Uluslararası İlişkiler ve Avrupa Çalışmaları Merkezi (CIES), Türkiye Kurumsal Sosyal Sorumluluk Derneği ve AsiaMinor işbirliği ile 'Türkiye-Avrupa Birliği İlişkilerinde Sivil Toplum: Sivil Toplum Kuruluşları’nın Rolü' başlıklı panel düzenledi. Panelde Türkiye ile AB ilişkilerindeki son durum masaya yatırılarak ilişkilerde sivil toplum aktörleri olarak Sivil Toplum Kuruluşlarının önemi, nasıl rol oynadıkları ve oynayabilecekleri konuşuldu.
Kadir Has Üniversitesi'nin düzenlediği 'Türkiye-Avrupa Birliği İlişkilerinde Sivil Toplum: Sivil Toplum Kuruluşları’nın Rolü' başlıklı panelde konuşan Türkiye-Avrupa Birliği Derneği (TURABDER) Başkanı Gül Günver Turan, kısa dönemde Türkiye'nin AB'ye tam üyeliğinin gündeme gelmeyeceğini söyledi. Avrupa Birliği Bakanlığı Proje Uygulama Başkanı Bülent Özcan da, STK'ların sürecin gizli kahramanları olduğunu belirterek, AB ile ilişkilerin sonlandırılmayacağını aktardı. Özcan, bakanlık olarak ilişkilerin sonlandırılması yönünde bir çalışma içerisinde de olmadıklarını dile getirdi.
Üniversitenin Galata Salonu’nda gerçekleşen panelin moderatörlüğünü Kurumsal Sosyal Sorumluluk Derneği Başkanı Serdar Dinler yaparken panele, Avrupa Birliği Bakanlığı Proje Uygulama Başkanı Bülent Özcan, Sivil Toplum Geliştirme Merkezi Genel Koordinatörü Tezcan Eralp Abay, Yuva Derneği (YUVA) Başkanı Erdem Vardar, Türkiye-Avrupa Birliği Derneği (TURABDER) Başkanı Gül Günver Turan'ın yanı sıra öğrenciler ve öğretim üyeleri katıldı.
"HİÇ KİMSE TÜRKİYE'NİN TAM ÜYELİĞİNİ GÖRÜŞMEK İSTEMİYOR"
Türkiye-Avrupa Birliği Derneği (TURABDER) Başkanı Gül Günver Turan, Türkiye-AB ilişkilerine yönelik Paris'te düzenlenen toplantıya katıldığını belirterek izlenimlerini de paylaştı. 2018 yılının önemli bir özelliği olduğunu söyleyen Turan, "AB ile hem 60 senelik bir geçmişimiz var, hem de Avrupa Konseyi ile de 70 yıllık bir geçmişimiz var. Geçmişimiz bugün sanki donmuş vaziyette.Daha yeni Paris'te bir toplantıdan geldim, hiç kimse Türkiye'nin tam üyeliğini görüşmek istemiyor. Sadece Türkiye-AB ilişkilerinin ekonomik ve sosyal yönüne ağırlık verdiklerini görüyoruz. Gündemde tam üyelik olmadığı sürece diyalog çok daha kolay ve hareketli geçiyor" dedi.
"TÜRKİYE'NİN NE YAPMAK İSTEDİĞİNE KARAR VERMESİ GEREKİYOR"
Türkiye'nin ne yapmak istediğimize karar vermesi gerektiğini vurgulayan Turan, "Çok yönlü politikalar güttüğünüz zaman her gruptan kopabiliyorsunuz. Bugün Rusya ne kadar güvenilir bilemiyorsunuz, Amerika ne kadar güvenilir bilemiyorsunuz, AB ne kadar güvenilir onu da bilmiyorsunuz. Giderek yalnızlaşan, eski dostluklardan, dostlarından uzaklaşan bir Türkiye'de yaşıyormuşuz gibime geliyor. Bu önlenebilir mi? Çok zor bir soru, yakın gelecek bunu bize gösterecek" diye konuştu.
STK'lar olarak yapabilecek yegane şeyin, mümkün olduğu kadar yurt dışındaki toplantılara katılmak olduğunu kaydeden Turan, "Bu yurt dışı toplantılarında bizler gibi insanların AB gibi bir çapaya sahip olmamız gerektiği düşüncesini onlara aşılamalıyız. Bu yönde genellikle gençlere yönelik programlar yapıyoruz" ifadelerini kullandı.
