Cumhurbaşkanı Erdoğan dün Siirt’te konuşurken yıllar öncesine gittim.
Siirt’te okuduğu bir şiirden dolayı hapse atıldığı yıllara. 3 Kasım 2002 seçimlerinde partisi iktidar olmuş ancak kendisi seçimlere sokulmamıştı. O zamanki YSK Başkanı Tufan Algan, yasaklama kararını Türk bayrağının rengine bakarak aldıklarını açıklamıştı. Erdoğan’ın da belirttiği gibi, “yiğit düştüğü yerden kalktı” Erdoğan Siirt’ten milletvekili seçildi. Ve Türkiye’nin son 16 yılına damgasını vurdu.
Erdoğan, Başbakanlığı döneminde eşi Emine Hanımla tiyatrocu Nejat Uygur’u tedavi gördüğü GATA’da ziyaret etmek istemişti. Başbakan’ın eşi Emine Erdoğan, başörtüsü nedeniyle GATA’ya alınmamıştı. Erdoğan’ın dönemin Genelkurmay Başkanı’na telefonda neler söylediğini iyi biliyorum. Bugün ise Türkiye başörtüsü yasağı gibi bir ayıptan kurtuldu.
Demirel, “Dünkü güneşle bugünün çamaşırları kurutulamaz” demişti. Doğrudur. O yıllar geçti ama deldi geçti. Siirt konuşmasını izlediğim Erdoğan da geçmişle bir hesaplaşma içinde değildi. Tam aksine geleceğe dönük hedefler verdi.
BAKANLAR KURULU DEĞİŞİKLİĞİ
Erdoğan, 16 Nisan gecesi arayanlara, “Asıl önemli olan 2019 seçimleri” demişti. Dün de, “2019 seçimleri bir milat olacak” dedi. O nedenle işi sıkı tutuyor. Bir yandan Putin’le görüşüyor, diğer yandan AK Parti kongrelerine koşuyor. Erdoğan 2019 seçimlerine farklı bir strateji ile hazırlanıyor. Şimdiye kadar olan süreyi AK Parti’de değişim dönemi olarak değerlendirdi. Yerel yönetimlerde ve teşkilatlarda köklü değişiklikler yaptı. Böylece metal yorgunluğundan diriliş aşamasına gelindi. Bu arada MHP ile ittifakı gerçekleştirip en önemli adımlardan birini attı. AK Parti’yi 2019 seçimlerine taşıyacak olan kadroların seçiminde iki aşama kaldı.
1- Büyük kongrede yeni MKYK seçilecek.
2- Bakanlar Kurulu değişecek.
Bakanlar Kurulu’nda ve parti yönetiminde önemli değişiklikler bekleniyor.
AK Parti’de değişimi gerçekleştirip, MHP ile ittifakı sağlama alan Erdoğan, 2019 seçimleri için yeni bir oyun kuruyor.
İlk turda yüzde 60 oyla Cumhurbaşkanı seçilebilmek için çalışıyor. Bunun için, muhalefette sadece CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nu hedef alıyor. Dikkat ediyor musunuz şimdiye kadar bir defa bile Meral Akşener ismini zikretmedi. Akşener’i muhatap alıp, büyütmek istemiyor. Erdoğan, 2019 stratejisini Kılıçdaroğlu üzerine kurdu. Erdoğan yüklendikçe Kılıçdaroğlu sertleşiyor, Kılıçdaroğlu sertleştikçe Erdoğan’a yarıyor. Böylece CHP Lideri’ni gaf yapmaya zorluyor.
ÖNCELİK EKONOMİ
2019 planının ikinci ayağında ise ekonomi yer alıyor. Dikkatinizi çektiyse son zamanlarda Erdoğan’ın konuşmalarında ekonomi daha ağırlıklı olarak yer almaya başladı. Seçimi kazanmanın yolunun ekmeği büyütmekten geçtiğini biliyor. O nedenle 2018 yılını icraat, büyüme ve istihdam yılı olarak ilan etmişti. Ekonomiyle ilgili çalışmalar hızlandı. Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekci’nin hazırladığı süper teşvikler Cumhurbaşkanlığı Külliyesi’nde Erdoğan’ın katılacağı bir programla açıklanacak. 7 sektörü esas alan proje bazlı teşviklerin toplamı 130 milyar TL. Bu arada yatırım ortamını iyileştirmek ve kamunun faiz yükünü azaltmak için yapılan çalışmaların ise sonuna gelindi. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın, “Açık söylüyorum yüzde 20 faiz oranıyla yatırım yapılmaz” dediği noktaya neşter vuruluyor. Tek bir paket beklemeyin. Belirli zaman dilimlerinde ekonomiye kaynaklık edecek düzenlemeler gelecek. Erdoğan ekonomiye el koydu diye boşuna demedik.
Muhalefet ise Cumhurbaşkanlığı seçiminde ikinci tur için ittifak hesapları yapıyor. Erdoğan ikinci tura kalırsa, onun karşısındaki aday üzerinde birleşme konuşmaları yapılıyor. Bence muhalefetin hesapları yeniden gözden geçirmesinde yarar var. Çünkü onlar daha sahaya çıkmadan Erdoğan iki tur bindirdi.