Yazdır

Dolarda düşüş sinyali

Tarih: 02 Mart 2018 - 15:26

Döviz kurlarında aşırı dalgalı dönem 2018’de geri döndü. Bu da doları iyice baskılıyor. Euro, bölgedeki ekonomik canlılığa paralel yükselirken Çin Yuanı da güçleniyor

Sadece değer yitiren hisse senetleri değil, dolar da boğa piyasası eğiliminden bir türlü kurtulamıyor. Borsalarda satış baskısı olduğunca geleneksel olarak belirsizlik dönemlerinin sığmağı olan dolar bu kez son yılların en düşük seviyesinde seyrediyor. Uzmanlar doların daha da değer yitirebileceğin savunuyor. Bunun iki nedeni var: Çin ve Avrupa... Çin Yuanı’nın aşırı dalgalı bir piyasada dolara karşı değer kazanması, ABD para birimine olan güveni törpülüyor.

Uzmanlar kurlarda dalgalanma döneminin 2018 ile birlikte geri döndüğünü belirtiyor.

2015’ten bu yana görülmeyen bu aşırı dalgalanmanın doları -özellikle yuan karşısında- baskı altında tuttuğu belirtiliyor. Bu da dolarda ayı piyasasından yana olanların elini güçlendiriyor.

Yuan ocak ayında dolar karşısında yüzde 35 değer kazandı. Bu 1994’te Yuan’ın döviz olarak işlem görmeye başlamasından bu yana en büyük kazanç. Şubat ayında da yüksek seviyesini koruyan Yuan, 2015’teki yüzde 2 devalüasyondan önceki seviyesine yaklaştı.

Çin Yuan’nın dolar karşısındaki dalgalı seyri, bazı döviz stratejilerine ve fon yöneticilerine göre daha düşük dolar için bir patika oluşturabilir. Bu uzmanlara göre 2015’ten bu yana görülmemiş dalgalanma, doların ‘rebound’ yaparak yeniden değer kazanma ihtimalini iyice zayıflatıyor.

Eaton Vence Corp.’un stratejisti Eric Stein, doların borsalardaki düşüşten karlı çıkabileceğini ancak gelecek 12 aya ilişkin öngörülerde ayı piyasasından yana olanların ağırlıkta olduğunu vurguluyor. “Çünkü” diyor Stein, “Piyasalarda yüksek dalgalanmanın devam etmesini bekliyoruz. Döviz piyasası da bunlardan biri... Ayrıca küresel ekonomik büyüme de iyiye gidiyor ve bunu bir ölçüde zayıf dolara bağlayabiliriz. Tüm bu nedenlerden dolayı zayıf dolar döneminin orta vadede süreceğini söyleyebiliriz.”

Aşırı dalgalı piyasa yatırımcıların özelikle dolara dayalı pozisyon almakta risklerini artırıyor. Örneğin Japon Yeni’ne karşı dolar pozisyonunda olmanın maliyeti, bir yıl içinde dolar hedge’lerinden sağlanacak kazancı geçiyor. Bu nedenle Canada Imperial Bank of Commerce’in döviz stratejisti Biapan Rai’nin vurguladığı gibi “Değişen para politikalarına paralel olarak dalgalanma arttıkça doların değer kaybetmesi kaçınılmaz. Ancak dalgalanma

güçlü dolar yaratmayacağı gibi, güçlü euro veya güçlü yen anlamına da gelmiyor.”

2017 başından bu yana dolar güçlü para birimlerinden oluşan döviz sepetine karşı yüzde 9 değer kaybetti. Bunun büyük bölümü ise euro karşısında gerçekleşti. Euro 1,07 dolardan 1,25’e kadar yükseldi. Euro, 2018 başından beri dolar karşısında değer kazanmaya devam ediyor. Şubatta 1,2510 dolar ile 2014 sonundan bu yana görülmemiş bir seviyeye çıkan euro, ocak ayında da dolar karşısında yüzde 4 değer kazanarak Mart 2016’dan bu yana en yüksek bir aylık değer artışını yaşadı. Ancak aşırı dalgalanma dolarda pozisyon almayı güçleştiriyor. Ocak ortasından, şubat ortasına kadar olan dönemde parite, 1,2537’yi gördüğü gibi 1,2186’ya kadar da geriledi.

ABD’de vergi indirimlerinin getireceği ivmeye, ABD ekonomisindeki büyümenin Euro Bölgesi’yle başa baş olmasına rağmen dolar değer kazanmadığı gibi daha fazla baskıyla karşılaşıyor. Exante Data’nın kurucusu Jens Nordvig, “Doların zayıflığı küresel ekonominin güçlülüğü ile yakından ilgili” diye konuşuyor. Nordvig ABD ekonomisini birinci çeyrekte vergi indirimi ivmesiyle birlikte yüzde 2,7 büyümesi beklenirken herhangi bir mali itici güç olmadan Avrupa ekonomisinin yüzde 2,5 büyüme yakaladığını vurguluyor.

