Dünyanın gözü Ankara'da. Suriye'ye ilişkin müzakerelerin yapıldığı Cenevre görüşmelerinden sonuç alınamaması üzerine, ilki 22 Kasım 2017'de Soçi'de yapılan üçlü zirvenin ikincisi Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'nde gerçekleştirildi. Zirve, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın ev sahipliğinde, Rusya Devlet Başkanı Putin ve İran Cumhurbaşkanı Ruhani'nin katılımıyla basına kapalı yapıldı.
Zirveye Türkiye heyetinden Genelkurmay Başkanı Orgeneral Hulusi Akar, Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Berat Albayrak, Milli Savunma Nurettin Canikli, Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü İbrahim Kalın ve MİT Müsteşarı Hakan Fidan da katıldı.
ÜÇLÜ ZİRVE SONA ERDİ
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Rusya Federasyonu Devlet Başkanı Vladimir Putin ve İran Cumhurbaşkanı Hasan Ruhani'nin katıldığı "Türkiye-Rusya-İran Üçlü Zirvesi" sona erdi. Suriye'ye ilişkin müzakerelerin yapıldığı Cenevre görüşmelerinden sonuç alınamaması üzerine, ilki 22 Kasım 2017'de Soçi'de yapılan üçlü zirvenin ikincisi Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'nde gerçekleşti. Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın ev sahipliğinde saat 13.20'de başlayan zirve, çalışma yemeği ile beraber 1 saat 40 dakika saat sürdü. Üçlü zirveye ev sahipliği yapan Cumhurbaşkanı Erdoğan, Ruhani ve Putin ile ortak basın toplantısı düzenlendi.
CUMHURBAŞKANI ERDOĞAN'DAN DÜNYAYA FLAŞ ÇAĞRI
Zirve sonrası üç lider ortak açıklama yapıyor. İlk söz alan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan şunları söyledi:
''Ayrılıkçı gündemlere karşı durma kararlılıklarını ifade etmişlerdir.Bugün önümüzdeki döneme ışık tutacağına inandığımız istişareler gerçekleştirdik ve atılacak adımları belirledik. Gerginliği azaltma bölgeleri konusunda Türkiye olarak sorumluluklarımızın gereğini hassasiyetle yerine getiriyoruz.
Suriye konusunda tüm dünyanın dikkate alması gereken husus Suriye'nin toprak bütünlüğünün sağalanması tüm terör örgütlerine aynı mesafede olunmasına bağlıdır. Terörle mücadele kisvesi altında (Suriye'de) yeni gerçeklikler yaratılması girişimlerini reddetmiştir. Türkiye Fırat Kalkanı harekatıyla yaklaşık 3 bin teröristini imha ettiği DEAŞ'a karşı en etkili mücadeleyi veren ülkedir. DEAŞ saldırılarında en büyük bedelleri ödemiş ülkelerden birisi de biziz.''
"160 BİN SURİYELİ KARDEŞLERİMİZ GERİ DÖNEREK VATANLARINDA HAYATLARINI KURDULAR"
Her iki harekatta 4 bin kilometre kare alanı güvenli hale getirdik. Sadece güvenliği sağlamakla kalmıyoruz, kontrol altına aldığımız yerleri bölgenin asli sahipleri olan Suriyeli kardeşlerimiz için yaşanabilir hale getiriyoruz. Bilindiği gibi ülkemizde 3,5 milyon Suriyeli sığınmacıya ev sahipliği yapıyoruz. Cerablus El Bab bölgesine 160 bin Suriyeli kardeşlerimiz geri dönerek vatanlarında hayatlarını kurdular.
MÜNBİÇ RESTİ...
Münbiç başta olmak üzere PYD/YPG'nin kontrolündeki tüm bölgeleri güvenli hale getirene kadar durmayacağımızı tekrarlamakta fayda görüyorum.Suriye'de kaos çıkartılmak istenen yerlere önce DEAŞ'ın yerleşmesinin önü açılmakta, sonra onunla mücadele bahanesiyle YPG/PYD sokulmakta ve böylece terör döngüsü tamamlanmaktadır.
Ne Suriye'nin, ne de bölgemizin geleceğinin üç beş terör örgütünün tasallutu altında kararmasına izin vermeyeceğiz.
Yaşanan krizin ve çatışmaların kaybedeni Suriye halkıdır. Kazananın kimler olduğunu ise hepimiz gayet iyi biliyoruz. Uluslararası toplumu, Suriye'deki sorunun siyasi çözüme kavuşturulması gayretlerine destek olmaya çağırıyoruz.
