Yazdır
Türkiye Bankalar Birliği (TBB) Başkanı ve Ziraat Bankası Genel Müdürü Hüseyin Aydın, sektörde kredi talebinde de arzında da iştahın güçlü seyrettiğini belirterek, ilk çeyrekte Ziraat Bankası'nın yüzde 5 nakdi kredi ve aktif büyümesi yakaladığını, yüzde 6 da mevduat büyümesi gerçekleştirdiğini söyledi.
Aydın, İzmir'de nefes kredisi toplantısı sonrasında gazetecilere yaptığı değerlendirmelerde, "Kredi arzı da talebi de sürüyor... Kredi talep edenler var, yatırım yapma iştahı olanlar var" dedi ve ekledi: "Ziraat Bankası ilk çeyrekte nakdi kredilerde ve aktiflerde yüzde 5'lik büyüme yakaladı. Bunu dörtle çarparsan yılsonu için yüzde 20 büyümeye denk gelir."
Aydın Ziraat Bankası bilançosunun ilk çeyrek sonunda denetimden geçmemiş rakamlarla yaklaşık 460 milyar TL büyüklüğe ulaştığını belirterek, gayri nakdi dahil toplam kredi stokunun da 415 milyar TL'ye ulaştığını söyledi.
İlk çeyrekte, sadece kredilerde değil kaynak tarafında da gelişim gösterildiğinin altını çizen Aydın, "Mevduat faizlerinin üzerinde baskıya neden olmaksızın mevduatta yaklaşık yüzde 6 büyüme kaydedildi. Kredi ve mevduat büyümesi, dengeli ve sağlıklı bir seyir izledi" dedi.
Türkiye'de kaynağın çeşitlendirilmesi ve artırılması konusunda ciddi çalışmalar olduğuna da dikkat çeken Aydın "Bizde (Ziraat Bankası) önceden sadece mevduat varken şimdi çeşitlendirdik. Örneğin bizim banka Çin piyasasına giriyor, tahvil ihracına çıkıyor" dedi.
Ziraat Bankası'nın ilk çeyrekte sektörün toplam TL kredi büyümesinin yüzde 25'ini gerçekleştirdiğini belirten Aydın, bankanın ilk çeyrekte TL mevduat büyümesinden aldığı payın da yüzde 11 olduğunu ifade etti.
"Herhangi bir sektör özel olarak sıkıntı yok"
Ticaret tarafında işleyişte herhangi bir aksama olmadığını belirten Aydın, sektörde kredi kalitesinin de iyi seyrettiğini söyledi.
"Yapılandırmalar sıkıntı ve daralmadan dolayı yapılıyor diyemeyiz" diyen Aydın şöyle devam etti:
"Firmalar ile bazen şartların en başta iyi oluşturulmadığında durumlarda da yapıyoruz, vade, nakit akışı gibi konuları zaman zaman tekrar masaya yatırıp en uygun koşulları belirliyoruz. Bu bugüne mahsus bir şey değil, bir araya gelip koşullarda revize yapmamız gerektiğinde her zaman bir araya gelip şartları tekrar değerlendirdik.. Herhangi bir sektörde de özel olarak bir sıkıntı görmüyoruz. Moral konusunda da bir sıkıntı yok."
Aydın, her yapılandırılan kredinin sorunlu kredi olmadığını belirterek, "(Bazı şirketler) Nakit akışını zamanında doğru belirlememiş olabilir. Burada tamamen nakit akışı ile ilgili bir sorun var. Bunlar büyük firmalar, üreten firmalar. Nakit akışına göre firmaların kredi koşullarını yeniden düzenliyoruz" diye konuştu.
"Ekonomiye kazandırılacak firmalar var"
Aydın, sektörde de Ziraat Bankası'nda da takipte izlendiği halde yeniden yapılandırılarak ekonomiye kazandırılan firmalar olduğunu belirterek, "Kazandırılacak firmalar da var. Mesela Antalya’da oteller var, enerji üreten yerler var. Bunları tekrar canlandırıyoruz" dedi.
Gayrimenkul ve inşaat sektöründe bir refinansman talebi olup olmadığı ile ilgili de Aydın şöyle konuştu:
"İnşaat sektöründe herkes sorunlu gibi bir yaklaşım doğru değil. Farklı kentlerde farklı tipler farklı satılıyor. Biraz daha yavaş satılan yerler var mıdır? vardır tabi." Aydın Ziraat Bankası'nda inşaat sektöründe de diğer sektörlerden daha yoğun bir yapılandırma refinansman talebinin olmadığını ifade etti.
"Borç çevirmelerde sorun yok"
Mevduat dışı kaynak sağlama noktasında sorun görmediklerini belirten Aydın, bugüne kadar borçlanmaları hep çevirdiklerini, bundan sonra da bir sorun beklemediklerini belirterek, "Hatta en son sendikasyon kredimizi yüzde yüzün üzerinde bir oranla temdit ediyoruz" dedi.
Aydın, devletin aldığı önlemlerin tasarrufları rahatlattığını bunun da etkilerinin görüldüğünü ifade etti.
Döviz kredisi ile ilgili borçlanmaya getirilen sınırlamalarla ilgili de Aydın, bunun orta ve uzun vadede stabilize olma yönünde bir uygulama olduğunu belirterek, "Geçiş döneminde ufak tefek sıkıntılar olabilir ama sonuç aşamasında doğru bir uygulama olduğunu düşünüyorum" dedi.
Aydın, teknoloji yoğun üretim modelleri ile kur üzerindeki manipülasyonun daha kolay önlenir hale geleceğini düşündüğünü de ekledi.