Dünya piyasaları Fed’in 2018 yılında 4 x 25 baz puan faiz artışı yapabileceği senaryosunu hazmetmeye çalışıyor. Dolar, faizler ve borsa arasındaki korelasyonların bozulduğu ve oynaklığın yükseldiği bir ortamda kısa vadeli tahmin yapmak siste yön bulmak kadar zor.
Doğa severler bilir dağcılık kitaplarında sisli havalar için iki temel tavsiye vardır: (i) Sisli havalarda dağlara çıkmaya çalışmayın; (i) Dağdayken sise yakalandıysanız yola devam etmek yerine güvenli bir alanda görüş mesafesinin iyileşmesini bekleyin. Her iki alternatifin de uygun olmadığı durumda iyi bir topografik harita, pusula ve altimetre ile güvenli bir alana ilerlemeye çalışılır.
Bu yazıyı ilk iki alternatifin uygun olmadığı durumda yatırımcılar için hazırlanan bir yol haritası gibi düşünün. Havanın değiştiği ve sisin arttığı bir ortamda elimizdeki ipuçlarını kullanarak orta vadeli tahmin yapmaya çalışacağız.
Bu uzun girişten sonra yeniden konumuza dönelim. Açıklanan veriler bize büyümenin güçlü enflasyonun düşük olduğu konjonktürden büyüme ve enflasyonun beraberce yükseldiği yeni bir döneme girildiğini gösteriyor.
Bu yeni konjonktürde ilk aşamada hisse senetleri ve emtia için boğa piyasasının devam etmesi tahvil piyasalarının iyi ayı piyasasına girmesi gerekiyor. Daha sonra enflasyon ve faizlerin yükselmesi ile tahvil ve emtia piyasalarındaki yükselişin de son bulduğu bir döneme gireceğiz. Ancak bunun için zamanımız var.
Bilindiği üzere teori ve pratik genelde el ele yürümüyor. Normalden çok daha güçlü bir istihdam verisi veya enflasyon rakamı küresel portföylerde tahvilden hisse senedine geçişi geçici olarak durdurabiliyor. Fed’in faiz silahını daha seri ve güçlü kullanacağından endişe eden yatırımcılar tahvil ve hisse senedini eşanlı olarak satıp nakde dönebiliyor.
Bu bağlamda aybaşında Wall Street’ten başlayıp dünya borsalarına yayılan satış dalgasını yüksek oynaklık ve artan belirsizlik karşısında tasarruf sahibinin ve-veya piyasa profesyonellerinin nakde geçmesi olarak yorumlayabiliriz. Geçen haftaki toparlanma ise sisin azalması ile önünü görmeye başlayan piyasaların tırmanmaya devam etmesi olarak görülebilir.
Belirsizliği geride mi bıraktık? Maalesef, hayır. Önümüzdeki dönemde de belirsizliğin arttığı dönemlerden geçeceğiz. Güçlü bir enflasyon veya ücret artışı geldiğinde, petrol fiyatları 70 doların üzerine yükseldiğinde, ABD 10 yıllık tahvil faizleri %3.0-%3.25 bandına oturduğunda gene benzer şeyleri tartışacağız.
Sisin yoğunlaştığı ve görüş mesafesinin azaldığı bu durumlarda yatırımcıların sorması gereken iki soru var: (i) Enflasyondaki yükseliş Fed’in sıkı para politikası uygulamasına yol açar mı? (ii) Faizlerdeki yükseliş büyümeyi durdurur mu? Her iki sorunun da cevabı hayırsa -barometrede ani bir yükseliş yoksa- güvenli bir pozisyonda bekleyip yolunuza devam edebilirsiniz.