İRAN CUMHURBAŞKANI RUHANİ: TERÖR ÖRGÜTLERİ PETROL SATIYOR
Teröristleri bazı ülkeler eğitti ve bu teröristler Suriye'nin petrolünü satıyor. Suriye'nin birliğinin herkes tarafından tanınmasını istiyoruz.Bizim bölgemiz son seneler büyük ve çok önemli bir sorunla karşılaştı. Bu sorun da terörizmdir. Bazı ülkelerce eğitilmiş, bu ülkeler tarafından para sağlanmış ve modern silahlar temin edilmiştir. Bu teröristler Suriye halkına ait olan petrolü satabiliyor ve Suriye'ye ait tarihi eserleri satabiliyorlardı. Başta ABD, istiyordu ki DEAŞ gibi El Nusra gibi terör örgütleri bu bölgede uzun süre kalsın.
4 BÖLGEDE ÇATIŞMASIZLIK BÖLGESİ OLUŞTURULDU
Fakat Suriye ve Irak gibi büyük halklar, dost ülkelerin yardımıyla bu tehlikeyi yok etti. Terörizmle mücadele doğrultusunda yaklaşık 15 ay önce Astana'da bir toplantı yapıldı ve bir süreç belirlendi. Bu süreçte Suriye'de kısmi ateşkes sağlandı ve 4 bölgede çatışmasızlık bölgesi oluşturuldu. Bu süreçte İran, Rusya ve Türkiye temel rol oynadı.
BUGÜN SURİYE HALKININ UMUDUNUN DÜNE NAZARAN DAHA FAZLA OLDUĞUNU GÖRMEKTEN MEMNUNUM
Bugün Suriye halkının umudunun düne nazaran daha fazla olduğunu görmekten memnunum. Suriyeli mülteciler de evlerine dönmek için bugün daha çok ümitliler. Bugün çok mutluyum ki, 3 ülke liderleri Ankara'da üçüncü zirveyi gerçekleştirdiler. Üçlü zirvelerde çok önemli ve yararlı toplantılar gerçekleştirdik. Benim için en mutlu anlar, üç ülkenin Suriye'nin mazlum halkına yardım için mutabık kaldığı an oldu.Umuyorum ki, pratikte de öyle davranalım ki, Suriye'nin mazlum halkına daha çok yardım edelim. İran İslam Cumhuriyeti'nin bakışından, Suriye sorununun hiçbir şekilde askeri seçeneği yoktur. Barışçıl çözümün teşvik edilmesi lazım.
RUSYA DEVLET BAŞKANI PUTİN: TERÖRLE MÜCADELE VURGUSU
Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin de 3'lü Suriye Zirvesi sonrası yaptığı açıklamada şunları söyledi:
Sayın Türkiye Cumhurbaşkanı Erdoğan, Sayın Cumhurbaşkanı Ruhani, bugünkü görüşmelerimiz son derece yapıcı bir hava içerisinde gerçekleşti. Biz detaylı şekilde Suriye'deki durumu ele aldık. Bu ülkede kalıcı normalleşmenin tesisine yönelik adımlarla ilgili görüş alışverişinde bulunduk. Önemli mutabakatlar sağladık. İmzaladığımız ortak bildiride yer aldı.
"BİZİM KESİN KARARLILIĞIMIZ SURİYE'NİN TOPRAK BÜTÜNLÜĞÜNÜ SAĞLAMAKTAN YANADIR"
Bizim kesin kararlılığımız şu doğrultudadır. Suriye'nin toprak bütünlüğü ve bağımsızlığını sağlamaktan yanadır. Bu ilkesel tutum bugün çok önemli. Bazıları mezhepsel çatışmaları destekliyor. Suriye'yi parçalamaya çalışanlar var. Biz üçlü işbirliğimizi tüm yönleriyle artırmaya karar verdik. Astana formatı zaten verimli olduğunu defalarca kanıtlamıştır.
"SURİYELİLER ARASINDA DİYALOĞUN İLERLETİLMESİ ÖNCELİĞİMİZDİR"
İç ve dış mülteciler evlerine dönmeye başladılar. Sosyal ve ekonomik tesislerin yeniden yapılması söz konusu. Önceliklerimizden bir tanesi şudur, Suriye meselesinin siyasi boyutunu güçlendirmeye çalışacağız. Suriyeliler arasında diyaloğun ilerletilmesi önceliğimizdir. Suriye ulusal diyalog kongresinin sonuçları da çok önemlidir.
