Maliye Bakanı Naci Ağbal, katıldığı canlı yayında ekonomi gündemine ilişkin önemli açıklamalarda bulunuyor...
İşte Bakan Ağbal'ın açıklamalarından satır başları:
*Bugün Türkiye’nin kamu maliyesi göstergeleri, Türkiye ekonomisi için bir çıpa olmaya devam ediyor. Bunu yabancı kuruluşlar söylüyor.
*Türkiye’nin bugün kamu maliyesinde elde ettiği kazanımlar o kadar önemli ki, ekonomiyle ilgili riski konuşsak bile Türkiye ekonomisinin güçlü yönlerinden birisi olarak kamu maliyesi ifade ediliyor. Bu dönemde OECD ortalaması yüzde 111. Gelişmekte olan ülkelerde yüzde 49. Yani Türkiye bugün G7 ve OECD ülkelerinin dörtte biri seviyesinde bir kamu borcu milli gelir oranına sahip.
100 LİRANIN 11 LİRASI FAİZE GİDİYOR
*Aynı zamanda bu kamu borcunun kompozisyonu da önceki yıllarla mukayese edilemeyecek kadar olumlu. Bugün borç stokunun yüzde 60’ı TL üzerinden. 2002 yılında Türkiye kamu yaklaşık 9 ay borçlanırken, şu anda bizim borçlanma vademiz 72 ayın üzerinde. Eskiden 100 lira vergi geliri toplardık, 85 lirasını faiz olarak öderdik. 2017 rakamını vereyim, 100 lira vergi topluyoruz, sadece 11 lirası faiz harcamalarına gidiyor.
ORTALAMA BÜTÇE AÇIĞI 1,1-1,2 SEVİYESİNDE
Türkiye’nin orta vadede göreceksiniz, orta vadeli programı açıklayacağız yine bütçe açığı seviyeleri yüzde 1’ler seviyesinde devam edecek. AK Parti mali disiplinin ne kadar önemli olduğunu tecrübe ederek öğrendi ve buna inandı. 2002’den yana içeride dışarıda kamu maliyesinde risk oluşturan çok sayıda gelişmeler oldu. global ekonomik kriz, 2013 sonrası siyasi hadiseler… Her zaman biz bütçe dengesini yukarıya çekecek gelişme varsa bunun dengeleyici gelişmeler almaktan kaçınmadık. Son 6-7 yıldır ortalama bütçe açığı 1,1 – 1,2 seviyesinde.
Unutmayın daha 2018’in başında, 2018 yılı bütçesini dengelemek için bütçe açığında meydana gelecek açıkları karşılamak için düzenlemeler yaptık. O açıdan mali disiplin AK Parti hükümetlerinin en önemli önceliklerinden olmaya devam edecek.
Ekonomi politikalarında uyum çok önemli. Para politikaları, maliye politikaları bir uyum içinde olacak, birbirini destekleyecek. O açıdan AK Parti hükümetleri olarak her zaman için buna çok önem verdik. Tabi maliye politikasının genişleyici olması gereken dönemler oldu. mesela 2007 başı böyle bir dönemdi. Genişleyici maliye politikasını uyguladık, karşılığını aldık. Ekonomi yüzde 7,4 büyüdü.
Şu anda içinde bulunduğumuz koşullara bakıldığında, maliye politikasının her manada para politikasına destek vermesi lazım. Enflasyonu tek haneye çekmek açısından maliye politikasında daha sıkı bir duruş oluşturmamız gerekiyor. Merkez bankamızla birlikte ekonomi yönetimi olarak uyumu gözetiyoruz. Ne yapacağız? Son dönemde alınan kararlara paralel olarak, maliye politikasında da sıkılaştırmaya gideceğiz. Merkez Bankası’nın en önemli görevlerinden birisi fiyat istikrarını sağlamak. Maliye politikası ikinci desteği de kamu fiyat ve vergi ayarlamaları üzerinden yapacak. Biz enflasyonu bozacak vergi düzenlemelerinden ısrarla kaçındık. Bugün akaryakıtta yaptığımız düzenleme. Özellikle alkollü içecekler, tütün ürünlerindeki vergi düzenlemeleri. O açıdan maliye politikası önümüzdeki dönemde de fiyat ve vergi ayarlamaları bakımından enflasyonu aşağıya çekecek. Yine kamu harcamalarının kompozisyonu bakımından da ekonomik çerçeveye uygun bir kamu harcamaları kompozisyonu oluşturacağız.
