Hama ve İdlib'e yönelik yoğun bombardıman yüz binlerce Suriyeliyi yollara düşürdü. Esed ve Rus uçaklarının bölgedeki saldırıları sürerse Türkiye'ye doğru 2 milyonluk bir göç dalgasının daha kapıda olduğu belirtiliyor.
Hama kırsalında Rusya destekli hava saldırılarını sürdüren Suriye rejimi, 10 gün içinde 100’den fazla yerleşim birimini ele geçirdi. Bir yandan hava saldırılarından kurtulmak diğer yandan ise rejimin ele geçirdiği köylerden kaçan 300 bin Suriyeli, muhaliflerin kontrol ettiği İdlib bölgesine yöneldi. Soğuyan hava ve devam eden bombardımanlar nedeniyle şartlar her geçen gün daha fazla ağırlaşıyor. İdlib Yerel Meclisi, mevcut durumun devam etmesi halinde 2 milyondan fazla sivilin Türkiye sınırına sığınmaktan başka çaresinin kalmayacağı uyarısı yapıyor.
OKUL, CAMİ, HASTANELER
Yeni Şafak'tan Yılmaz Bilgen'in haberine göre; Olağanüstü şiddetlenen rejim bombardımanı sebebiyle sınıra giden yollarda izdiham yaşanıyor. Daha iç bölgelerden Maaret el-Mısriyn ile sınır kasabası Sermede arasındaki 22 kilometrelik yol, mülteci izdihamı ve rejim uçaklarının tacizlerinden ötürü araçla 4 saatte alınabiliyor. 7 yıllık katliam serisini sürdüren Rusya ve İran destekli Esed rejiminin 10 günlük katliam bilançosu ise 170 sivilin öldürülmesi oldu. Suriye’nin birçok bölgesinde ABD, Rusya, Esed ve İran destekli Şii milisler tarafından gerçekleştirilen geçmiş katliamlarda olduğu gibi gibi Hama kırsalı ve İdlib’de de vurulan yerler arasında birçok hastane, okul, cami, pazaryerleri bulunuyor. Morek, Han Şeyhun, Serakıp, Resmel Abiyd, Cebriyye bölgelerinde 3 hastane, 2 cami ve 1 pazaryeri son saldırıların hedefi oldu.
100 BİN SİVİL AÇIKTA
Türkiye sınırına akın eden 100 bin kişi 3 gündür açıkta. Suriye Yardım Koordine Birimi Derneği Başkanı Muhammed Hasno, yardım kuruluşlarının sivillere çadır yetiştirmek için büyük çaba sarf ettiğini ancak sınırda kamp alanı kalmadığını söyledi. Yerlerinden ayrılamayan mağdurların ise başta gıda ve tıbbi ihtiyaçlar olmak üzere büyük sorunlarla baş etmeye çalıştığını kaydeden Hasno, “İnsanlar çarşı pazara çıkamıyor. Okullar kapalı. Yerleşim birimleri yanında lojistik yolları da sürekli bombalanıyor” diye konuştu.
BEBEKLERE BOMBA
Suriye’de Beşşar Esed rejiminin başkent Şam’da ablukada tuttuğu Doğu Guta’ya saldırıları devam ediyor. Rejime ait Rus yapımı savaş uçakları, gerginliği azaltma bölgeleri içinde yer alan Doğu Guta’nın Arbin ve Harasta beldelerine hava saldırısı düzenledi. Saldırıda 26 sivil hayatını kaybetti. Son bombardımanda ölenlerden biri henüz iki yaşındaki bir bebek. ‘Emir’ adını verdiği çocuğunun cansız bedenini teslim alan acılı anne Heba Emuri, yere yığıldı, ağıtlar yaktı. Gerçek bir trajedinin yaşandığı bölgede bombalarla ölenlerin dışında günde 4 çocuk ya da genç ‘açlıktan’ can veriyor. Sadece son 1 yılda 670 kişi gıdasızlıktan felç oldu, 2 bin 400 Suriyeli de tıbbi yetersizliklerden ötürü gözünü ya da ayağını kaybetti. Son 12 günde yaşamını yitiren sivil sayısı 147 oldu.
RUSYA VE İRAN ELÇİLERİ DIŞİŞLERİ’NE ÇAĞRILDI
Esed rejiminin İdlib’e düzenlediği saldırıları tırmandırması üzerine, Türkiye devreye girdi. Rusya ve İran büyükelçileri Dışişleri Bakanlığına çağrılarak saldırılardan duyulan rahatsızlık dile getirildi. Diplomatik kaynaklardan alınan bilgiye göre, Astana’da rejimin garantörlüğünü üstlenen Rusya’nın Ankara Büyükelçisi Aleksey Yerhov ile İran’ın Ankara Büyükelçisi Muhammed İbrahim Taherian Fard’a Türkiye’nin bu konudaki tepkisi ile rahatsızlığı güçlü ifadelerle dile getirildi.
YAĞMUR YAĞMASIN
Yeni Şafak’a konuşan insani yardım görevlisi Muhammed Hasno, insanların dalga dalga tehlikeli bölgeden kaçarak sınıra yöneldiğini ve bölgede herkesin durumun daha fazla ağırlaşmaması için ‘yağmur yağmasın duası’ yaptığını kaydetti. Hava saldırılarına maruz kalan bölgelerden sadece biri olan Temenna bölgesinden yüzde 60 oranında sivilin evlerini terke mecbur kaldığını ve sınıra geldiğini belirten Hasno, “Harem, Sermede, Dar’et Izze, Eriha, Cebel Saman, Cisr’eş Şuğur ve Sıkılbiyye gibi sınıra sıfır noktalara 300 binden fazla sivil geldi. Bu sivillerin sadece yüzde 16’sı sistemli yerleştirmeye tabi tutuldu. Ancak halkımızın yüzde 84’ü malesef rastgele yerlerde barınmaya çalışıyor” diye konuştu.