Cumhuriyet Halk Partisi’nin (CHP) Cumhurbaşkanı adayı Muharrem İnce seçim kampanyasına Hakkari mitingi ile devam etti. Dün Edirne’de miting düzenleyen İnce, bugün de Hakkari’de coşkulu bir kalabalığa hitap etti. İzmir marşı ile sahneye çıkan İnce, “Bizde ayrı gayrı yok sağa bir şapka verirsek sola da bir şapka” diyerek sekiz köşeli kasketlerini dağıtarak konuşmasına başladı.
İnce, düzenlediği mitingde mal varlığını da açıkladı. İnce'nin yayınladığı beyana göre çiftin 4 ayrı banka hesabında toplam 100 bin Türk lirası, 20 bin ABD Doları ve 30 bin Euro bulunuyor. İnce çifti aynı zamanda 40 bin lira değerinde 225 gram altına sahip. Muharrem İnce’nin iki ayrı bankaya da 31 bin 200 lira kredi borcu bulunuyor.
İnce’nin konuşmasından satır başları:
Benim projem köprü yol, bunlar değil. Bunlar kolay iş.. 1. Köprüyü Özal 2. Köprüyü Demirel yaptı. 3. Köprüyü Erdoğan yaptı. 4. Köprüyü de ben yaparım. Türkiye’nin demokrasiye özgünlüğe ihtiyacı var. Sayın Karamollaoğlu’na gittim dedim ki, “Başarılar diliyorum”. Oradan Akener’e gittim. Oradan dün cezaevinde sayın Demirtaş’a gittim (Büyük bir alkış koptu). Dedim ki “Selahattin Demirtaş sana da başarılar diliyorum”. Oradan Sayın Erdoğan’a gittim. (Yuh sesleri üzerine) Yok yuh yok, yapmayın, emeklilik yaşı gelmiş birini yuhalamayın. Bunu istirham ediyorum, memleketin sorunlarını konuştuk ama bana sorduğu bir soruyu buradan açıklamam lazım. Bana dedi ki kinayeli bir şekilde “Yarın Hakkari’ye gittiğinde orada Türk bayrağı olacak mı” dedi. Ben de dedim ki tabii ki olacak. (Coşkulu kalabalığı ve Türk bayraklarını işaret ederek) Kameralar göstersin biraz…
KÜRT SORUNU 3B İLE ÇÖZECEĞİZ
Kürt sorunu bir siyasal, bir ekonomik, bir kültürel bir sorundur… Say da say. Ama asıl Kürt sorunu bir ahlak sorunudur. 81 milyon kendine şu soruyu soracak, “Kardeşim biz beraber mi yaşayacağız ayrı ayrı mı yaşayacağız”. Bu soruyu sorduktan sonra gerisi gelecek. (Ezanın başlaması üzerine İnce konuşmasına ara verdi.)
Bu sorunu 3B ile çözeceğız: Barışacağız, büyüyeceğiz, bölüşeceğiz. Türkiye demokratik, uygar bir ülke. Ekonomimiz büyüyünce gelirimiz artacak. Geliri adil eşit biçimde dağıtacağız. Hakkari de bundan payını alacak. ‘Hakkarili Berfin kızımız Yalova’ya vali olacak’ bunu yapabiliriz.
DÜRÜSTLÜK ÖRNEĞİ
Padişahın bir kızı varmış demiş ki ‘kızımlı namuslu biriyle evlendireceğim’ 10 damat adayının hepsine birer tohum vermiş baharda bana gelin en güzel saksı kimdeyse kızımı ona vereceğim. Damat adaylarından 9’u yemyeşil 1’i kupkuru bir saksı ile padişahın huzuruna gelmiş. Padişah bakmış 9’unun saksısı yemyeşil, birinin kuru. Bir tek kuru olana sormuş “sen neden böyle geldin” diye. Padişaha o adam yanıt vermiş “Elimden gelen her şeyi yaptım ama olmuyor” diye. Padişah o adama ‘kızımı sana vereceğim’ demiş, çünkü bu tohumların onu da kavrulmuştu diye eklemiş. Diğerleri tohumları değiştirmiş sen dürüstsün. Biz böyle olacağız.