özellikle gıda, tarım sektöründe fiyat beklentilerini aşağıya çekecek destek mekanizmalarının oluşturulması gerekiyor. Onun için maliye politikasının para politikasına çok güçlü desteği olacak.
DENGELERİ GÖZETTİK
AK Parti 16 yıldır iktidarda, hiçbir zaman için seçim ekonomisi perspektifinden hareket etmedik. Her zaman için işlerimizi yaparken de hesabımızı yaptık. Bir taraftan beklentileri karşılamak, refahını artırmak için düzenlemeler yaptık. Diğer taraftan da kamu maliyesi dengelerini gözetecek düzenlemeleri yaptık.
Geniş toplum kesimlerini ilgilendiren çok önemli düzenlemeler yaptık. Kamu alacaklarının yeniden yapılandırılması bu tasarının içerisinde. Bu sene bütçede olmayan, 15 milyar lira ilave bir gelir buradan gelecek. Bu 2018 bütçesine yeniden yapılandırma yasası içerisinde büyük bir desteği alacağız. Yine imar barışı düzenlemesi yaptık. Tabi çok geniş kesimi ilgilendiren bir düzenleme. 12 milyon civarı yapıya kayıt belgesi verilecek. Buradan da 30 milyar liraya yakın bir gelir geleceğini söylüyorum. Bakanlığın yaptığı çalışmalar da bunu işaret ediyor. 10’uncu ayın sonuna kadar başvurular, 12’nci ayın sonuna kadar da ödemeler olacak. Bütçe açığında meydana gelecek riskleri telafi edecek iki destek mekanizması olarak öne çıkacak. 40-45 milyarlık geliri buradan bekliyoruz. Seçim sonrası, çok hızlı şekilde yeniden yapılandırma kanununa olağanüstü başvuru olacağına inanıyorum. Ciddi anlamda indirime gidiyoruz, oradan ciddi gelir beklentimiz var.
BÜTÇEYE ETKİSİ 22.3 MİLYAR LİRA
65 yaş aylığının 500 liraya çıkarılması düzenlemesini yaptık. Bunun 1,6 milyarlık gider artışı etkisi olacak. Yine emeklilerimize ikramiye düzenlemesi yaptık, 22,3 milyar lira etkisi olacak. Gençler için önemli düzenlemeyi hayata geçirdik, 29 yaşından genç bir girişimci işini kurduğunda 1 yıl boyunca SGK primini biz ödeyeceğiz. 300 milyonluk maliyet olacak ama ben bunun önemli bir düzenleme olduğunu söylüyorum. Yeniden yapılandırma, emeklilere yapılan artışlar dışında vatandaşlarımız lehine düzenlemeler yaptık. Ben bunların kamu maliyesine önemli bir yük getirmediğini görüyorum.
2B'DE BAŞVURU SÜRELERİNİ UZATTIK
Yine en son yaptığımız torba kanunda da 2B kanununu başvuru sürelerini uzattık. Buradan da bir gelir bekliyoruz. Burada da önemli bir düzenleme olacak.
Özellikle büyük ölçekli işletmelerimiz için önemli bir düzenlemeyi hayata geçirdik. Gayrimenkul varlıkları enflasyon karşısında gerçek değerini bilançoda gösteremez hale geldi. Yaptığımız düzenlemeyle işletmelerin gayrimenkullerinin yeniden değerlendirilmesinin önünü açtık. İşletmelere kolaylık getirecek, bize de ilave olarak gelir gelecek.
