Yazdır
Cumhurbaşkanı adayı Muharrem İnce Kahramanmaraş'ta konuşuyor.
İnce'nin açıklamaları şöyle:
"Aydan, Mars'tan maden çıkarılmasından söz ediliyor. Sürücüsüz araçtan bahsediliyor. Bu gelişmeleri kaçırmamamız lazım. Bu gelişimi kaçırırsak 100 yıl geri kalacağız. Erdoğan dindar ve kindar nesil yetiştireceğiz diyor. Benim itirazım var. Dindar nesil yetiştirilmesine hiçbir itirazım yok. Ailenin tercihine bırakacağız. Ben çocuğuma fıkıh, hadis, siyer dersi istiyorum derse baş üstüne diyeceğiz. Kaç saat istiyoruz derse dersi vereceğiz. Din dersi istemiyorum diyene de vermeyiz. Ama bütün çocuklara yabancı dil ve matematik öğreteceğiz. Ben meydanlarda hak, hukuk, adalet diyorum. Biri de çıkmış kek, çay, oralet diyor. Size şunu söyleyeyim, 2 yalan göstereyim size. Bu millete bu kadar yalan söleyen birisi ekonomide de her konuda yalan söyleyebilir. Bir general Erdoğan ile yemeğe gidiyor. İftar sofrasını iftira sofrasına değiştiriyor. Erdoğan orada beni eleştiriyor, general de alkışlıyor. Beni eleştirirken general alkışlayamaz. Onu hemen emekli ederim, hemen. Ben Erdoğan'ı eleştirirken general yine alkışlamamalı. O devletin generali. Erdoğan orduyu överse alkışlayabilir. Allah'tan korkmaz, kuldan utanmaz bir yalancı bu Erdoğan. Videoyu bir izleyelim, orduyu mu övüyor, beni mi eleştiriyor görelim? (video izletildi)"
"Bir dakika yuh yok. Yani orduyu överken alkışlamıyor, beni eleştirirken alkışlıyor. Bu konuda bile yalan söylüyor. Kıraathane açacağım dedi, ben de menü zenginleşiyor dedim. Ben tatar böreği demedim, nereden uyduruyorsun diyor bana. İzleyelim demiş mi, dememiş mi? (video izletildi) Sen nasıl bir yalancısın ya? Kendi söylediğini bir gün sonra inkar ediyor. Allah'tan kork, kuldan utan. Ben sana bir şey demiyorum, videonu izlettiriyorum. Bir şeye çok üzüldüm. Seçim yaklaştı, Muharrem İnce camiden çıkmıyor diyor. Senin camilerde seçimden önce fotoğrafın var mı diyor. Camiye ibadet etmeye gidiyoruz, fotoğraf çektirmeye değil. Ben 5 vakit namaz falan kılıyor değilim. Arada bir sabah namazı kılarım. Her hafta cumaya giderim. Sen kimsin ya? Sana mı soracağım camiye giderken. Sen Allah'ın tahsildarı mısın? Bir Müslüman camiye gidecek diye üzülüyor. Camilerden elini çek."
"Putin ona demiş ki, büyük devletlerin sarayları alameti fahrika demiş. Zavallı ya. Rusya bizim kuzey komşumuzdu, şimdi güneyde de komşumuz. Rusya her tarafımızı sarıyor. Rusya dört bir tarafını sarıyor. Sen sarayında oyalan diyor. Erdoğan, Putin seni kekliyor. 81 milyonun aynı anda bizi izleme şansı var. Ona buradan bir teklifte bulunuyorum. Sen madem ekonomistsin, ustasın. Erdoğan, bilgin varsa, tecrüben varsa çık karşıma. Ona bunu deyince, benimle televizyona çıkıp reyting yaptırmazmış'. İzlenme oranlarına baktırdım, Erdoğan'ın 4 katı izlenmişim. Sen yalan söylüyorsun, BOP Eş Başkanısın, Kozmik Oda'ya FETÖ'cüleri sokan sensin. FETÖ'nün kan kardeşi sensin, tarım ve hayvancılığı bitiren sensin. Hava durumu bile Erdoğan'dan fazla izlenmiş. Benimle çık da havan olsun. Ben diyorum ki, mutfakta yangın var. Tencereye et girmiyor, dert giriyor. Kuru fasulye 10 lira Erdoğan. Millet 4 liraya çay içemiyor, sen 4500 liraya beyaz çay içiyorsun. Bir de kibir var, büyük adam o. İsra suresi 37. ayeti hatırlatıyorum. Yeryüzünde kibirlenerek yürüme, sen yeri asla yaramazsın, dağlara asla erişemezsin. Erdoğan kibiri bırak. Karşıma çık. Saralı olan sensin, halkın çocuğu benim. Zengin olan sensin, fakirle gezen benim. Gönül köprüleri kuruyorum."
"Bir öğretmen vicdanı ile önemsediğim bir konudan söz edeyim. Yurtlarda büyüyen çocuklar var. 18 yaşını doldurunca bu çocuklar sokağa atılıyor. 3000-5000 neyse. Devlet kimsesiz çocuklarına bakamıyorsa, yazıklar olsun bize. O çocukları 18'ini doldurunca devlet kadrosuna alacağım. Yine bir ilk olacak. İktidar değişince makbul insanlar değişiyor. Bir bakıyorsun birileri gidiyor birine yaslanıyor. Başkası başka birine. Benim cumhurbaşkanlığımda 81 milyon makbul insan oluyor. Ev kadınlarının emeklilik primlerini büyük İstanbul Mitingi'nde duyurabilirim. Çalışma yapıyoruz. Her mahalleye kıraathane değil, kreş aöçacağız. O kreşlerde sadece kadınları çalıştıracağız. Her gittiğim yerde kadınlar ve gençlerin çoğunluk olduğunu görüyorum. 19 Mayıs ve 29 Ekim'de karşılıksız 500'er TL vereceğiz size."
"Ben buraya özel uçak kiraladım da geldim. Parayı nereden buldum, sizin bağışlarınız. Dün Erdoğan, İstanbul'a Türkiye Cumhuriyeti yazan uçakla geldi. Ben ise sizin verdiğiniz paralarla kullanıyorum. Ortada kanun var mı, var. Kanun 10 gün kala devletin uçağını kullanamazsın diyor. Adam kanun falan takmıyor. Benim cumhurbaşkanlığımda kanunlara herkes uyacak."
"Dün eski başbakanlardan Tansu Çiller de oradaymış. Erdoğan sürekli 90'lara dönmekten bahsediyor ama 90'ların simgesi orada. O başarılı olsa kendi partisini kalkındırırdı. Özetin özetini söyleyeyim mi, Tarzan zorda. İnşallah bu iş olacak. Şımarmak yok. AK Partililer de mutlu olacak."