Yazdır

Bu banka 30 milyar kazandıracak

Tarih: 02 Nisan 2018 - 13:00

Milliyet gazetesi yazarı Songül Hatısaru, bakanlığın üzerinde çalıştığı gıda bankacılığı raporuna ilişkin gelişmeleri köşesinde yazdı. İşte Hatısaru'nun o yazısı...

TBMM Dilekçe Komisyonu Başkanı AK Parti İstanbul Milletvekili Mihrimah Belma Satır, bir süredir üzerinde çalıştıkları gıda bankacılığı raporunu yakın zamanda açıklayacaklarını söyledi. Satır, “Gıda sektöründe 30 milyar TL’ye tekabül eden yüzde 60 oranında atık, bağışa dönüşebilecek durumda” dedi.

Dünyanın yarısı açlıktan kıvranırken üretilen gıdaların üçte biri ise tüketilmeden çöpe atılıyor. Üretim, işleme, satış veya tüketim sırasında israf meydana geliyor. Yılda 870 milyon insanın yetersiz beslendiği (dünya nüfusunun yüzde 2.5’i) ve milyonlarca insanın açlık nedeniyle hayatını kaybettiği dünyada, bir yandan da gıda israfı ciddi boyutlara ulaşmış durumda. FAO’ya göre dünyada yıllık ekonomik değeri 1 trilyon dolara karşılık gelen 1.3 milyar ton gıda israf ediliyor. Bu miktarın dünya gıda üretiminin üçte birine denk geldiği tahmin ediliyor.

2.1 milyar ekmek çöpe

TBMM Dilekçe Komisyonu Başkanı AK Parti İstanbul Milletvekili Mihrimah Belma Satır, tüketim kültürünün küresel ölçekte tüm dünyayı etkisi altına almasıyla birlikte özellikle gıda sektöründe oluşturulan alışveriş kültürü ile insanların sürekli tüketime zorlandığını söylüyor.

Belma Satır, açık büfeler başta olmak üzere, restoran ve evlerde de benzer israfa dikkat çekerken şu bilgileri paylaşıyor: 

"Türkiye’de israfın yıllık maliyeti 214 milyar TL olarak hesaplanıyor. Bu para ile 171 bin okul veya 11 bin hastane yapılabilir. TMO’nun “Ekmeğini israf etme” kampanyası dâhilinde yaptığı araştırmada Türkiye’de her yıl 2.1 milyar adet ekmeğin israf edildiğini biliyoruz. Diyanet'in yaptığı çalışmaya göre, yıllık sadece israf edilen ekmeğin tutarı ile 80 hastane, 500 okul, 500 km yol ve 10 binlerce konut ve onlarca köprü yapılabilir."

TBMM Dilekçe Komisyonu kendisine yapılan başvuruların çokluğu nedeniyle konuyu gündemine aldı. Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan'ın eşi Emine Erdoğan'ın desteği ile komisyon raporu ve çalışmalar önümüzdeki günlerde Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'nde büyük bir toplantı ile kamuoyu ile paylaşılacak. Farkındalık çalışmaları hızlandırılacak. Gıda Bankacılığı Uygulamasının Araştırılması ve İsrafın Önlenmesi İnceleme Alt Komisyonu Başkanı Mihrimah Belma Satır konuyla ilgili sorularımı yanıtladı...

2.3 milyon haneye yardım

- Gıda bankacılığı nedir?

İşletmelerin stoklarında bulunan gıda, giyecek, yakacak ve temizlik maddelerinden son kullanma tarihi yaklaşmış, paketleme veya üretim hatası bulunan, ihracat veya ihtiyaç fazlası gibi sebeplerden dolayı değerini kaybeden veya zayi olacak maddelerin ihtiyaç sahibi insanlara ulaştırılmasını sağlayan işletmeler ile dernek ve vakıflar arasında köprü oluşturan bir organizasyon.

Gıda bankacılığı uygulamasıyla israfın önüne geçilirken, sosyal sorumluluk bilinciyle de ihtiyaç sahibi insanlara yardım ediliyor. Amaç bağışçılar, çiftçiler, üreticiler, dağıtıcılar, perakendeciler, restoranlar ve toptancılar ile gıda bankacılığı yapan dernek ve belediyeler aracılığı ile ihtiyaç sahiplerine ulaşmak.

- Yaptığınız çalışmalarda sizi en çok etkileyen hangi bilgilerle karşılaştınız?

Kamunun toplam sosyal yardım harcaması 2017 yılında yaklaşık 38.3 milyar TL düzeyinde gerçekleşti. Düzenli sosyal yardımlardan yararlanan 2.3 milyon hane var.

Yaptığımız çalışmaya göre, gıda üretim sektöründe 30 milyar TL’ye tekabül eden yüzde 60 oranında atık, bağışa dönüşebilecek durumda. Bu atıkların gıda bankacılığı yoluyla önlenmesiyle hem üretim yapan firmalarımız vergisel avantajlardan yararlanacak hem de kaynakların israfı önlenecek. Bundan daha önemlisi tabii ihtiyaç sahiplerinin ihtiyaçları karşılanacak. Türkiye'de üretim var ama zayi de çok fazla. Bu ihracat fazlası olabilir, paketleme hatası olabilir bütün bunlar gıda bankacılığı yoluyla faydaya dönüşebilir.

