sorunlarla karşı karşıya olduklarını kaydetti.
Merkel ve Macron'dan dayanışma çağrısı
İç siyasetteki gelişmeler nedeniyle sığınmacı sorununa en fazla çözüm bulma ihtiyacı duyan Almanya Başbakanı Angela Merkel de sığınmacıların Afrika'da toplanması konusunu ele alabileceklerini ancak bunun öncelikli olarak bölgedeki ülkelere danışılması gerektiğini söyledi.
Merkel, yüksek sayılarda sığınmacı kabul eden ülkelere destek verilmesi gerektiğini belirterek "Sığınmacı konusunda dayanışma göstermeliyiz." dedi.
Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron ise sığınmacı sorununun iş birliği sağlanmadan, ulusal yaklaşımlarla çözülemeyeceğini ifade ederek "Ortak çözüm Avrupa düzeyinde ve iş birliği yürütülerek olmalı. Sınırlarımızı korumalıyız ve daha fazla dayanışma göstermeliyiz." diye konuştu.
"Egemen" ve "koruma" sağlayan bir Avrupa'nın inşa edilmesi gerektiğini kaydeden Macron, savunma konusunda doğru yönde ilerlediklerini dile getirdi.
"Her sığınmacı Avrupa'ya giremeyecek"
Sığınmacıları birlik dışında "kamplarda" toplanması fikrine büyük destek veren Avusturya Başbakanı Sebastian Kurz, "Varış merkezi, koruma merkezi ya da güvenli liman, adı her ne olursa olsun benim için isminden ziyade arkasındaki düşünce önemli. Akdeniz de kurtarılan herkes otomatik olarak Orta Avrupa’ya girişi izni alamayacak.” ifadelerini kullandı.
"Türkiye'yle yapılan anlaşma Afrika ülkeleriyle yapılabilir"
Hollanda Başbakanı Mark Rutte de sığınmacı sorununu tam olarak çözmenin mümkün olmadığına işaret ederek "Sığınmacı akınını kontrol altına almamız gerekiyor. Bunun için Afrika'daki ülkelerle Türkiye'yle yapılan sığınmacı mutabakatına benzer anlaşmalar yapılabilir." dedi.
Yasa dışı sığınmacı akınına sayılar daha fazla artmadan müdahale edilmesi gerektiğinin altını çizen Rutte, "Yeni bir sığınmacı krizine hazır değiliz." diye konuştu.
İtalya faaliyet bekliyor
İtalya Başbakanı Giuseppe Conte, "İtalya'nın sığınmacı konusunda yeni laflara değil faaliyete geçilmesine ihtiyacı var." açıklamasında bulundu.
İtalya'nın zirvede sığınmacı sorununu çözmek için kendi önerisini sunacağını belirten Conte, "Artık karar almak zorundayız. Eğer bu zirvede bir karar alınmazsa, sorunu kendimiz çözmek durumunda kalacağız." diye konuştu.
Zirvede sığınmacı konusunda alınacak kararları veto edebileceğine işaret eden Conte, "Bu ihtimali değerlendirmek istemiyorum ancak zirve sonunda ortak bir sonuca ulaşamayabiliriz." ifadesini kullandı.
İtalya'nın engel olmaması durumunda, sonuç bildirgesinde Türkiye'deki Suriyeli sığınmacılara ikinci 3 milyar avronun aktarılması kararının alınması bekleniyor.
Polonya ve Macaristan sığınmacı istemiyor
Polonya Başbakanı Mateusz Morawiecki, ülkesinin sığınmacıları yeniden yerleştirmeye ilişkin tüm önerilere karşı çıkacağını belirtti.
Morawiecki, "Herkes Almanya'da durumun ne kadar zor olduğunun farkında. Sınırlarımızın güvenliği ve Polonya'nın egemen politika yürütme yeteneğinin korunması gerekiyor." dedi.
Macaristan Başbakanı Viktor Orban da “İnsanlar daha fazla sığınmacının içeri girmemesini ve içeridekilerin dışarı çıkartılmasını istiyor. Bence Avrupa’da demokrasinin restorasyonu için bu yönde ilerlemeliyiz.” diye konuştu.
Polonya ve Macaristan, AB Komisyonunun sığınmacıların zorunlu olarak üye ülkelere yerleştirilmesini öngören kota sistemine uymayarak sığınmacı kabul etmeme politikalarıyla tanınıyor.