"DOĞU GUTA'DA BENZERİ OLMAYAN BİR OPERASYON GERÇEKLEŞTİRDİK"
Görüşmemizin önemli konularından bir tanesi, insani yardım meselesiydi. Bu meselenin siyasallaşmaması gerekiyor. Ve ben meslektaşlarımı Rusya'nın bu doğrulta yapmış olduğu gayretler konusunda bilgilendirdim. Doğu Guta'da benzeri olmayan bir operasyon gerçekleştirdik. Çatışma bölgelerine insani yardımlar gönderiliyor.
"HEDEFİMİZ TERÖRİSTLERİ TAMAMEN ORTADAN KALDIRMAKTIR"
Bizim hedefimiz teröristleri tamamen ortadan kaldırmaktır. Barış çabalarımızı engellemeye çalışıyorlar. Militanlar zehirleyici maddelerin kullanıldığı bazı provokasyonlara başvuruyorlar. Bununla ilgili çok net kanıtlarımız var.Ve son olarak meslektaşlarıma bu verimli görüşmelerden dolayı teşekkürlerimi sunmak istiyorum. Eminim bu zirvenin sonucunda somut tedbirler alınacaktır ve sonuçları da barış ve istikrarın tesis edilmesine yönelik çalışmalara katkı sağlayacaktır.Birinci günümüzde ikili görüşmelerimiz oldu. Bu ziyaret çok başarılı geçti. Ben Türk dostlarıma sayın Erdoğan'a teşekkür etmek istiyorum.
Suriye'de siyasi çözümün yanı sıra ekonomik kalkınma en önemli sorun. Dışarıdan yatırım olmadan bunu yapamıyoruz. Bunun için tüm ülkeleri çağırıyoruz. İlk olarak insani yardım için adım atsınlar. Ama Rusya, İran ve Türkiye dışında kimse adım atmıyor. Ama mutlaka Suriye'nin alt ve üstyapısının yenilenmesi için tüm ülkeler rol almalıdır.
SORU & CEVAP
SORU: Defalarca Suriye’nin siyasi süreçten bahsediliyordu. Şu anda ekonomik süreçle ilgili soru sormak istiyorum. Rusya yılbaşında yol haritası imzaladı enerji altyapısının kurulmasına yönelik. Şu anda Suriye’nin ekonomik ve enerji altyapısının kurulmasıyla ilgili bir proje var mı? Buna yönelik diğer ülkeler de adım atıyor mu?
PUTİN:
Ben tam olarak anlayamadım ne sorduğunuzu. İnsanların normal yaşam koşullarını sağlamak lazım. Dışarıdan yatırım olmadan bu sağlanamaz. Bütün ülkelere de sesleniyorum. Sözde değil somut bir şekilde adım atsınlar. Ama Rusya İran ve Türkiye’den başka kimse adım atmıyor. Çok kısıtlı insani yardım miktarları gönderiliyor. Herkes Suriye’nin altyapısını üst yapısını tesis etmeye herkes katılmalıdır.
SORU: Uluslararası gündem ile ilgili bir sorun var. Spiral olayıyla ilgili… Dün sizin temsilcileriniz ifade ettiği gibi, İngiltere artık özür dileyecek mi?
PUTİN:
Biz hiçbir şey beklemiyoruz. Bu kadar bir zarar görmeyecek bizim ikili ilişkilerimiz.
SORU: İran ve Türkiye’nin resmi hükümetlerinin sabotajlara karşı tutumları nasıl olacak?
RUHANİ:
Bizim bugüne kadar gördüğümüz şudur ki, Amerikalılar ve İsraillilerin başarılı olamadıklarıdır. Teröristleri hakim etmek istiyorlardı. Kendi menfaatlerini güdüyorlardı. Bugüne kadar her ne kadar ki Suriye halkı için büyük sorunlar yaratmış olsalar da başarılı olduklarını söyleyemeyiz. Bölgemizin haritası hiçbir şekilde değişmemeli. Ve hakların, düşüncelerin ve istekleri kendi ülkelerinin geleceğini şekillendirmek için yol göstermelidir. Biz aynı ilkeleri savunuyoruz. Çabamız bölgemizin düşmanlarını, bölgenin bölünmesi amaçlarında başarılı olmamalarıdır. Biz yakın zamanda bölgenin güvenliğinin sağlandığını görmek istiyoruz. Ve barışı destekleyen bütün dünay ülkeleri ve başta bugün burada bulunan üç ülkenin hedeflerine ulaşmalarını diliyoruz.
