Eski Beyaz Saray Başstratejisti Steve Bannon, Donald Trump ile karşı karşıya gelmesine neden olan açıklaması sonrası son olarak Breitbart haber sitesinin yöneticiliğinden de ayrıldı. Bannon, Trump'ın oğlunun da yer aldığı Rusya konulu bir görüşme için "vatan hainliği" ifadesini kullanmıştı.
Bir kitapta yer alan bu demecinin medyaya yansımasından 5 gün sonra ise “bu ifadeyi başka bir kişiyi kast ederek kullandığını” söylemişti.
BBC Türkçe’de yer alan habere göre, Steve Bannon, Trump’ın başdanışmanlığı görevinden önce yabancı düşmanlığı ve cinsiyetçilik eleştirilerinin odağındaki bir haber kuruluşu olan Breitbart’ın yönetim kurulu başkanlığı görevini yürütüyordu.
Bannon, Trump’ın 2016 Kasım ayındaki seçimin ardından birlikte çalışacağı kadroları oluştururken ilk belirlediği isimler arasında yer alıyordu.
Steve Bannon’ın “vatan hainliği” çıkışı sonrası Breitbart haber sitesi, en büyük mali destekçilerinden birini kaybetti.
Donald Trump bu gelişmeler sonrası eski yardımcısı için “Sloppy Steve” (Yarım yamalak Steve) ifadesini kullanmaya başladı.
BREITBART’TAN AYRILIK AÇIKLAMASI
Breitbart haber sitesinden ayrılığa ilişkin yapılan açıklamada ise “geçiş döneminin pürüssüz ve düzen içinde olması için Bannon ile birlikte çalışılacağı” ifade edildi.
Açıklamada, Bannon’a atfen de şu ifadeler yer aldı: “Breitbart çalışanlarının, kısa bir sürede siteyi dünya çapında bir haber platformuna dönüştürmüş olmalarından gurur duyuyorum”
BBC’nin Washington temsilcisi Anthony Zurcher ayrılığa ilişkin kaleme aldığı analizde, “Beyaz Saray geçtiğimiz hafta Trump ile Bannon arasında bir karar verilmesi gerektiğini açıkladığında muhafazakarların seçimi belliydi” değerlendirmesini yaptı.
Zurcher, Bannon’ın kendisinden başka kimseyi suçlayamayacağını da söyleyerek, “güçten düşüşü tamamlandı” ifadesini kullandı.
ABD ordusunda subaylık yapan, kariyerinde Goldman Sachs’ta yatırım bankacılığı da olan 62 yaşındaki Bannon, Trump’ın ekibi ile yaşadığı sorunlar sonrası görevden alınmıştı.
BANNON NE SÖYLEMİŞTİ?
Michael Wolff’un kitabında Steve Bannon’a atfen “vatan hainliği” suçlamasının yer aldığı bölümde şu ifadeler bulunuyor:
“Kampanya ekibinde yer alan bu üç üst düzey isim, yabancı bir hükümetin yetkilileri ile Trump Tower’ın 25. katındaki konferans salonunda buluşmanın iyi bir fikir olduğunu düşündü. Üstelik yanlarında avukatları olmadan.
“Sen bunun vatan hainliği olacağını ya da vatansever bir hareket olmayacağını ve hatta kötü bir fikir olmadığını düşünüyor olabilirsin ki bence bunların hepsi geçerli, yapman gereken anında FBI’ı aramaktı”