ABD'nin İran'a yaptırımlarını delmekle suçlanan ve New York'ta tutuklu bulunan Halk Bankası eski Genel Müdür Yardımcısı Mehmet Hakan Atilla'nın yargılandığı davada sanık Atilla'nın suçlu olup olmadığını belirlemek için görüşmeler yürüten jüri üyeleri yine bir karara varamadı ve görüşmelere 3 Ocak'ta devam edilmesine karar verildi.
Görüşmelere çarşamba öğleden sonra başlayan jüri üyeleri, tüm gün kendilerine ayrılan odada dava dosyası üzerinde çalıştı ve zaman zaman Yargıç Richard Berman'a notlar göndererek bazı suçlamalar hakkında bilgilendirme talep etti.
Jürinin gün sonunda karar veremesi üzerine ve Noel tatilinin araya girmesiyle görüşmelere 3 Ocak'ta devam edilmesine karar verildi.
Atilla'ya atfedilen suçlar arasında ABD'nin İran'a yönelik yaptırımlarını delmek, ABD'yi aldatma suçuna iştirak etmek, ABD bankalarını dolandırmak, ABD bankalarını dolandırmaya iştirak etmek, kara para aklamak ve kara para aklama suçuna iştirak etmek bulunuyor.
12 Jüri üyesinin Atilla'ya yöneltilen 6 farklı suçun her birine ayrı ayrı karar vermesi ve bütün kararları oybirliğiyle alması gerekiyor.
Jürinin karar üzerinde uzlaşamaması durumunda ise davanın yargıcının "yeniden yargılama" kararı alma yetkisi bulunuyor.
Yargıç Berman'dan savunmanın bir talebine daha ret
Öte yandan Yargıç Berman, savunma makamının davanın sanığıyken kendisine yöneltilen tüm suçlamaları kabul edip savcılık ile işbirliği yaparak tanık olan iş adamı Rıza Sarraf'ın 15 Eylül 2016'da amcası olduğu söylenen "Ahad" isimli kişi arasında geçen telefon görüşmesinin delil olarak kullanılması ve jüri üyelerine dinletilmesi talebini reddetti.
Savunma makamının Sarraf'a çapraz sorgulaması sırasında bu görüşmeye ilişkin sorular yönelttiğin belirten Berman, Sarraf'ın da bu sorulara yanıt verdiğini ifade etti. Berman, Sarraf'ın akrabası ile yaptığı bu telefon görüşmesinin İran yaptırımlarının delinmesi ve Atilla'nın bunun bir parçası olmasıyla bağlantılı olmadığı gerekçesiyle bu talebi kabul etmedi.
Sarraf'ın görüşmede "Ahad durum öyle değil, sana söylüyorum. Burada çıkıp 'tamam bu haltı ben yaptım' dersen rahat ediyorsun...Anlıyor musun? Ben zaten suçumu kısmen kabul ettim...Başka çarem yoktu, neyleyeydim.Ömür boyu hapis cezası mı alsaydım? Burada kanun yok, Yapmadığın bir şeyi kabul etmek zorundasın. Burada işler böyle yürüyor. Önemli olan suçunu kabul etmen. Bu baskı sadece Amerika'da var diğer ülkelerde olmaz. Suçunu itiraf edersen serbest bırakılırsın, durum bundan ibaret." dediği ortaya çıkmıştı