ERDOĞAN:
Suriye’nin toprak bütünlüğü bizim olmazsa olmazımızdır. Birilerinin kendilerine göre yapmış olduğu parselasyonlar bize göre değildir. biz bu toprak ameliyatlarına sıcak bakmıyoruz. Fakat bütün bunlarla beraber terörizmin bunu bir fırsata dönüştürüp, Suriye’nin ülkemize tacizde bulunmasına da özellikle fırsat vermeyi asla kabul etmemiz mümkün değil. Çünkü burada bizim durumumuzda olan bir ikinci ülke yok. Biz Suriye’ye sınır bir ülkeyiz. Dolayısıyla bütün tacizler bugüne kadar ülkemize yapılmıştır. Bunda durmak bilmemişlerdir ve 100’e aşkın roket atışı yapılmıştır, 100’ü aşkın vatandaşımız şehit olmuştur. Biz hep sabır sabır. Artık yetti demişizdir ve ondan sonra da teröristlere karşı önce Cerablus, ondan sonra da Zeytin Dalı harekatıyla bölgedeki bu harekatı gerçekleştirmek zorunda kaldık.
Şunun bilinmesini özellikle istiyoruz. Bu bir inşa ve ihya hareketidir. Bölgede gerek rusya gerek iran şu astana sürecinin garantörleri olarak başlayan sureci de emin adımlarla yürüteceğiz. Astana’yı hiçbir zaman Cenevre’ye alternatif demektir.
Alternatifidir diyorlarsa ona da söyleyeceğimiz sözümüz yok. Ama bizim netice alma mecburiyetimiz var. Burada insanlar oluyor. En son Doğu Guta’da meydana gelenleri gördük. Yavruların nasıl acımasızca öldürüldüğünü gördüm. Ben kucağıma 6 aylık çocuğu aldığımız zaman bizim yüreklerimiz parçalanıyoruz, biz babayız. Türkiye Cumhuriyeti’nin Cumhurbaşkanıyız, buna dayanabilmek için herhalde insan olmamak gerekir diye düşünüyorum.
SORU: Amerikalı yetkililer Suriye’den çıkacaklarını söylediler. Amerika’nın oradaki varlığı bu zirveyi etkileyeceğini düşünerek, Amerika’nın oradaki varlığını nasıl değerlendiriyorsunuz? Çekilmeleri mutluluk kaynağı olabilir mi?
RUHANİ:
Amerikalılar her gün bir şey söylüyor. Mevcut Amerikan hükümetinin ne sözlerine ne de vaatlerine güvenebiliyoruz. Çünkü onlar kendilerinden belli bir görüntü gösterdiler. Biz Suriye’den çıkmak istiyoruz dediler ama daha sonra anlaşıldı ki onlar para peşindeler. Arap ülkelerine diyorlar ki ‘bize para verirseniz Suriye’de kalacağız’ Anlaşılıyor ki Suriye’de kalacaklar ve para alacaklar.
ERDOĞAN:
Fakat Ruhani kardeşim paranın miktarını söylemiyor. Pardon, 7 trilyon dolar. Böyle bir para bugüne kadar orada masraf yapılmış, bu paranın verilmesi lazım deniyor. Bu da herhalde iyice rahatlatır süreci.
SORU: Türkiye mültecilere ev sahipliği yapmakta ama Avrupa2nın verdiği sözler var. Bunun yerine getirilmemiş olmasını nasıl değerlendiriyorsunuz?
Sayın Putin bir şey ifade etti, sizin yeni önerileriniz olduğu noktasında. Bu öneriler nelerdi?
PUTİN:
Şu veya bu ülkenin taahhütlerini yerine getirmemesiyle ilgili oraya sormak lazım. Biz taahhütlerimizi yerine getirmeye çalışıyoruz. Tabi mülteci bakımından Türkiye büyük bir yük aldı. Ama çok eşsiz bir durum. Rusya olarak biz Ukrayna’dan gelen mülteci yükünü üzerimize aldık. Bizim aslında sorunları çözmemiz lazım mülteci göçmenler olmasın diye.
