Yazdır
Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Berat Albayrak, Türkiye'nin yeni sistemle ekonomide çok boyutlu bir dönüşümün altyapısını hazırladığını belirterek, "Milli gelirimizi 25 bin dolar seviyesine çıkaracak, teknoloji dönüşümlü, yüksek katma değerli üretim sistemine sahip olacak adımları atacağız. Ekonominin temel ihtiyacı olan likidite meselesinde, ülkemizin istikrarı ve yeni sisteminin avantajlarıyla birlikte çok daha fazla yatırım ve kaynağı ülkemize çekeceğiz. Özel sektörümüzün tüm riskleri daha etkin bir şekilde yönetebilmeleri için bir dizi mekanizma ve teşvik sistemleri oluşturacağız." dedi.
Albayrak, İmes Sanayi Sitesi'nde bir otelde düzenlenen Ümraniye İş İnsanları ve Sivil Toplum Kuruluşları İstişare Toplantısı'nda yaptığı konuşmada, büyük ve güçlü Türkiye hedefine ilerlerken ülkenin çok kritik bir virajın eşiğinde olduğunu söyledi.
AK Parti iktidarlarında Türkiye'nin, yaklaşık 4 kat büyüyen ekonomisi, rekorlar kıran ihracatı ve sanayi üretimiyle kabuğunu kırdığını belirten Albayrak, her alanda gerçekleştirdikleri sessiz devrimlerin en büyük şahitlerinden birinin de iş adamları olduğunu dile getirdi.
"24 Haziran bizler için yeni bir başarı hikayesinin ilk adımı, büyük ve güçlü Türkiye hedefi için sıçrama tahtası olacak" diyen Albayrak, Türkiye'nin güçlü istikrarı ve liderliği, sağlam ekonomik yapısı, dinamik eğitimli genç nüfusu ile cesur müteşebbisleri ve cesur özel sektörüyle küresel bir cazibe merkezi, bölgesel bir güç haline geldiğini anlattı.
Albayrak, şimdi çok daha ötesini ve iyisini sağlayacak bir dönüşümü hedeflediklerine dikkati çekerek, "Yıkım söyleminin ötesinde, insanımızın işini, aşını, ülkemizin ekonomisini büyütecek tek bir somut proje ortaya koyamayanlar bir tarafa, iyisini yapmış ve çok daha iyisine odaklanmış bir AK Parti ve Recep Tayyip Erdoğan var. Her alanda güçlü politikalarımızı, güçlü projelerimizi, güçlü hedeflerimizi ve o hedeflere ulaşacağımız yol haritalarımızı ilan ettik." diye konuştu.
AK Parti iktidarlarının 16 senedir, sadece milletin derdini çözmeye, ülkeyi büyütmeye ve tarihi projelerle hedefe yürümeye odaklandığını vurgulayan Albayrak, hiçbir zaman popülist olmadıklarını, yapamayacakları sözleri vermediklerini, gücü ve yetkiyi de milletten aldıklarını kaydetti.
"Stratejik Sektörler ve Yenilikçi Üretim"
Albayrak, ekonominin bilimselliğinden, dünyadaki çağdaş uygulamalarından kopmadıklarını, ekonomide bir kez daha kararlı ve somut projelerle "çok daha iyisini" yapmak için hazır olduklarını söyledi.
"Birileri gibi hayal satmadık" ifadesini kullanan Albayrak, şöyle devam etti:
"Ekonomide çok boyutlu bir dönüşümün altyapısını hazırladık. Yeni sistem ile daha hızlı karar alan, bürokrasinin önünde yatırımcıyı yormayan, iş yaptırmamaya değil, daha iyisini sağlamaya odaklanmış bir sistemi birlikte hayata geçireceğiz. Milli Gelirimizi 25 bin dolar seviyesine çıkaracak, teknoloji dönüşümlü, yüksek katma değerli üretim sistemine sahip olacak adımları atacağız. Seçim beyannamemizde ortaya koyduğumuz gibi bu dönüşüm, 'Stratejik Sektörler ve Yenilikçi Üretim' başlığı altında birçok alanda yapılan çalışmalarla sağlanacak. Enerji teknolojileri, bilgi teknolojileri, yerli otomotiv, robotik, savunma sanayi, ilaç sanayi bu alanların başında gelecek. Ar-Ge ve yeniliğe ayrılan kaynakları artıracağız. Katma değeri yüksek bir üretim için 'Milli Teknoloji Hamlesi' başlatacağız. İşte bu Ar-Ge merkezlerinin yanında, Cumhurbaşkanımızın açıkladığı 100 bin kişiye istihdam sağlayacak Mega Endüstri Bölgeleri ile bu dönüşümü hızlı ve dünya ile rekabet edecek bir iklimde gerçekleştireceğiz. Bunu sağlayacak stratejinin yanında insan kaynağı için de çok boyutlu bir programı hayata geçireceğiz. Biz gençlerimize güveniyoruz. Birileri cumhuriyetin sahibi olarak cübbeyi, postalı, vesayet bekçilerini görsün, biz aklı hür vicdanı hür gençlerimizi görüyoruz. Gençlerimize her alanda daha fazla destek ve fırsat mekanizmaları sunacağız. Bu alanlarda ilgili kurumlarımızı da dönüştüreceğiz. Gençlere örnek olacak, vizyon ve liyakat sahibi kadrolarla arzuladığımız dönüşüm ve sinerjiyi yakalayacağız."
KOBİ'lere özel merkez
Albayrak, bu dönüşümün bir örneğini enerjide başlattıklarını, dünyanın en yeni ve katma değeri yüksek teknolojisi olan yenilenebilir enerji teknolojileri alanında Türkiye'ye iki dev tesis kazandırdıklarını hatırlattı.
