İş Portföy Başekonomisti Sezgin, toplantıya ilişkin, " Merkez Bankası orta vadeli enflasyon görünümünü dikkate alarak önümüzdeki dönemde ilave sıkılaşma yapma yolunu seçebilir, bu yönde bir sinyal verdi ama 'kesin yaparım' demedi." ifadesini kullandı.
Ekonomistlerin, enflasyon tahminlerinde biraz daha ciddi bir revizyon görmeyi beklediğini ifade eden Sezgin, "Çok sınırlı kalmış revizyon... Bir puan daha fazla olabilirdi, yüzde 9-9,5 bandına revize edilebilirdi. Çünkü kur ve ithalat fiyatlarıyla ilgili gelişmelerden zaten TCMBBaşkanı Murat Çetinkaya bahsetti. Ama gıda enflasyon tahmininde bir revizyon yapılmamış ve yüzde 7'de sabit tutulmuş. Şu anda yüzde 10'un üzerinde... Gıda enflasyonunda bu kadar belirgin bir düşüş olabilir mi? Bu bir risk aslında." şeklinde konuştu.
Sezgin, TCMB'nin muhtemelen Gıda Komitesi'nin alacağı tedbirlere güvenerek bu yönde karar verdiğini ve revizyonunun sınırlı kaldığını söyledi.
Nilüfer Sezgin, TCMB'nin faiz konusunda ilave tedbirler alabileceğini belirterek, şunları kaydetti:
"Toplantıda faiz kararıyla ilgili de önümüzdeki dönemde eğer enflasyon politikası öngörüldüğü gibi ilerlemezse ilave tedbirler alınabileceği birkaç defa söylendi. Başkan bunu vurguladı. Faiz artırımlarının devam etmesi söz konusu olabilir ama nasıl söz konusu olacak? Orada izlenmesi gereken şey Merkez Bankası’nın verdiği enflasyon patikası tahminiyle gerçekleşmeler uyumlu gider mi? Ya da oradaki beklentileri riske atacak bir konjonktür oluşur mu? Bunların izlenmesi lazım. Enflasyon patikasına baktığımız zaman Merkez Bankası'nın, enflasyonun yıl içinde yüzde 12'ye kadar yaklaşmasını beklediğini görüyoruz. Yüzde 12 üst bant... Merkez Bankası aslında 'yaz aylarında enflasyon oraya ulaşabilir' diyor. Bu tek başına faz artırımı getirmeyebilir. Tepe noktası yüzde 12'lerde ama orta noktası yüzde 11'lerde... Merkez Bankası bekliyor ki, enflasyon önce yükselecek, yüzde 11-12 aralığına, sonra yıl sonunda gerileyecek diye bekliyor. 2018 sonu için yüzde 8,4, 2019 sonu için yüzde 6,5'u riske atacak bir durum oluşursa belki…"
Sezgin, TCMB Başkanı Çetinkaya'nın paylaştığı 2019 sonu enflasyon beklentisinin yüzde 6,5 olduğunu hatırlattı.
Kendi beklentilerinin yüzde 6,5 değil, hem piyasa hem de kendi beklentilerinin çok daha yüksek olduğunu belirten Sezgin, "Onun olabilmesi için talep koşulları açısından hiçbir risk oluşmaması lazım. Merkez Bankası'nın 2019 sonu enflasyon beklentisi iyimser. Merkez Bankası'nın stratejisi genelde uzun vadeli beklentileri biraz daha düşük belirliyor ki 'ben sizi buraya götüreceğim' diye bir hedef gösteriyor. Yani enflasyonu düşürücü yönde adımlar atmaya devam ederse bir noktada piyasa da diyebilir ki, 'Merkez Bankası gerçekten bu işte ciddi ve bunu tutturmak istiyor.' O zaman beklentiler iyileşebilir, o da enflasyondaki düşüşe destek verir. Bunu aslında beklenti yönetimi için yapıyor. Çok da sürpriz bir durum değil." değerlendirmelerinde bulundu.