ÜYÜME HEDEFİ 5.5
Orta vadeli plan çalışmalarına seçimden hemen sonra başlayacağız. Ekonomide bizim 5,5 büyüme hedefimiz var. Büyüme çok önemli, kamu maliyesi için de önemli. Dolayısıyla 2019 – 2020 – 2021 yıllarını kapsayan orta vadeli planı yapacağız. Birinci önceliğimiz kamu maliyesindeki sahip olduğumuz kazanımları korumak. Bunun yolları var. Vergi artışı yapacağız demiyoruz, imkanlarımızı kullanacağız. Kamu gelirlerinde artış yapabilecek, özellikle vergi tahsilatında etkinliğin artırılması, vergi istisna indirim ve muafiyetlerin gözden geçirilmesi suretiyle bir miktar kamu maliye alanı oluşturabileceğimizi düşünüyorum.
EMEKLİ İKRAMİYELERE SÜRECEK
Yapmış olduğumuz düzenleme çok açık ve net. Emeklilerimize her iki dini bayramda 1000 lira ikramiye ödeyeceğiz. Bu kalıcı bir düzenleme, önümüzdeki yıllarda da devam edecek. 16 yıldır bu ülkede AK Parti bütçe yaptı ve uyguladı. Bütçe performansında atılması gereken adımları atmaktan kaçınmadık. 2018 yılında bizim bütçede ortaya koyduğumuz bir bütçe açığı hedefi var, 67 milyar lira. Bu açığın yıl sonu bu seviyelerde kapanacağına inanıyoruz.
KAMU MALİYESİNDE HEDEFLERİ TUTTURACAĞIZ
Biz bütçe hedefleri konusunda samimiyiz. Bunu sağlamak için gerekli planlamaları yaptık, yapmaya devam edeceğiz. 2018 sonunda herkes görecek ki, kamu maliyesi alanında ortaya koyduğumuz hedefleri tutturacağız.
Ekonominin canlanması özellikle yatırımın, üretimin, istihdamın ve ihracatın artırılması için son 3 yılda o kadar çok düzenleme yaptık ki, en az 3 saat anlatmak lazım. Yatırım – üretim alanında maliyelerin aşağı çekilmesi, iş yapma kolaylığının artırılması hem de ihracat ve istihdamın desteklenmesi anlamında çok düzenleme yaptık. “Hükümetten şunu bekliyoruz” diyecek bir şey kalmadı.
Süper teşvik düzenlemesini hayata geçirdik. Güven noktasında o kadar önemli bir gösterge, yaklaşık 130 milyar lira süper teşvik kapsamında yatırım anons edildi. Bu yıl içinde ilave yapılacak yatırım harcamalarına 15 puan destek getirdik. Makine teçhizat alımlarına KDV istisnası getirdik. Yıl başında istihdam programını açıkladık. İlave her yapılacak istihdama vergi ve prim desteği getirdik. Küçük esnafımız için bir senden, bir benden desteği getirdik. Gençlerimizin, kadınlarımızın ve engellilerimizin istihdamına bu teşvik sürelerini 12 değil 18 ay olarak ilan ettik. Sağlık turizmine vergi desteği getirdik. Burada makro, mikro ve sektörel olarak üretim ekonomisinin canlandırılması için düzenlemeler yaptık.
Son iki yılda, patent kanunu, ARGE kanunu çıkarttık. Serbest bölgeler kanunu çıkarttık. BES’e otomatik katılım kanunu çıkarttık. Hukuk alanında, bilirkişi, çek kanununu çıkarttık. Yatırım ortamının iyileştirilmesi paketini çıkarttık. AK Parti reform noktasında hiçbir zaman duraklamadı. Seçimden sonra da ekonominin daha da ileri girmesi noktasında, ARGE inovasyon teknolojinin katma değerli ürünlerin desteklenmesi konunda ilave desteklerimiz olur. Özel sektörün önü de açılmış oldu.