Euro’nun değer kazanmasında Avrupa Merkez Bankası’nın (ECB) sıkı para politikası girişimleri de etkili oluyor. Faiz oranlarını artırmayı sürdüreceğini açıklamasına karşın ABD Merkez Bankası (Fed) yeteri kadar ‘şahin’ bulunmuyor. Exante Data’dan Nordvig, “Başlangıçta Fed’den daha yavaş olan diğer merkez bankaları sonunda onu yakalamaya başladı” diye konuşuyor.

Evet, ekonomi yönetimleri güçlü büyüme için tüm silahları kullanıyor ancak ihracat artışı ve daha yüksek rekabet edebilirlik için para biriminin de zayıf kalmasını tercih ediyor. ABD Başkanı Trump “Önce Amerika” sloganını öne çıkararak güçlü dolardan yana olmadığını söylerken Euro Bölgesi de euronun bu derece güçlü olmasından çekiniyor. Japonya’da deflasyonu yenme planının bir bölümü de düşük yen politikası iken Çin’in tek istediğinin mümkün olan en büyük ihracat başarısı için baskı altında rekabet edebilir bir yuan olduğu herkesçe biliniyor.

ABD Hazine Bakanı Steven Mnuchin’in Davos Zirvesi’nde doların değer kaybetmesinin ticaret ve fırsatlar anlamında olumlu olduğunu vurgulayıp euronun son 10 yılın en yükseğine çıkmasını Euro Bölgesi’nin güçlü ekonomik performansına bağlaması bu politikaların bir örneği...ECB Başkanı Mario Draghi’nin doların düşen değerine işaret ederek, “Kurlardaki aşırı dalgalanmanın belirsizlik kaynağı” olduğunu söylemesi de, Avrupa cephesinin de değerli eurodan pek memnun olmadığının işareti... Ancak bu ortama herkesin katılması halinde, kimsenin kazanamayacağı ve bunun sıfır toplamlı bir oyun olacağı da bir gerçek...

DOLAR HEDEF TAHTASINDA

*Dolar 2018’de de değer yitirmeye devam ediyor. Piyasalar bu yıl Fed’in üç veya dört kez faiz artırımı yapmasını beklese de daha yüksek faiz oranları doları desteklemeye yetmiyor. Çünkü küresel ekonominin bütün cephelerinde canlılık yaşanıyor. Ancak piyasalar şimdilik dolar üzerindeki vergi indirimleri, yeni yasal düzenlemeler, mali önlemler olarak özetlenebilecek ve ekonomiyi canlandırması muhtemel "Trump etkisini” dikkate almıyor. Peki 2018’de döviz piyasaları neleri yakından takip edecek?

*Düşüşte ama nakavt olmadı: Dolar endeksi ocak ayında, mart 2016’dan bu yana en büyük 'bir aylık’ düşününü yaşadı. Şubat’ta da endeks 88,438 ile üç yılın en düşüğüne indi. Son beş yıla göre hala yüzde 13 yukarıda.

*Satıcılar üstün: ABD Emtia Vadeli İşlemler Komisyonu’nun verilerine göre spekülatörler halen doların geleceği konusunda olumsuz düşünüyor. 10 güçlü para birimine karşı dolarda satışta olanların toplam pozisyon değeri 11 milyar dolara ulaştı.

*Tahvil faizlerinin seyrine dikkat: ABD 10 yıllık Hazine tahvillerinin verimliliği Nisan 2014’ten bu yana en yüksek seviyeye çıktı. Yükseliş doların değer yitirmesindeki önemli nedenlerden biri. Yatırımcılar döviz kurlarındaki değişimin en büyük itici güçlerinden olan faiz farklarını yakından izlemeye devam edecek.

*Küresel döviz rezervleri: Dolar küresel merkez bankalarının rezervlerinde hakim rezerv para olarak devam ediyor. Küresel rezervlerdeki payı euronun iki katından fazla. Ancak euro da hızlı artıyor. Son 8 çeyreğin 5’inde rezervlerde euronun payı dolardan daha çok arttı. Riskten kaçınma ve satış dönemlerinde dolar hala güvenli sığınak olmayı sürdürüyor.

*Küresel rezerv yarışı: Merkez bankalarının rezervlerindeki doların artış hızı son zamanlarda yavaşladı. Merkez bankaları rezervlerini çeşitlendirerek Euro’ya ve son yıllarda Çin Yuanı’na yöneliyor. Ancak hala dolar dışı dövizler önceki yüksek seviyelerine ulaşmış değil. Örneğin merkez bankalarının rezervlerinde euronun payı 2009 zirvesi olan yüzde 28’in altında.

ABD’de faizlerin seyri: Fed 2008’den bu yana sürdürdüğü gevşek para politikasını Aralık 2015’te sona erdirdi. O tarihten bu yana beş kez faiz artırdı. Bu süreçte bazı merkez bankaları kriz dönemi modunda kaldı. Ancak 2015 sonundan bu yana dolar yüzde 11’den fazla değer yitirdi.

Yatırım cephesi: Doların değer kaybı yatırımcılara değişik taktikler uygulatıyor. Yatırımcıların dolar ile borçlanıp, bunu daha yüksek getiriri gelişen piyasalarda değerlendirmesi talebi nispeten canlı tutuyor. (LEVENT GÜRSES/FORBES TÜRKİYE DERGİSİ)

Site adresi: https://www.finansingundemi.com/haber/dolarda-dusus-sinyali/1282504