Çin'de kabine revizyonunun ardından, Çin Merkez Bankası (PBoC) Başkanlığı için de atama yapıldı. Buna göre Çin Merkez Bankası Başkanlığı'na Yi Gang atandı.
Çin Merkez Bankası'na yapılan yeni atamanın ardından Çin borsası da haftanın ilk işlem gününü yüzde 0,29 artışla tamamladı.
Piyasalarda Yi Gang'ın atanmasının Çin'in mevcut para politikasında devamlığı sağlamak istediği anlamına geldiğine dair yorumlar yer aldı.
"Piyasalar olumlu karşılayacaktır"
Konuya ilişkin TD Securities Gelişen Piyasalar Kıdemli Stratejisti Christian Maggio, PBOC Başkanlığı'na Yi Gang'ın getirilmesinin piyasalar tarafından olumlu karşılanacağını belirtti. Maggio, Yi'nin Çin Merkez Bankası'nın başına gelmesinin ülkede reformların, serbest kur rejimine geçişin ve ülkeye yabancı yatırımları çekmeye yönelik çabaların devamlılığının sağlanacağı anlamına geldiğini ifade etti.
Yi'nin 2008'den bu yana Çin Merkez Bankası Başkan Yardımcısı olduğunu anımsatan Maggio, eski Çin Merkez Bankası Başkan Zhou Xiaochuan'ın döviz kuru mekanizmasıyla ilgili çalışmalarında da önemli bir role sahip olduğunu aktardı. Maggio, Yi Gang'ın Çin Devlet Başkanı Şi'nin Ekonomi Danışmanı Liu He'ye bağlı çalışmak zorunda olduğunu anlatan Maagio, buna karşın Çin Merkez Bankası'nın bankacılık düzenlemeleri konusunda yetkiye sahip olduğu sürece Yi'nin Liu'dan daha fazla faaliyet alanına sahip olacağını vurguladı.
Yi Gang'ın 2009 ve 2016'da Çin Ulusal Döviz İdaresi'nin (SAFE) direktörlüğünü yaptığını kaydeden Maggio, bu sebepten dolayı ülkenin döviz kuru politikasında da tecrübeli olduğunu belirtti.
"Çin Merkez Bankası için iyi haber"
Berenberg Ekonomisti Wolf-Fabian Hungenland da Yi Gang'ın Çin Merkez Bankası'nın başına gelmesinin iyi bir haber olduğunu ifade etti. Yi Gang'ın Çin'in para politikasında öngörülebilirlik ve istikrarı temsil ettiğini anlatan Hungerland, ülkenin ticaret politikasının son zamanlarda daha belirsiz olduğu bir dönemde bunun olumlu karşılanan bir gelişme olduğunu söyledi.
Rabobank Asya-Pasifik Finansal Piyasalar Başkanı Michael Every ise Çin Merkez Bankası'nın kişilere bağlı bir kurum olmadığını belirterek, bu gelişmenin kayda değer bir sonucu olmayacağı öngörüsünde bulundu.