Sayın Erdoğan’ın yeni teklifleriyle ilgili, bizim insani yardım konusunda etkin bir çalışma yapmamız gerekiyor. Şu teklifte bulundu, çatışmasızlık bölgelerinde ihtiyaç duyan insanlara acil yardım, tıbbi yardım konusunda neler yapabileceğimizi somut bir şekilde değerlendireceğiz. Bu teklif çok isabetli oldu. Sayın Ruhani de bunu destekliyor. Bunun üzerinde bir çalışma yapacağız ve somut adım atacağız.
RUHANİ:
Suriyeli mültecileri desteklemek insani bir görevdir. Müslümanlar için de dini bir görevdir. Ben Suriyeli mültecileri destekleyen ve onları barındıran bütün ülkelere teşekkür etmek istiyorum. Başta bu doğrultuda büyük bir sorumluluk almıştır. Belki biz İran’da bu konuyu herkesten daha iyi anlayabiliyoruz. Biz yaklaşık 39 senedir İran’da 3 milyondan fazla Afgan mülteciyi ağırlamaktayız. Bunu çok iyi anlıyoruz. Bu sene de yaklaşık 400 bin Afgan öğrenci bizim okullarımızda eğitim almaktadır. Ve 20 binden fazla da Afgan üniversite öğrencisi bizim üniversitelerimizde bedel ödemeden eğitim almaktadır.
Irak ve Kuveyt savaşında da Afgan mültecilere ek olarak bir de Irak ve Kuveytli mültecileri de karşıladık. Avrupalı ülkelerin yardımcı olmaları gerekiyor.
ERDOĞAN:
Gerek Sayın Putin ve Ruhani’nin neler yapılabilir ve yapacağımız konusundaki önerilere şöyle ilave de bulunalım istiyorum. Biraz açalım istiyorum. Şu anda Tel Abyad tarafında yaralılara yönelik adım atılması hususunda bizler süratle, gerek silahlı kuvvetlerimiz Rus silahlı kuvvetleriyle birlikte dayanışma içerisinde, oraya sahra hastanesi kurarak yaralılara temin edelim istiyoruz. Büyük fırınlar oraya kurup, ekmek ihtiyacını karşılayalım diyoruz. Bu fırın öyle zannediyorum ki kurulmuş da olabilir. Bu fırında ekmek ihtiyacını karşılayarak, şu anda oradaki mültecilere bu imkanı sağlayalım.
Benim asıl üzerinde durmam gereken, şöyle bir teklifim var. Ben bu teklifi daha önce de yaptım. Güvenli bölgede, gerek bizim tarafta gerekse Kuzey Suriye tarafında, güvenli bölgede konut inşası temin edelim diyorum. Bu konut inşasını yapmak suretiyle bu insanları çadırlardan, konteynır kentlerden kurtaralım. 500’er metrekarelik arsa içerisinde kendilerine yapacağımız konutlar, orada eksin biçsin orada kendine imkanlar sağlasın. Böyle bir adım atmak suretiyle onları normal yaşamına bu şekilde kavuşturalım diyorum. Bu konuda bazı ülkelerin bazı taahhütleri var. Eğer böyle bir adımı birlikte atabilirsek öyle zannediyorum ki bu Suriye halkına çok daha ciddi bir sinerji meydana getirmek suretiyle faydalı olacaktır.
SORU: Yeni operasyonlar beklemeli miyiz? Olası operasyonları liderler zirvesinde ele alma imkanınız oldu mu?
ERDOĞAN:
Teröristle mücadele, terörle mücadele zamanlaması yapılan bir süreç değildir. Yok olduğu zaman zaten huzura erersiniz. Ama terörün olduğu teröristin olduğu bir yerde de devlete düşen göre tüm güvenlik güçleriyle mücadeleyi sürdürmektir.
DEKLARASYON YAYIMLANACAK
Zirve sonunda yayımlanması planlanan ortak deklarasyonda Suriye'de mevcut ateşkesin devamı, Suriye'nin toprak bütünlüğü ve Suriye içindeki ateşkes ihlallerinin durdurulması gibi daha önceki deklarasyonlarda hemfikir olunan konuların vurgulanması bekleniyor.