ERDOĞAN MANİFESTO YAYINLAYAMAZ BEN YAYINLARIM
Erdoğan geçenlerde manifesto açıkladı. Manifestoyu Erdoğan açıklayamaz ben açıklarım, ben. Manifesto gelecek belgesidir çünkü. Başörtüyü ister evinde ister sokakta tak. Bunları bir korku sardı. ‘İnce’ hastalık korkusu sardı. Buradan çıkış yok. İlk yıllarına Erdoğan çıraklık, sonra kalfalık şimdi hep birlikte onun emeklilik dönemini hazırlayacağız.
‘ZENGİNLEŞMEYECEĞİM’ DEDİ
(Eşine seslenerek) Ülkü Hanım mal beyanımı verir misin? Geçen gün bana Erdoğan bana ‘gariban’ dedi. Ben Sayın Erdoğan’dan 5 ay fazla milletvekilliği yaptım. Benim kıdemim 5 ay fazla. Başbakan’la milletvekilinin maaşı 3 aşağı 5 yukarı aynı. 16 yıldır milletvekiliyiz. Bir tane çocuğum var, eşim öğretmen, evim kira değil, babamızdan birkaç mülk kaldı. Ben şimdi Türkiye’nin en ucundan Muharrem İnce’nin mal beyanını paylaşıyorum. YSK’ya verdik ama gizli verdik. Hakim bilecek de Hakkari’deki esnaf kardeşim niye bilmesin. 5 yıl sonra bir daha dağıtacağım. Neyim artmış, neyim azalmış… Siz zenginleşmeden, ben zenginleşmeyeceğim. Önce siz zenginleşeceksiniz, sonra ben zenginleşeceğim.
EMEKLİ OLUP SÜMBÜL DAĞI’NA BAKARAK ÇAY İÇMEK İSTİYORUM
Sıradan bir kamyon şoförünün oğlunu bu aziz millet 16 yıldır milletvekili yaptı. Sekreter, danışman, koruma, diplomatik pasaport verdi. Verdi de verdi bu fakir millet. Ben de gönlümü vermek istiyorum. İstiyorum ki, 5 yıl cumhurbaşkanlığı yapıp, bu milleti barıştırıp, sorunlarını çözüp; 5 yıl sonra emekli olup torunlarıyla Sümbül Dağı’na bakarak emekli bir cumhurbaşkanı olup demli çay içmek istiyorum. Sizden bir avuç pirinç istiyorum, size bi kazan pilav yapacağım bununla.
‘OTOBÜSÜN ŞOFÖRÜ ERDOĞAN İSTEDİĞİ YOLA GİTMEK İSTİYOR
En genç nüfus bizde ama kötü yöneltildiği soyulduğu için ne yazık ki insanlar fakir. Türkiye’de şu anda hepimiz bir otobüsün içindeyiz bir de otobüs şoförü var Erdoğan ama o istediği yola gitmek istiyor. Şoförü değiştireceğiz. Bak unutmayın sakın. Birinin elini bağlayarak güreş olur mu elini serbest bırakacaksın. 1987’nin Türkiye’sinde Ahmet Türk tutukludur. Milletvekilliği adaylığını ilan ettiği an serbest kalır. Selahattin Demirtaş tutuklu, gelsin yarışsın. Erdoğan milletvekili olsun diye sekiz kez oy verdim. Yarın Erdoğan tutuklu olursa cumhurbaşkanı adayı olursa onun da yarışa adil eşit koşullarda girmesini isterim. Bu demokrasidir. Bu adalettir.
AHMET ARİF’İN ŞİİRİNİ OKUDU
Bunu gerçekleştirmeye hazır mısınız. Huzur istiyoruz huzur. Bizim Türkiye’de istediğimiz mutluluk, huzur istiyoruz normalleşme istiyoruz. Bu halklar yakılmasın istiyorum. 15 yaşında Yalovalı bir çocuk olarak beni Ahmet Arif’in dediği gibi haberin var mı?
Haberin var mı taş duvar?
Demir kapı, kör pencere,
Yastığım, ranzam, zincirim,
Uğruna ölümlere gidip geldiğim,
Zulamdaki mahzun resim,
Haberin var mi?
Görüşmecim, yeşil soğan göndermiş,
Karanfil kokuyor cıgaram
Dağlarına bahar gelmiş memleketimin…
Son kez bir şey istiyorum. Bir çivi bir nalı kurtarır bir nal bir atı kurtarır bir at bir yiğidi kurtarır bir yiğit memleketi kurtarır. Helal olsun Hakkari sana. Elinize yüreğinize sağlık.