60 yıldır ilk defa ‘Castro’ isimli biri Küba’nın başında olmayacak. 11 Mart 2018 tarihinde Küba’da seçim yapılacak ve de 19 Nisan tarihinde ülkenin başkanı seçilecek. Fidel Castro’nun kardeşi Raul Castro ise başkan adayı olmayacak. 2012 yılında, ne zaman ayrılacağını açıklamıştı, söylediği tarihte de yönetimden ayrılıyor. Yani Castro ailesi dışından biri ülkenin başına geçecek.
Küba için demokrasiye geçme fırsatı vardı ama gene de demokratik olmayan ‘tek bir parti’ yönetimine devam edilecek. Çünkü Küba Komünist Partisi seçimlere katılmaya izin verilen tek parti.
Küba’nın tek partisi, ücretsiz sağlık servisi veriyor, ulusalcılığı devam ettiriyor ve de domestik güvenliği sağlıyor. Ama Castro sonrası aslında pek değişiklik de olmayacak.
Raul Castro Komünist Parti’nin Başkanı olarak devam edecek. Raul Castro’nun oğlu Alejandro İçişleri Bakanı. Raul Castro’nun kızı Mariela da ‘milletvekili’ ve Küba’nın en önemli ‘Think Tank’ kurumunun başında. Raul Castro ayni zamanda ekonominin askeri kontrolünü de yapmakta.
Küba’da askeri kurumlar, ticaretin bile çok büyük bir kısmını yönetiyor. Oteller, limanlar ve ülkeye giren döviz kurumlarını, yani ekonominin yüzde 60 kadarını askeri kurumlar yönetmekte.
Yani Küba ekonomisi Fidel Castro tarafından içine kapalı bir ülke yapılmıştı. Özel varlık küçük ve genelde yasaktı. Raul Castro biraz serbesti getirdi ama özel sektör hâlâ minimal!
Ancak ülkede, Küba’dan memnun olmayanlara artık serbestçe çıkış vizesi veriliyor. Küba’ya dışarıdan gelen veya gönderilen döviz ise yılda kabaca 3 milyar dolar kadar. Ama fakirlik nedeniyle dövizin çoğu, evde tüketim veya evde kişinin kendi faaliyetleri için kullanılmakta.
Ama seçim sonrasında, gidişat gene de kısmen Castro Ailesi, askeri güçler ve de ‘regülatory sistem’ tarafından yönetilecek. Kaynaklar, demokrasiyi kurmayı seçecek gruplara kullandırılmayacak.
Demokrasi arzusu, ileride askerle parti arasında anlaşamazlık çıkarsa gündeme gelebilir deniyor. Çünkü asker ve parti farklı kültür, kaynak ve de destek sahibi. Askerle parti arasında büyük bir deprem gerçekleşirse ancak o zaman demokrasi gündeme gelebilir deniyor.
Bay Castro bunu Küba’daki herkesten çok daha fazla anlıyor. Bu nedenle başkan olmasa da, her iki grubun da başı olabilir.
Ama statüko devam ettirilirse de Küba’da özgür bir yönetim gerçekleşemez yorumları yapılmakta!