"TEK KANALDAN, TEK FAİZDEN FONLAMAYA GİDİLECEK"
İş Portföy Başekonomisti Sezgin, TCMB'nin Geç Likidite Penceresi (GLP) borç verme faiz oranını sadece istisnai durumlarda bir fonlama aracı olarak kullandığını ancak bu uygulamayı geçen yıl değiştirerek normal fonlama aracı olarak kullanmaya başladığını hatırlattı.
TCMB'nin bütün fonlamayı GLP üzerinden yaptığını anımsatan Sezgin, şöyle devam etti:
"TCMB'nin sadeleştirmeden kastı şu; bu GLP artık bütün fonlamanın yapıldığı kanal olmayacak. Daha normal bir faiz belirlenecek. Yani bir hafta repo olabilir, normal gecelik borç verme faizi olabilir… Bu ikisinden biri belirlenecek, tek bir faizle fonlama yapılmaya devam edilecek ama Merkez Bankası bunu önceden duyuracak. Şu anda önceden bir duyuru olmadığı için ve birçok fonlama kanalı olduğu için, mesela Merkez Bankası yarın çıkıp diyebilir ki 'Ben bütün fonlamayı GLP'den yapmıyorum, bugün de bir haftalık faizden ilave fonlama vermeye karar verdim' diyebilir. O gün ortalama fonlama maliyeti düşer. Bunu yapmasına çerçeve olarak hiçbir engel olmadığı için bu bir belirsizlik yapıyor şu anda."
TCMB'nin çıkıp "Ben çerçevemi değiştiriyorum, artık tek bir fonlama kalemim var, o yüzden ben günden güne fonlama araçlarıyla oynayamam" demesi gerektiğini ifade eden Sezgin, belirsizliğin ancak bu şekilde ortadan kalkabileceğini savundu.
Sezgin, Murat Çetinkaya'nın bugünkü sunumda "Tek kanaldan, tek faizden fonlamaya gidileceği" yönünde bir mesaj verdiğini, GLP'nin kapanıp kapanmayacağı yönünde bilgi vermediğini ancak muhtemelen GLP'nin fonlama aracı olarak kullanılmayacağını söyledi.
"GLP, 1 HAFTA VADELİ REPO İHALE FAİZİ OLARAK ANONS EDİLEBİLİR"
Şekerbank Başekonomisti Gülay Elif Girgin ise Çetinkaya'nın, konuşmasında baz etkisinin yanı sıra Döviz kuru ve petrol fiyatlarındaki gelişmelerin gecikmeli yansımalarına bağlı olarak yıllık tüketici enflasyonunda kısa vadede dalgalanma oluşabileceğini belirttiğini hatırlattı.
Çetinkaya'nın risklerin yukarı yönlü olduğu değerlendirmesinde bulunduğunu ifade eden Girgin, "Bu çerçevede, nisan ayında yıllık TÜFE enflasyonu mart ayı soluklanması sonrasında yeniden artış gösterecektir. Tahminler, yıllık enflasyonun yüzde 10,2'den yüzde 10,6'ya yükseleceğini ima etmektedir." dedi.
Girgin, devamla şunları kaydetti:
"Hatırlanacağı üzere, 2018 yılı temel politika metninde, politika sadeleşme hedefi paralelinde tek fonlamaya geçileceği ve bunun 1 hafta vadeli repo ihale faiz oranı olacağı ifade edilmişti. Başkan, konuşmasında teknik detay vermemiş olsa da faiz konusunda tartışmaları büyük ölçüde sonlandıracak mekanizma konusunda genel beklenti, şu an yüzde 13,5 olan GLP piyasa fonlama faizinin temel fonlama faizi yani 1 hafta vadeli repo ihale faiz oranı olarak anons edilmesi ve GLP'nin de cezalandırma faizi olarak önceki dönemlerde olduğu gibi daha yüksek bir seviyede ilan edilmesidir. Böylece şu anki ortamda hiçbir gösterge niteliği olmayan yüzde 8 ve yüzde 9,25 (marjinal fonlama oranı/üst bant) kaldırılmış olacaktır."