Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın, “Ver papazı al papazı” dediği rahip Brunson davası başladı.
Ama Fetullah Gülen’le ilgili ABD’de açılmış bir dava yok. Adalet Bakanlığı tarafından ABD yargısına teslim edilmiş olan belgelerin kapağı bile açılmadı. Bekir Bozdağ’ın Adalet Bakanı olduğu dönemde Gülen’in iadesiyle ilgili ABD Adalet Bakanı Jeff Sessions’a teslim edilen belgelerin henüz yargıya havale edilmediği ortaya çıktı.
Buna rağmen Cumhurbaşkanı Erdoğan, “FETÖ seni de getireceğiz” diye sesleniyor. Çünkü konjonktür değişiyor. MİT şimdiye kadar 18 ülkeden 80 FETÖ’cüyü paketleyip getirdi. Bu iş bir ‘al-ver’ meselesi. Peki bir gün Fetullah Gülen de ABD’den paketlenip getirilebilir mi? Bu sorunun cevabını araştırdım. Eğer ABD’nin Türkiye’den daha önemli bir menfaati söz konusu olursa Gülen’i verir deniliyor. Bir de bakmışsınız ki MİT’e ait bir uçakta gözlerindeki bantlar çözülüp, ”Memlekete hoş geldin Gülen” denilmiş. Öcalan’a olduğu gibi.
Hatırlarsanız MİT kısa bir süre önce Kosova’dan 6 FETÖ’cüyü paketleyip Türkiye’ye getirmişti. Böylece Kosova’daki FETÖ’cülerin ByLock, Eagle, FALCON ve Kakao Talk programları üzerinden haberleştikleri tespit edildi. 6 kişi hem FETÖ üyeliğinden hem de casusluk iddiasıyla tutuklandılar.
Kosova Başbakanı Haradinaj operasyona sert tepki gösterip İçişleri Bakanı ve İstihbarat Başkanı’nı görevden almıştı. Bu ilginin karşılıksız olmadığı ortaya çıktı. FETÖ’cüler, operasyonu öğrendikten sonra ilk olarak Kosova Başbakanı ve Meclis Başkanı ile irtibat kurmuşlar. Hem de kimin üzerinden? Kosova’daki FETÖ’cülerin aralarındaki yazışmaların deşifre edilmesi bu ilişki trafiğini ortaya çıkardı. Buna göre FETÖ’cüler, Kosovalı yöneticileri ‘hanımları ve çocukları’ üzerinden avuçlarının içine almışlar.
İRTİBAT ELEMANI HANIMLAR
FETÖ’cülerin arasındaki yazışmaları, Kosova’da hanımlar üzerinden kurdukları casusluk teşkilatı olarak da okuyabilirsiniz. Aynen aktarıyorum.
1- Meclis Başkanı yurtdışındaydı. Hanımı üzerinden ulaştık. Haberlerinin olmadığını ve üzüldüklerini ifade etti. Eşine hemen durumu ileteceğini söyledi.
2- Başbakanın da hanımıyla görüştük. Durumu Başbakan’a iletmiş. Onlarla ilgili düşüncem hep olumlu demiş. Değişen bir düşüncem yok demiş.
3- Cumhurbaşkanı’na da hanımı üzerinden ulaşıp durumu anlattık. Üzüldüğünü ve ilgileneceğini ifade etti.
Bu ilişki biçimi bize yabancı gelmedi. FETÖ’nün geleceği parlak askerler, istihbaratçılar, üst düzey bürokratlar ve siyasetçilere katalog evlilikler yaptırdığı ortaya çıkmadı mı? Onları eşleri üzerinden örgüte bağlayıp kontrol ettiği tespit edilmedi mi? Yurtdışındaki okullarında o ülkelerin yöneticileri ve nüfuzlu ailelerinin çocuklarını eğitiyor. Belli ki sadece eğitim maksadıyla yapmıyor bunu. FETÖ, hanımları ve çocukları üzerinden geniş bir etki alanı oluşturmuş. Devam ediyoruz.
4- Başbakan’ın danışmanıyla görüşüp bilgilendirdik takip edeceğim dedi.
5- Etkili velilerimizden işadamı-milletvekili görüştüklerimiz oldu. Desteklerini istedik.
PROPAGANDA ÖNEMLİ
Bir de işin şov kısmı var. 6 FETÖ’cünün Kosova’dan çıkarılmadan önce kefaletlerinin ödenip kurtarılma imkânları varken kurtarmamışlar. Peki neden?
6- Savcı, avukat beyi bugün arayıp isterseniz kefaletle serbest yargılanabilirler demiş. Miktar olarak 30, 20 ya da 10 bin Euro olabilir, yarına kadar kararınızı verin demiş. Arkadaşların şöyle bir düşüncesi var. Şu an medya çok güzel olayın üzerine gidiyor. Bugün avukat bey 4 tv kanalına röportaj verdi. Medyada dikkat çeken güzel haberler var. Medyanın ilgisi yüksek. Kefaletle serbest kalırlarsa medyanın ilgisi azalır. Bugün görüştüğümüz medya bu olayı sonuna kadar takip edecek. Kefaletle serbest kalırsa bu durur mu endişesi var.
Gördüğünüz gibi FETÖ’cüler 6 adamını kefalet ödeyip kurtarmak yerine, onlar üzerinden propaganda yapmayı tercih etmiş.