İLKİ SOÇİ'DE YAPILDI
Türkiye ve Rusya öncülüğünde Aralık 2016'da yürürlüğe giren ateşkes, Esed rejiminin ihlallerine rağmen bir yıl aradan sonra İsviçre'nin Cenevre kentinde yeni müzakerelerin önünü açacak Astana sürecini başlatmıştı. Cenevre görüşmelerinde bir sonuç elde edilememesi üzerine, "Suriye" konulu üçlü zirvenin ilki 22 Kasım 2017'de Cumhurbaşkanı Erdoğan, Rusya Devlet Başkanı Putin ve İran Cumhurbaşkanı Ruhani'nin katılımıyla Soçi'de yapılmıştı.
ERDOĞAN, RUHANİ İLE GÖRÜŞTÜ
Üçlü zirve çerçevesinde Ankara'ya gelen İran Cumhurbaşkanı Ruhani Erdoğan ile görüştü. Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'nde basına kapalı gerçekleşen görüşme saat 11.55'te bitti. İki liderin görüşmesi bir saat sürdü. Zirve çerçevesindeki görüşmede, ikili ilişkilerin yanı sıra bölgesel ve uluslar arası konular hakkında fikir teatisinde bulunuldu.
PUTİN İLE RUHANİ'DEN İLK MESAJ
Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ile İran Cumhurbaşkanı Hasan Ruhani, Suriye konulu Türkiye-Rusya-İran Üçlü Liderler Zirvesi için bulundukları Ankara'da bir araya geldi. Putin, Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'ndeki görüşmenin başında yaptığı açıklamada, iki ülke arasındaki diyaloğun çeşitli alanlarda ve dışişleri bakanları, askeri yetkililer gibi çeşitli seviyelerde devam ettiğini söyledi. Rusya ve İran'ın her seviyede birlikte çalıştığını dile getiren Putin, Suriye gibi sorunlu konuları çözmek için çalışmaya devam ettiklerini belirtti. Ruhani ile Ankara'da görüşmekten duyduğu memnuniyeti ifade eden Putin, "Bu görüşme bizim için ikili ilişkileri geliştirme konusunda fırsat sunuyor." diye konuştu. Putin, "İkili ilişkilerimizi nasıl geliştireceğimizi konuşacağımız, uluslararası ve bölgesel konuları ele alacağımız bu görüşmeden çok memnunum." ifadesini kullandı. İran Cumhurbaşkanı Ruhani de iki ülkenin bölgesel meselelerde çok yakın görüşlere sahip olduğunu belirtti. Ruhani, Rus mevkidaşıyla dört yıl içinde 12 kez bir araya geldiklerini hatırlatarak "Bu da iki ülkenin ikili ilişkilerinde ve bölgesel meselelerde çok yakın ve ortak görüşlere sahip olduğunun işaretidir." dedi. İran'ın Suriye gibi bölgesel meselelerde Rusya ile iyi iş birliklerine sahip olduğunu belirten Ruhani, Rusya'nın Soçi kentinde düzenlenen liderler zirvesinin Astana süreci açısından önemli bir adım olduğunu ifade etti. Ruhani, "Bugün de Ankara'da ikinci liderler zirvesine katılmaktan memnuniyet duyuyorum. Suriye'ye güvenlik ve istikrarın geri gelmesi, mültecilerin ülkelerine dönmesi ve Suriye'nin geleceği ve kaderinin halkın oylarıyla belirlenmesi üç önemli hedefimizdir." diye konuştu. Ruhani, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın ev sahipliğinde bugün yapılacak Türkiye-Rusya-İran arasındaki üçlü zirvenin bölgenin istikrar ve güvenliğine katkı sağlamasını umduğunu dile getirdi.
POLİS ALARMA GEÇTİ!
Suriye konulu üçlü zirve için Ankara'da Cumhurbaşkanı Erdoğan'la bir araya gelecek Rusya Devlet Başkanı Putin ile İran Cumhurbaşkanı Ruhani'nin güvenliğini 4 bin polis sağlıyor. Putin ve Ruhani'nin konakladıkları otellerde de geniş güvenlik önlemleri alındı. Liderlerin kalacakları katlar tamamen kapatılırken, ziyaret süresince otel çevresi ile buralara açılan sokak ve caddelerde de önlemler sürüyor. Çevre sokaklarda oluşturulacak uygulama noktalarında araç ve yayaların, aramaları yapıldıktan sonra girişlerine izin veriliyor. Lliderlerin güzergahları ile kalacakları otellerin çevresindeki yüksek binalarda özel harekat timleri görev yapıyor.
İş birliğimiz, tıpkı su verilmiş demir gibi çelikleşti