TÜRSAB 23. dönem başkan adayı Hasan Erdem, TÜRSAB başkan adaylığı, hedefleri ve projelerine ilişkin düzenlediği basın toplantısında, 2 Aralık 2017'de olması gereken TÜRSAB seçiminin çeşitli gerekçelerle ertelendiğini hatırlattı.
Kültür ve Turizm Bakanlığı'nın seçim ile ilgili 3 kişiden oluşan bir heyet atadığını ifade eden Erdem, şunları söyledi:
"Bu heyet de 24-25 Şubat tarihlerinde bu seçimi yapacağını beyan etmiştir. Seçime bir hafta kaldı. Sandıklar önümüze konulacak. 2 yıldan beri bu seçime odaklanmış bir şekilde Türkiye'nin genelinde çalışıyoruz. TÜRSAB, Türkiye'nin dünyada tanıtımını üstlenen bir kurumdur. TÜRSAB'ı temsil edecek, dolayısıyla Türkiye'yi temsil edecek bir kişinin öncelikle yabancı dil bilmesi, evrensel değerleri olması gerekiyor. Bu kişinin Türkiye'nin tüm ürünlerini tanıtması, proje üretmesi, turizmin içinden gelen biri olması gerektiğini düşünüyorum. Son dönemde gelişen dijital platformlarda bilgi sahibi olması gerekiyor. 20 yıldan beri başımızda olan zatı muhteremin bu kriterlere sahip olup olmadığını kamuoyu biliyor."
'45 YILLIK TÜRSAB TARİHİNDE SEÇİMLERE İLK DEFA 5 BİN KATILIMCI GELİYOR'
Erdem, TÜRSAB seçimlerinin eskisi gibi olmadığını, zor şartlar altında aday olunduğunu, eskiden turizm sektörünün İstanbul, Antalya ve İzmir gibi bir çevrede oluştuğunu, şimdi ise Türkiye'nin 81 iline dağılmış seyahat acentelerinin bulunduğunu, bunların hepsine gidilmesinin zor olduğunu söyledi.
10 bin 400 acenteye gidip onları İstanbul'a getirmek için (seçim) ikna etmek zorunda olduklarını aktaran Erdem, "Bu seçimde biraz fazla aday olduğu için 45 yıllık TÜRSAB tarihinde ilk defa seçimlere 5 bin katılımcı geliyor. 5 bin katılımcıyı bu otellerde konaklatmak, ağırlamak, ulaşım imkanlarını sağlamak hem bize hem de insanlara külfet. Bu böyle olmamalıydı. 2007 yılında değişen kanunumuzda delege sisteminin getirilmesi gerekiyordu. Kısmet olursa göreve geldiğimizde hedefimiz TÜRSAB'a delege sistemini getirmektir." diye konuştu.
'DİYANET'E KONTENJANIN YÜZDE 100'ÜNÜ BİZE VERMESİ İÇİN BASKI OLUŞTURACAĞIZ'
Erdem, TÜRSAB'ın daha şeffaf ve demokratik akılla yönetilmesini arzu ettiklerini söyledi. TÜRSAB'ın faaliyetleri arasında hac ve umre organizasyonunun bulunduğunu anımsatan Erdem, sözlerine şöyle devam etti:
"Hac ve umre organizasyonu yapan bin 200 acentemiz var. 2017'de Diyanet tarafından 32 bin kontenjan tahsis edilmiş. Bu 32 bin kontenjan için 270 acente talip olmuş, maalesef 3-4'ü yüzde 95 oranındaki kontenjanı almış, geriye kalan 265'i yüzde 5'i paylaşıyor. Haksız bir idare anlayışı var. Aslında normalde hac organizasyonu ve akçeli işler Diyanet'in işleri değildir. Hac ve organizasyon işinin tamamen TÜRSAB'ın işi olması gerekir. TÜRSAB'ın Mekke ve Medine'de istihdam ettiği 3 elemanı var. Bunlar da 3 ay çalışıyor. Bunları yıl boyunca istihdam etmeyi, kalitelerini artırmayı, kişi sayısını 35'e çıkarmayı hedefliyoruz. Üstün hizmet kalitesiyle Diyanet'in bu kontenjanın yüzde 100'ünü bize vermesi için baskı oluşturacağız."
'TÜRSAB İÇİN GÜÇLÜ BİR E-PORTAL OLUŞTURMAYI HEDEFLİYORUZ'
Erdem, 10 bin 400 acentenin ulusal düzeyde, teknolojik gelişmelerle rekabet edebilecek portalının bulunmadığını, önemli projelerinden birisinin TÜRSAB'ın konaklama, bilet, destinasyon bankası kurması olduğunu söyledi.
TÜRSAB için güçlü bir e-portal oluşturmayı hedeflediklerini bildiren Erdem, milli 'Booking' oluşturmayı istediklerini ifade etti.
THY'nin bilet satışının yüzde 70'ini seyahat acentelerinin karşıladığını belirten Erdem, "THY acentelerden daha düşük fiyatlar anons ediyor. Bu bizim yaşamamızı zorlaştırıyor." dedi.