"KISA DÖNEMDE TÜRKİYE'NİN AB'YE TAM ÜYELİĞİ GÜNDEME GELMEYECEK"
Kısa dönemde Türkiye'nin AB'ye tam üyeliğinin gündeme gelmeyeceğini savunan Turan şöyle konuştu:
"Türkiye ile yakın ilişki içerisinde olmak için diyaloglar sürdürülecektir. Ama kapının aralandığını düşünmekte yanıltıcıdır. Paris'te katıldığım toplantılardaki görüşmeler sonucunda bu ilişkilerin donmuş olarak kalacağını söyleyebilirim. Orta vadede ne olacağını şimdiden kestirmek mümkün değil. Türkiye'nin nereye gitmeye karar vereceğine bağlı. Ortam sakinleşirse o zaman diyalog farklı bir düzeye taşınabilir. Uzun vadede ne olacağını herhalde ben göremem, ilişkilerimiz nerede? denildiği zaman kocaman bir soru işareti koyuyorum."
"AB İLE İLİŞİKLERİN SONLANMASI SÖZ KONUSU DEĞİL, BAKANLIK OLARAK ÖYLE BİR HAZIRLIK İÇERİSİNDE DE DEĞİLİZ"
Türkiye-AB ilişkilerinin kopmasının mümkün olmadığını vurgulayan Avrupa Birliği Bakanlığı Proje Uygulama Başkanı Bülent Özcan da, "Tarafların öyle birinden kolay vazgeçebileceği, 'artık biz bu oyunu bıraktık, cephenin dışına çıktık' diyebilecekleri bir tablodan söz etmek çok kolay değil. Siyasi ve ekonomik anlamda da birbirine bağlı mekanizmalardan bahsediyoruz. Bakanlık cephesinden de ilişkilerin sonlanacağı yönünde bir perspektif söz konusu değil. Bunu kabul etmek de söz konusu değil. Zaten bu yönde bir hazırlık da yok" ifadelerini kullandı.
"STK'LAR SÜRECİN GİZLİ KAHRAMANLARIDIR"
Geçtiğimiz dönemde hem AB sürecinin STK'ların güçlenmesine hem de STK'ların AB ile ilgili Türkiye'nin yapmış olduğu çalışmalara ciddi anlamda katkısı olduğunu söyleyen Özcan, "Varsayalım ki Türkiye'deki karar alıcılar 'AB ile süreci bitiriyoruz' deseler bile ben eminim en büyük sesi STK'lar çıkaracaktır. O açıdan STK'ların bu süreçteki rolünü yadsımamamız gerekiyor. STK'lar sürecin gizli kahramanlarıdır" şeklinde konuştu.
DİNLER: STK'NIN EN ÖNEMLİ ROLÜ BÜTÜNLEŞTİRMEKTİR
STK'ların en önemli rolünün bütünleştirmek olduğunu söyleyen Kurumsal Sosyal Sorumluluk Derneği Başkanı Serdar Dinler ise, "AB ekonomik topluluktan sosyal ve kültürel topluluğa geçtiği zaman bütünleşmeyle ilgili ortaya çıkan sorunlarını sivil toplumla aşabildi, hala da aşmaya çalışıyor. STK'lar Türkiye içerisinde de bütünleşmeyi hızlandırmak ve süreci güçlendirmek için gereklidir. STK'ları her alanda desteklemeli ve gelişimine yardımcı olmalıyız ki bütünleşelim, daha ileriye gidelim, başarılı olalım hatta 2023 hedeflerine ulaşalım" dedi.
"STK'LAR PROJE VE FİKİR ÜRETSİNLER, FONLARI SON KURUŞUNA KADAR KULLANALIM"
2018 yılında Türkiye-AB ilişkilerinde STK'ların rolünden yana umutlu olduğunu ifade eden Dinler, "2016-2017'de AB ilişkileri ve STK'lar yatay düzeye gelmişti. Ben bu seneden umutluyum, çünkü yeni yeni fonlar gelmeye başlıyor. 100 milyon euroluk liralık fonlar geçen yıl açılmamıştı bu yıl açıldı. Ön duyuruda birçok ilan var, bu beni çok sevindiriyor. AB'nin STK'ya desteği geçen yıla göre daha aktif. Onun için STK'lar hemen hazırlıklara başlasın, fonlar geliyor. Proje ve fikirler üretsinler son kuruşuna kadar o fonları kullanalım" diye konuştu.