KURUMLAR VERGİSİ
Hala aynı şeyi söylüyorum. Türkiye’de kurumlar vergisi düşecek. Şu anda ülkeler arası rekabette kurumlar vergisi oranları önemli bir faktör. Bire çok ülke kurumlar vergisinde oran indirimine gitme açıklaması yaptı. Dolayısıyla Türkiye’nin bu bedenle aşağı çekmesi gerekiyor. İkinci olarak, firmalarımızın üzerindeki kurumlar vergisi yükünü azaltmamız yatırımlar üzerinde tetikleyici etki meydana getirecek.
Doğru biz 2018 yılının başında bir geçici madde düzenlemesiyle, bakanlar kurulundan yetki alarak kurumlar vergisinde 2 puanlık artırıma gittik. Geçici düzenleme olarak yaptık, ama yetki aldık. Yani bakanlar kurulu her an yetki alıp kurumlar vergisini düşürebilir. Biz kalıcı bir bir düzenlemesi olarak bakmadık.
KDV REFORMU ÇOK ÖNEMLİ
KDV reformu çok önemli bir reformdu. Bütün reel sektörle defalarca toplantı yaptık. Bütün sorunları masaya yatırdık. Çok kapsamlı KDV reformunu getirdik ve yasalaştı. Bugün KDV kanunuyla ilgili yıllardır konuşulan bir çok husus; hem büyük işletmeler, hem küçük ve orta ölçekli işletmeler için, bu da olsa denilen ne varsa hepsini yaptık. Tek bir konu kaldı, indirilebilir KDV’nin iadesi konusu. Burada belirli çekinceler, hassasiyetler var. Ben bu çekinceleri de dikkate alarak bu konuda yeni bir çalışma yapabileceğimize inanıyorum. KDV sorununun çözülmesi mutlaka şart. Bunu yapacağımıza inanıyorum. Özellikle sistemin kurulumu noktasında idari kapasitenin oluşturulmasıyla ilgili hassasiyetler ifade ediliyor. Bunları da yakın zamanda kuracağız. Sonraki döneme finansman maliyetinden işletmeleri kurtaracağız.
OECD'NİN GÜNCELLEMEMESİ MİNİMAL BİR DÜZENLEME
İlk söyleyeceğim şu, Moody's, 2017’nin başında yüzde 2-3 büyür şeklinde değerlendirmesi vardı. Yılın sonuna doğru tahminlerini yukarı çekti biliyorsunuz, Türkiye ekonomisi 7,2 büyüdü. Moody's veya bir başka kuruluşlar Türkiye ekonomisi için riskler ifade ediyorlar. Gündeme getirilen bütün meseleler bizim açımızdan önemli meseleler. Hükümet olarak nasıl 2017 başında karşılaştığımız riskleri görerek, ekonomiyi canlandırmak için tedbirler almışsak bu senenin başında da o tedbirlerden ihtiyaç olmayanı kaldırmışsak, sürdürülebilir büyümeyi ön plana koymuşsak, Türkiye ekonomisinin bir yandan büyümesini, bir yandan da olumsuz yan etkilerinin sağlamayacak çerçeveyi oluşturacağız.
Büyüme hedefi yüzde 5,5. Yapılan teknik çalışmalar, ilk çeyrekte ortaya çıkan tablo bu hedefe uygun seyrin ortaya çıktığını gösteriyor.
Moody's’in yaptığı değerlendirmeyi çok ekstrem olarak gördüğümü söylemem lazım. OECD’nin güncellemesi minimal bir düzenleme. Türkiye, dengeli sürdürülebilir büyümeden asla vazgeçmeyecek.