Uluslararası Para Fonu’nun (IMF) Türkiye heyeti, ülke ekonomisinin bu yıl yüzde 4 büyümesini beklediğini açıkladı. IMF’nin 2018’e ilişkin bir önceki büyüme beklentisi yüzde 3,5 seviyesindeydi.
Uluslararası Para Fonu'nun yayınladığı değerlendirme raporunda, IMF heyetinin Türkiye’ye ilişkin "Madde 4 Görüşmelerini" tamamladığı bildirildi.
Türk ekonomisinin 2016 yılındaki zayıflamanın ardından 2017’de mali genişleme ve elverişli dış koşulların yardımıyla toparlandığına vurgu yapılan raporda, “2017 yılında büyümenin yüzde 7 civarında olduğu tahmin ediliyor. Potansiyelin oldukça üzerinde olan bu büyümenin sonucunda üretim açığı, ilgili dengesizliklerin işaretleriyle birlikte pozitif gözüküyor” ifadelerine yer verildi.
“IMF heyetinin baz senaryosuna göre, Türkiye’nin bu yıl yüzde 4 büyümesinin beklendiği” kaydedilen değerlendirmede, bunda geçen seneye göre daha az mali genişleme uygulanmasının etkili olacağı belirtildi.
IMF Yönetim Kurulu'nun henüz onaylamadığı değerlendirme raporundan önce ekim ayında yayımlanan Dünya Ekonomik Görünüm raporunda, Türk ekonomisinin bu yıl yüzde 3,5 genişleyeceği öngörüsünde bulunulmuştu.
"Ekonomi aşırı ısınma ibareleriyle karşı karşıya kaldı"
Türk lirasındaki değer kaybı, artan talep ve maliyet baskılarından ötürü yükselen enflasyonun, Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası'nın daha fazla faiz artırmaması durumunda tek haneli rakamlara düşmeyeceği iddia edildi.
Ayrıca, cari açığın bu yıl Gayri Safi Yurtiçi Hasılanın yüzde 5’in üstünde seyredeceği öngörüsüne yer verilen raporda, bunda yükselen petrol fiyatlarının ve güçlü iç talebin önemli rol oynayacağı kaydedildi.
IMF heyetinin hazırladığı raporda, "Bu kadar güçlü bir toparlanmanın ardından ekonomi şimdi pozitif üretim açığı, hedefin oldukça üzerinde enflasyon ve daha geniş cari açık olmak üzere aşırı ısınma ibareleriyle karşı karşıya kaldı." yorumu yer aldı.
Bu durumun, Türkiye’nin değişen küresel şartlardan olumsuz etkilenme ihtimalini yükselttiği kaydedilen raporda, iç ve dış dengesizliklerin mali politikaların dikkatli yönetimi ile parasal sıkılaşmayı içeren bir politika kombinasyonuyla çözülmesi tavsiyesinde bulunuldu. Söz konusu politika kombinasyonun yapısal reformlarla birlikte Türkiye’yi yükselen piyasa ekonomilerine yönelik küresel algının değişmesi ihtimaline karşı hazırlayacağı da vurgulandı.
Dış finansman ihtiyacı, sınırlı Döviz rezervi, kısa vadeli sermaye girişlerine bağımlılık ve kurumsal borçların kırılganlıklar arasında sıralayan IMF heyeti, raporunda “İnşaat sektöründe muhtemel arz fazlası işaretleri yükseliyor” uyarısına da yer verdi.
4. madde konsültasyonu nedir?
IMF'nin kuruluş anlaşmasına göre her üye ülkenin "4.Madde Konsültasyon Çalışması" çerçevesinde düzenli olarak denetlenmesi gerekiyor.
IMF, üye ülkelerin ekonomi yönetimlerine yol gösterici olmak ve uluslararası finansal sistem üzerindeki gözetim görevini yerine getirmek amacıyla her üyenin ekonomik gelişmelerine ilişkin olarak (genellikle yılda bir kere) ayrıntılı gözden geçirme çalışmalarında bulunuyor. Söz konusu çalışmalar, IMF Kuruluş Anlaşması'nın 4. maddesi kapsamında gerçekleştirildiğinden "Madde 4 Görüşmeleri" olarak isimlendiriliyor.
IMF heyetlerinin, Madde 4 Görüşmeleri çerçevesinde yaptığı değerlendirmeler onay için IMF'nin Washington'daki Yönetim Kurulu’na sunuluyor.