Erken seçim kararının alındığı Erdoğan-Bahçeli görüşmesinden bir anı paylaşmak istiyorum.
Saat 13.30’daki görüşmeye Bahçeli tam zamanında geliyor. Cumhurbaşkanı ayakta misafirini bekliyor. Hoş geldiniz dedikten sonra, sıcak bir şekilde elini sıkıyor, ”Buyurun” diyerek hemen yanındaki koltuğu gösteriyor.
Erdoğan-Bahçeli görüşmesinin 2 bölümden oluştuğunu söylemek mümkün. Görüşmenin başında Bahçeli erken seçimle ilgili gerekçelerini sıralıyor. Cumhur ittifakına zarar vermeye yönelik tertiplerden söz ediyor. Cumhurbaşkanı gerekçeleri haklı buluyor. O nedenle görüşmenin başında erken seçim kararı alınıyor, ikinci bölümde ise seçim tarihi konuşuluyor. Cumhurbaşkanı Erdoğan her defasında seçimlerin zamanında yapılmasını istiyordu. “Seçim meçim yok” diyerek erken seçime karşı çıkıyordu. Peki ne oldu da 3 ay içinde seçimlere gidilmesi kararı alındı?
ÜÇ TARİH BELİRLENDİ
Bahçeli’nin erken seçim kararını açıklamasından sonra Cumhurbaşkanı Erdoğan, AK Parti kurmaylarıyla bir araya gelmişti. Toplantıda Erdoğan, ”Biz erken seçim istemiyoruz. Ama Devlet Bey’in gerekçelerini dinlememiz lazım. Sağ olsunlar yeni sistemi onların desteği sayesinde getirdik. İttifaka zarar verecek hiçbir şeye izin vermeyiz” diyor.
Bunun üzerine seçimlerin hangi tarihte yapılacağı konusu müzakereye açılıyor. 26 Ağustos’un hac mevsimine denk gelmesi ve uzun Kurban Bayramı tatili olması nedeniyle doğru bir tarih olmadığı belirtiliyor. Seçimlerin sonbahara bırakılmasını savunanlar 16 Eylül’ü öneriyor, yaz tatili başlamadan seçimlere gidilmesini isteyenler ise 24 Haziran’ı teklif ediyor. Bir öneri de 22 Temmuz olarak geliyor. Cumhurbaşkanı bu işi daha fazla uzatmamak gerektiğini söylüyor, ”Madem seçim olacak, hemen olsun” diyor. 24 Haziran tarihini daire içine alıyor. Görüşme sırasında Bahçeli’ye de bu tarihi öneriyor. Bahçeli’nin tarihi kabul etmesi üzerine görüşme beklenenden kısa sürüyor.
BAKAN GÜL’ÜN ZİYARETİ
Erken seçim kararının alınmasında Adalet Bakanı Abdulhamit Gül’ün 3 hafta önce Bahçeli’yi ziyaretinin önemli kilometre taşlarından biri olduğunu ifade etmek isterim.
Bahçeli’nin, erken seçim kararını açıkladığı konuşmasında, ”Cumhurbaşkanlığı hükümet sistemi üzerinde fitne üreten, dedikodu imal eden, kriz ve kaosa gel gel yapan yerli ve yabancı mihrakların son dönemlerde faaliyetlerine hız verdikleri bellidir” demişti. Ancak o cümlenin devamında bir kelime vardı. Bahçeli sözlerini, ”Belgelidir” diye tamamlıyordu. O cümleye bir soru işareti koymakla yetineceğim.
Cumhurbaşkanı Erdoğan seçimlerin zamanında yapılmasına taraftardı. Erken seçim konusu gündeme getirildiğinde, ”Seçim meçim yok” diye kestirip atıyordu. Hatta öyle ki, Bahçeli’nin açıklamasından sonra AK Parti grubundaki konuşmasının iki yerinde 2019 tarihine vurgu yapmıştı. Bahçeli de 3 Nisan’daki MHP grubunda seçimlerin zamanında yapılacağını ilan etmişti. Bu konuda bir özeleştiri yapmak gerekirse ben de bu açıklamalara dayanarak erken seçim yok diye yazmıştım. Peki ne oldu da erken seçim kararı alındı?
Cumhurbaşkanı Erdoğan, MHP ile ittifakın zarar görmemesini tercih etti. Çünkü Bahçeli’ye göre ittifaka zarar vermeye yönelik tertipler başlamıştı. Hatırlarsanız Bahçeli, DSP ve ANAP’la koalisyon hükümetini de MHP’ye yönelik bazı tertiplerin yapıldığı kuşkusu üzerine bozmuş ve 3 Kasım 2002’de seçimlere gidilmesi kararını almıştı.
Erken seçim kararını Bahçeli açıkladı, tarihi ise Erdoğan belirledi. Bahçeli’nin açıklamasından sonra Erdoğan’ın kurmaylarıyla yaptığı değerlendirmede, “Ülkeyi uzun süre seçim ortamında tutmak doğru olmaz. Bir an önce belirsizliği ortadan kaldırıp, seçimlere gitmemiz lazım” dediği belirtiliyor. Erdoğan ile Bahçeli’nin yarım saat içinde ülkeyi erken seçimlere götürmelerinde bir numaraya ‘cumhur ittifakının korunmasını’ yerleştiriyorum.
Erken seçim kararının alınmasıyla yeni bir durum oluştu. Muhalefetin hazırlıksız yakalandığı seçimlerin tarihine değil, sonuçlarına odaklanmak gerekiyor.