Türkiye'nin yerli bir kaynak olarak yenilenebilir enerjiden elektrik üretimi sağlarken, her yıl 5-10 milyar dolarlık yenilenebilir enerji ekipmanı ithal ettiğine dikkati çeken Albayrak, "Yerli enerji diyoruz ama ithalata bağımlı. Böyle olmaz. Ara ürün veya fason değil, en ileri uç ürünü üreteceğiz. Teknoloji transferi yatırımlarını, zorunlu Ar-Ge yatırımları ile destekleyecek ve bu teknolojileri Türk mühendisler ile geliştireceğiz. Ayrıca, bu yıl biner megavatlık yeni güneş ve rüzgar enerjisi santrali için adımlarımızı atıyoruz." dedi.
Güneş enerjisinde gerçekleştirilecek ihalede batarya şartının olduğunu ifade eden Albayrak, dünyanın en büyük batarya üreticileriyle görüştüklerini ve Türkiye'de fabrika kurma şartıyla sürecin başladığını da aktardı.
Albayrak, öte yandan deniz üstü (offshore) rüzgar enerjisi ihalesi için de dünyanın en büyük rüzgar türbini üreticileriyle görüşmeye başladıklarını belirterek, "Teknoloji o kadar ilerledi ki, artık bir türbin büyüklüğü 12,5 megavat seviyesinde, neredeyse bir santral. Bin megavatlık bir santral için 80 türbin yeterli oluyor. Verimliliğe bakın. Bunlar olurken Türkiye en son teknolojiyle nasıl dönüşümünü sağlayacak, bunun adımlarını en hızlı şekilde atıyoruz. Teknoloji transferi ve Ar-Ge temelli sanayi dönüşümünün yanında, KOBİ'lerin dijital dönüşümünü hızlandırmak için ise dijital dönüşüm merkezleri kurucağız. Bu merkezlerle, KOBİ’lerimiz, ileri teknoloji uç ürün üretim süreçlerine dahil olacak." açıklamasında bulundu.
Buna örnek olarak dünyanın en ileri teknoloji türbinlerini yüzde 65-70 yerlilikle Türkiye'de üretecek fabrikanın kurulduğunu gösteren Albayrak, fabrikayı kuran Siemens'in bir rüzgar türbininde bulunan 8 binden fazla endüstriyel parçanın çok büyük kısmını Türkiye’de üreten OSB’lerden karşılayacağını ve bunun da orta ölçekli sanayiciye çok büyük bir iş imkanı sağlayacağını söyledi.
Fiyat istikrarını sağlayacak mali politikalar
Albayrak, tüm detaylarıyla kurguladıkları çok boyutlu bir dönüşümün gerçekleşeceğini belirterek, şunları kaydetti:
"Özellikle orta ölçekli sanayicimizin de güçlenmesi ile işsizliği yakın zaman içerisinde yüzde 7-8 düzeyine indireceğiz. Bu dönüşüm modelinin yanında, ekonominin temel ihtiyacı olan likidite meselesinde, ülkemizin istikrarı ve yeni sisteminin avantajları ile birlikte çok daha fazla yatırım ve kaynağı ülkemize çekeceğiz. Sadece batı endeskli değil, dünyanın çok farklı finans merkezlerinden ülkemize daha çok kaynak akışı sağlayacağız. 'İstikrarlı ve Güçlü Ekonomi' bizim en temel hedefimiz. Bu büyük sanayi dönüşümünde, özel sektörümüzün tüm riskleri daha etkin bir şekilde yönetebilmeleri için bir dizi mekanizma ve teşvik sistemleri oluşturacağız. Bu sistemin bir ayağı da mali politikalar olacak. Öngörülebilir piyasalar için, fiyat istikrarını sağlayacak mali politikaları hayata geçireceğiz. İşi ehline bırakmak diyoruz ya, önümüzdeki dönemde devletin kurumları artık çok daha kaliteli bir yönetim mantığıyla yönetilecek. 24 Haziran’dan sonra atacağımız tüm bu adımlarla, teknoloji bazlı yüksek katma değerli üretimde büyük bir sıçrama yakalayacak, gerek likidite gerekse borç yükü azalmış bir özel sektörle ihracatta, büyümede, istihdam artışında yeni rekorları hep birlikte kıracağız. Bu dönüşümü el birliğiyle, istişare ederek yapacağız. Bu yol haritalarımız sizlere emanet."
"Ülkenin büyümesinden mi sıkıldın?"
Türk milletinin 80'lerde kalan 'o ne veriyorsa bir fazlası' söylemlerini, altı boş vaatleri ve istismarı hak etmediğine işaret eden Albayrak, "Bu millet belirsizliği hak etmiyor. Düne dönüşü, kazanımları kaybetmeyi istemiyor. Büyük ve güçlü Türkiye hedefini istiyor. 24 Haziran, işte bu hedefin en kritik virajı." ifadelerini kullandı.
Bakan Albayrak, "hayal satanların hayalinin bir ay içinde eridiğini" belirterek "Bir oyu bile sokağa atma lüksü yok. Sokağa atacak, maceraya gidecek bir oyun bile olmaması lazım. 'Bir deneyelim bakalım, sıkıldık.' diyorlar. Kimden, neyden sıkıldın? Büyümekten mi, ekonominin gelişmesinden mi sıkındın? Macera arayanlara ülkenin güney sınırına bakmalarını öneriyorum. Şaka değil, 15 sene içinde kapı komşumuz Suriye ve Irak'ta iki milyondan fazla insan öldü, 10 milyondan fazla insan mülteci konumuna düştü." değerlendirmesinde bulundu.