Mevduat, finansal yatırımcıların en çok tercih ettiği araçlardan biridir. Türkiye Sermaye Piyasaları Birliği'nin verilerine göre, yurtiçi yerleşiklerin yatırım tercihlerinde mevduat yüzde 67 ile ilk sırada yer alıyor. Bunun yaklaşık yüzde 60'ını TL mevduat, yüzde 40'ını ise ağırlıklı olarak dolar olmak üzere yabancı para mevduat oluşturuyor.
Son dönemde Merkez Bankası'nın kurlardaki artışı durdurmak için para politikası faizini yüzde 17,75'e kadar çıkarması ve yükselen enflasyonla birlikte TL mevduat faizlerinde bir artış eğilimi olduğu görülüyor. Bundan bir ay öncesine kadar yüzde 14 seviyelerinde seyreden tabela faizi denen resmi mevduat faizi oranı bugün yüzde 15 seviyelerine kadar gelmiş durumda. Bankaya mevduat çekmek için yapılan ve hoş geldin faizi olarak tanımlanan tanışma kampanyaları ile internet ve mobil üzerinden yapılan işlemlerde ise yüzde 16 seviyelerinde faiz veriliyor. 'Tezgah altı' olarak tabir edilen ve pazarlıkla belirlenen mevduat faiz oranının ise yüzde 18'e kadar çıktığı ifade ediliyor. Geçen hafta konuştuğumuz büyük bir holdingin üst düzey yöneticisi yüzde 17,75'ten mevduat bağladığını söylüyor.
NET GETİRİ HESAPLANMALI
Mevduat faizlerinde yaşanan bu yükselişte kredi/mevduat dengesizliği önemli rol oynuyor. Yüzde 120 seviyesinin üzerinde seyreden bu oran, bankaların mevduatta rekabetçi faiz oranı sunmaları sonucunu getiriyor. Yabancı sermayeli bir bankanın üst düzey yöneticisi, "Bankalar kaynak için mevduat konusunda rekabetçi olmak durumunda. Yurtdışı sendikasyonların maliyetleri artmakla birlikte çevrilmeye devam ediliyor. Bunun yanında bankaların tahvil ihraçlarında da faiz oranlarını artırma eğiliminde olduklarını görüyoruz" diyor.
Enflasyonun yüzde 12,2 ve Merkez Bankası'nın para politikası faizinin yüzde 17,75 olduğu bir ortamda verilen yüzde 18'e varan faiz, yatırımcının güvenli liman olarak kabul edilen mevduata ilgisinin devam etmesini getiriyor. Tabii burada yüzde 18 faiz elde eden bir yatırımcının getirisinden yüzde 15 oranında vergi alındığını da hatırlatmak gerekiyor. Bir örnek vermek gerekirse, 32 gün vade için 100 bin TL için yüzde 18 faiz alan bir yatırımcının eline aylık bin 578 TL geçmesi gerekiyor. Ancak bunun yüzde 15'i vergiye gidiyor ve eline nette bin 341 TL geçiyor.
KUR FARKINDAN 204 MİLYAR TL
Merkez Bankası'nın en son yayınladığı 25 Mayıs verilerine göre, bankalarda 992,8 milyar TL'si yerli para ve 875 milyar TL'si yabancı para cinsinden olmak üzere toplam 1 trilyon 868 milyar TL'lik mevduat var. Haberimizin grafiğinden de görüleceği üzere, 2016 sonundan itibaren yabancı para mevduat ile TL mevduat arasındaki fark kapanma eğiliminde. Özellikle son dönemde kur artışlarıyla birlikte bu fark 118 milyar TL'ye kadar gerilemiş durumda.
Bu farkın kapanmasında bankalarda yabancı para cinsi mevduatın artışı ve daha da önemlisi kur artışları önemli paya sahip. Şöyle ki, 2016 yılı sonunda dolar kuru 3,52 seviyesindeyken 25 Mayıs 2018 verisine göre dolar kuru yüzde 31,9 artışla 4,64 seviyesine geldi. 2016 sonunda o zamanki 3,52 dolar/TL kuruna göre 159,7 milyar dolar döviz mevduat vardı. 25 Mayıs verisine göre ise 188,7 milyar dolar mevduat var. 188,7 milyar dolarlık mevduat, grafiğin başlangıcı olan 3,52 dolar/TL kuruna göre 664,2 milyar TL'ye denk geliyor. Bugünkü kurdan ise dolar cinsi mevduat 868 milyar TL. Yani döviz mevduat yatırımcısı, 203,8 milyar TL de kur artışı kazancı elde etmiş bulunuyor.
AĞIRLIK TL'DE
Son dönemde portföylerde yüzde 90'a varan oranda TL varlık önerisinde bulunan Gedik Yatırım'ın genel müdürü Metin Ayışık, bu porftöy içinde de sabit getirili enstrümanlara ağırlık verilmesi gerektiğini söylüyor. Yükselen mevduat faizi oranlarının tasarruf sahipleri için cazip olduğunu belirten Ayışık, sözlerine şöyle devam ediyor: "Çünkü bu seviyelerde artık yüzde 2 ve üstü civarında reel getiri elde ediliyor. Mevduatın yanında seçici olarak değişken faizli yine gösterge devlet tahvili üzerine artı marjla kupon ödemeli özel sektör bonolarına da yatırım yapılabilir. Zira faizler artarsa bu artış aldıkları değişken faizli bonolara yansıyacaktır."
Logos Portföy Yönetim Kurulu Üyesi Nahit Zincirli, TL'nin son dönemde aşırı değer kaybettiğini söylüyor. Zincirli, mevcut enflasyon seviyelerinde ve ekonomi politikalarında rasyonel yaklaşımın devam edeceği varsayımıyla yüzde 17-18 mevduat oranlarının yatırımcının TL'de kalması için oldukça cazip olduğunu ifade ediyor. Nahit Zincirli, Merkez Bankası'nın olası faiz artırımı hamlelerinin mevduat faizlerinde yukarı yönlü eğilimi koruduğunu da sözlerine ekliyor.
MEVDUAT YATIRIMCISINA 6 KRİTİK NOT
1-Elinizdeki mevduat miktarına göre bankalardan tabela faizinin üzerinde bir faiz oranı alabilirsiniz. Örneğin yüzde 15-16 yerine yüzde 17-18'lik faiz alınabilir.
2-Vade süresi dolduğunda, bankalar tabela faizinden faiz oranını yeniler. Vade sonuna gelindiğinde şubenizle tekrar konuşun.
3-Vadesi gelmeden mevduat hesabının tamamen veya kısmen bozdurulması, faiz getirisinin sıfırlanması anlamına geliyor.
4-Mevduat faizinin vadelerine bakıldığında ağırlıklı olarak 32 gün tercih ediliyor. Çünkü piyasa şartları her an değişebiliyor. Vade uzadığında banka daha düşük faiz oranı veriyor.
5-Bazı bankalarda internet ve mobil kanallarda maliyetler daha düşük olduğu için daha yüksek oranda faiz verilebiliyor.
6-Bankaların bilanço dönemleri öncesinde mevduat faizi rekabeti daha fazla artıyor. (Talip Yılmaz/Ekonomist Dergisi)