Birleşmiş Milletler (BM) Genel Sekreteri Guterres ve eski BM Genel Sekreteri Ban Ki-mun, BM Güvenlik Konseyi'nin uluslararası barış ve güvenliğin sağlanması konulu oturumuna katıldı.
Konseyde konuşan Guterres, uluslararası toplumun krizleri önlemek yerine krizlere karşılık vermek için çok daha fazla zaman ve kaynak harcadığına dikkati çekti.
Uluslararası barış ve güvenliğe yönelik yaklaşımın dengelenmesi gerektiğini vurgulayan Guterres, şunları söyledi:
“Hedefimiz, ülkelere, insanlara yüksek bedeller ödeten krizlerin çıkmasınını önlemeye yardımcı olmak için elimizden gelen her şeyi yapmak olmalı. Özellikle de şimdi BM Güvenlik Konseyi'nin Suriye'deki krize siyasi çözüm bulma sorumluluğunu yerine getirmesi gerek.”
BAN: İSTİKRARI CİDDİ ŞEKİLDE TEHDİT EDİYOR
Doğu Guta'da yaşanan insani krizden son derece üzüntü duyduğunu belirten Guterres, “Doğu Guta bekleyemez, 400 bin sivil yeryüzünde cehennemi yaşıyor. Bütün askeri faaliyetlerin durması ve insani yardımlara ve tıbbi tahliyelere izin verilmesi çağrısı yapıyorum.” dedi.
Eski BM Genel Sekreteri Ban ise “Orta Doğu'da şimdi DEAŞ sonrası dönem için hazırlıklı olmalıyız.” ifadesini kullandı. BM Güvenlik Konseyi'nin şimdi Suriye'nin kuzeyine, ülkedeki iç savaşa, Golan Tepeleri'ndeki gerginliğe odaklanması gerektiğini söyleyen Ban, şunları kaydetti:
“Bu sorunlar, bölgesel istikrarı ciddi şekilde tehdit ediyor ve bölgedeki devletler arasında çatışmaları teşvik ediyor. Bu tür istikrarsızlıklar Suudi Arabistan ve İran'ı, İsrail ve İran'ı karşı karşıya getirebilir. Lübnan'da İsrail ve Hizbullah arasındaki şiddet ve diğer bölgesel tehditler kontrolden çıkma potansiyeline sahip.”
İNGİLTERE: SON VERİN
İngiltere, Doğu Guta'daki gelişmelerle ilgili Suriye'deki Beşşar Esed rejimi ile rejim destekçilerini şiddet kampanyasına sona vermeye, sivilleri korumaya, hızlı ve engelsiz bir şekilde insani yardımın girişine izin vermeye çağırdı.
İngiltere'nin Orta Doğu'dan Sorumlu Devlet Bakanı Alistair Burt, rejimin başkent Şam'da abluka altında tuttuğu Doğu Guta'daki krizle ilgili açıklamalarda bulundu.
Esed rejiminin Doğu Guta'daki acımasız kuşatması, artan bombardıman ve kimyasal silah kullanımına ilişkin haberlere değinen Burt, bölgedeki halkın eşi
benzeri görülmemiş bir şekilde acı çektiğini ifade ederek, "Perişanlık ve şiddet potası haline gelmiş olan kuşatılmış bölge, 21. yüzyılda kabul edilemez." dedi.
İngiliz bakan, rejim yanlısı kuvvetler tarafından yapılan hava ve roket saldırıları ile top atışlarının, kuşatma bölgesinde yıllardır görülen en yoğun seviyelerinden biri olduğuna dikkati çekerek, bu durumun çok sayıda sivilin ölümüne yol açtığını vurguladı.
Burt, şu değerlendirmede bulundu:
Bölgede son üç ayda 700'den, son 3 günde 200'den fazla sivil can verdi.