Giyecek, yakacak, temizlik

- İşin içinde giyecek, yakacak ve temizlik maddeleri de var. Neden gıda bankacılığı diyorsunuz?

Bu konuyu komisyonumuzda üyelerimiz ve uzmanlarımız ile bizde tartıştık. Kanunun metni böyle. Gıda bankacılığı hem enternasyonel bir tanım hem de en çok dikkat çekilmesi gereken israf kalemi gıda maddeleri. Beyoğlu, Gaziantep, Adana, Hatay, Konya, Malatya gibi illere gittik, burada belediyelerin ve derneklerin çalışmalarını yerinde inceledik.

Beyoğlu Sosyal Market, TİDER, Fazla Gıda gibi başarılı örnekleri yakından inceledik. Şimdi raporu yazıyoruz. Bazı kurum ve meslek odalarına tavsiyelerimiz, görevlendirmelerimiz olacak. TOBB başta olmak üzere meslek örgütlerinin bu konuda farkındalık yaratılması için eğitim çalışmaları yapması lazım.

Gömmeyi tercih ediyorlar

- Kanunu zaten var, siz ne koyacaksınız peki bunun üstüne?

Mesela süt üreten, peynir üreten büyük üretici, büyük marketler, toptancıların sisteme girmesini özendireceğiz. Elindeki ürünü gıda bankacılığı sistemine dahil etmesinden elde edeceği kazancın, fire olarak göstermesiyle elde edeceği kazançtan daha tercih edilebilir olması için bakanlıklara tavsiyelerimiz olacak. Şimdi içinde önerilerimizin de olduğu raporu yazmaya başladık. Gümrük Bakanlığı inşallah rapordaki önerilerimiz üzerine model geliştirecek. Asıl partnerimiz Gümrük ve Ticaret Bakanlığı, çünkü üreticiler, meslek örgütleri, büyük firmalar, antrepo ve AVM'leri bu sistemi uygulamaya teşvik edecek ve kontrol edecek olan onlar.

- Bu noktada öneriniz ne?

Bağışlanabilir gıdanın bağışa yönlendirilmesi için fire oranlarının altında atığı olan firmaların imha etmek yerine gıda bankacılığı bağışı yapmayı tercih etmesi halinde sağlanacak vergi avantajlarıyla daha cazip hale getirilmesini öneriyoruz. Öte yandan gıda bankacılığı kapsamında bağış operasyonu işletmeler için özel bir yapılanma, değişim, takip ve kaynak ayrımı gerektirdiği iddiası ve ilave bir finansal avantajı olmadığından bahisle işletmelerin fazla gıdalarını gıda bankalarına bağışlamak yerine mevcut operasyonları olan çöpe atmayı tercih ettiklerini gözlemliyoruz. Gıda bankacılığı şu anda mevzuatta zaten var. Ve uygulaması bahsedildiği gibi zor değil. İşletmelerin bağlı bulundukları meslek kuruluşları tarafından bilgilendirilmeleri halinde uygulama artacaktır. Paylaşmanın manevi ve maddi kazancı var. Paylaşmak kazançtır. Piyasaya süremeyeceğiniz bir malı, gıda bankacılığı sisteminden dolayı verginizden düşebiliyorsunuz. Bu vergisel avantajının fire olarak değerlendirilmesinden daha yüksek olması lazım. Süt üreten firmalar mesela, resmen toprağa  gömüyorlar. Gömmek daha avantajlı çünkü. Biz diyoruz ki; gıda bankacılığı uygulamasındaki avantajları sosyal sorumluluk ve ekonomik faydaları mümkün olduğu kadar daha cazip hale getirelim ve işletmeleri bu tarafa yönlendirelim. Bu konuda Maliye Bakanlığı ile görüşüyoruz. Diyanet İşleri Başkanlığı bize verdiği raporda gıda bankacılığının bir kısım mali dini yükümlülüklerden sayılabileceğini belirtti. Gıda bankacılığı zekat yerine geçmez, özel şartlara uyulması gerekir.

İnsanlar kime yardım yaptığını bilmek istiyor

- Gıda bankacılığı eskiden de vardı. Şu anda neden önemi arttı?

Son dönemde öne çıkmasının bir sebebi de yaşadığımız FETÖ mağduriyeti. İnsanlar kime yardım yaptığını bilmek istiyor. FETÖ dernekleri insanların hassasiyetlerini kullandı. Yaşadığımız süreçte gördük ki, aldıkları yardımları ihtiyaç sahiplerine değil kendi menfaatlerine uygun kullanmışlar. Türk toplumu yardımlaşma duygusu olan bir toplum. Paylaşmayı seviyor.

Suriyeliler ile ilgili sosyal bir patlama olmamasının sebebi Türk insanının paylaşma duygusu ve bu gıda bankacılığı sistemi. Özellikle Hatay, Antep, Adana, Malatya gibi Suriyelilerin çok olduğu bölgelerde insanlar hayırlarını bu derneklere vermişler. Onlar da Suriyelilerle paylaşmışlar.

Site adresi: https://www.finansingundemi.com/haber/bu-banka-30-milyar-kazandiracak/1292642