Anayasa Mahkemesi, riskli yapılar dışında kalanlardan Bakanlıkça gerekli görülenlerin de ‘Afet Riski Altındaki Alanların Dönüştürülmesi Hakkında Kanun’ hükümlerine tabi olmasına ilişkin düzenlemeyi iptal etti.
Riskli olmayan yapıların kentsel dönüşüme dahil edilmesinin önü kapandı. Kamuoyunda “torba kanun” olarak bilinen çeşitli konularda düzenlemeler içeren 6704 sayılı Kanun ile bazı kanunlarda değişiklik yapılmıştı. CHP, kanun ile İmar Kanunu’na “Kanal İstanbul” projesi için eklenen “su yolu” tanımının, 6306 sayılı Afet Riski Altındaki Alanların Dönüştürülmesi Hakkında Kanun’a eklenen bazı bölümlerin iptali ve yürürlüğünün durdurulması istemiyle Anayasa Mahkemesine başvurmuştu.
Anayasa Mahkemesi, riskli yapılar dışında kalanlardan Bakanlıkça gerekli görülenlerin de ‘Afet Riski Altındaki Alanların Dönüştürülmesi Hakkında Kanun’ hükümlerine tabi olmasına ilişkin düzenlemeyi iptal etti. Yüksek Mahkemenin gerekçeli kararı Resmi Gazete’de yayımlandı. Gerekçede, imar kısıtlamaları, yapının tahliyesi ve yıkılması, taşınmazın kamulaştırılması gibi mülkiyet hakkını sınırlandıran düzenlemeler bulunduğu vurgulandı ve şu tespitler yapıldı;
“Herhangi bir riski bulunmayan sağlam yapılar için uygulama bütünlüğü bakımından Bakanlıkça gerekli görülmesi halinde 6309 sayılı Kanun hükümlerinin uygulanması durumunda bu yapıların maliklerinin uğradığı zararların tamamının karşılanması sorumluluk hukukunun gereğidir. Uygulama alanındaki sağlam yapılara yönelik değer tespitinde, yapının riskli olmadığının gözetilmesi de esasında bu amaca hizmet etmektedir. Bu itibarla kanunun uygulanması için belirlenen alanların sınırları içinde olup riskli yapılar dışında kalan yapılar hakkında 6306 sayılı Kanun hükümlerinin uygulanması nedeniyle maliklerin mülkiyet hakkına yönelik kısıtlamaların, taşınmazın değer tespitinde yapının riskli olmadığının gözetilmesi suretiyle dengelendiği söylenemez. Bu nedenlere kural Anayasa’ya aykırıdır.”
Öte yandan torba kanun ile “Kanal İstanbul” ve diğer su yolları için yasal düzenleme getirilmiş, kanunda “su yolu” tanımı yapılarak bunlara kanuni statü kazandırılmıştı. CHP, kanundaki su yolu tanımına ilişkin bölümlerin iptali ve yürürlüğünün durdurulmasını da istemişti. Yüksek Mahkeme, ”su yolu” tanımının iptali istemiyle yapılan başvuruyu ise reddetti.