Üç buçuk hafta süren, Zarrab davası olarak başlayan fakat daha sonra Reza Zarrab'ın tanık olmasıyla "Atilla'ya Karşı ABD" olarak değiştirilen duruşmalar sona erdi. Öğleden sonra savcılık ve avukatlar kapanış konuşmalarını yapacaklar. Mehmet Hakan Atilla’nın kaderi yarın sabah jüriye teslim edilecek.
ATİLLA’NIN CEVAPLARI ‘ABD’NİN İRAN YAPTIRIMLARINA GİRİŞ’ DERSİ GİBİYDİ
Sözcü'den Zeynep Gürcanlı'nın haberine göre, Atilla’ya karşı somut delil sunamayan savcılık, gazetelerde çıkmış olan Türkiye’nin İran’a altın ticareti haberlerini bile Atilla’ya kanıt diye gösterip soru sordular. Çapraz sorgulamayı yapan savcı Danton, bir ara Atilla’ya yaptırım sisteminin nasıl işlediğini dair sorular bile sordu. Atilla’nın cevapları ise savcılığa yönelik ‘ABD’nin İran yaptırımlarına giriş’ dersi gibiydi.
SAVCININ SORULARI SALONDA GÜLÜŞMELERE NEDEN OLDU
Savcının soruları bazen o kadar anlamsızlaştı ki salonda gülüşmelere neden oldu. Çapraz sorgu bittiğinde Atilla’nın yüzü gülüyordu. Savunma avukatları da teker teker kendisini tebrik etti. ABD mahkemelerinde sanığın isterse hiç kürsüye çıkmama hakkı var. Ancak Atilla, kürsüye çıkmama hakkını kullanmadı ve savcılık tarafından da sorgulanmayı kabul etti.
İDDİALARI YALANLADI
Savcılığın Atilla’ya yönelik çapraz sorgusunda, kendisine yönelik somut bir delil getirememesi duruşmayı izleyenler tarafından ‘savunmanın zaferi’ olarak nitelendirildi. Savcılık tarafının getirdiği en ciddi kanıt, ABD’nin İran’a yaptırımlarını denetleyen, ABD hazinesine bağlı OFAC adlı kuruluşun eski direktörü Adam Szubin’in mahkemede verdiği ifade de “Atilla’yı kenara çekip Halkbank’ın yaptırımları deldiği konusunda ciddi endişelerimizin olduğunu kendisine söyledim” ifadesi oldu. Ancak savunma tarafı ABD hazinesinin görüşmeye ilişkin tuttuğu resmi notlarda böyle bir ikili görüşmeye yer verilmediğini ortaya koydu. Atilla ise bu “yüz yüze uyarının” hiçbir zaman gerçekleşmediğini söyledi.
YARGIÇTAN O KAYDA İZİN ÇIKMADI
Yargıç Berman, Reza Zarrab’ın tanıklığını çürütmek için kritik önemdeki ses kaydının jüri üyeleri için dinletilmesine onay vermedi. Söz konusu kayıt, Zarrab’ın amcasıyla cezaevinde yaptığı bir telefon görüşmesini yansıtıyor. Bu görüşmenin dökümüne göre; Zarrab, ABD’de hukukun üstünlüğü olmadığını ve yapmadığı bir şeyi de itiraf etmek zorunda kalabileceğini” söylüyordu.
SAVCI ‘YALANLAR DAVASI’ DEDİ
İddia makamının son argümanlarını ise Savcı Yardımcısı Michael Lockard sundu. Davanın “multi-milyar dolarlık yaptırım delme programını örtbas etmek için Atilla’nın söylediği yalanlar davası” olarak tanımlayan Lockard, Atilla’nın kendi adına yaptığı tanıklığı süresince yalan söylediğini savundu. Lockard, Atilla’nın birçok konuda tonunu değiştirdiğini savunarak, “Tutuklanmadan önce önemli bir adamdı... Bu davada size o kadar da önemli olmadığını anlatmaya çalıştı” dedi. Savcı yardımcısı, Atilla’nın başından beri tüm bu işlerin içinde olduğunu ve her basamakta bulunduğunu savundu.
SORUN ÇÖZEN ADAM ASLAN’DI
İddia makamının ardından Atilla’nın savunma ekibinden ünlü avukat Victor Rocco savunmaya geçti. Savcılığın Atilla’nın suçunu “makûl şüphenin ötesine taşıyamadığını” vurgulayan Rocco, davanın Reza Zarrab’ın şovuna dönüştüğünü söyledi. ABD’nin kendisine karşı ekonomik cihada katılan bir baş suçluya kucak açtığını belirten Rocco, Hakan Atilla’nın masum olduğunu savundu.Atilla’nın her gün işe giden, davada suçlanan diğerler isimler gibi rüşvet almayan çalışkan, dürüst bir adam olduğunu söyleyen Rocco, Zarrab’ın ‘sorun çözen’ adamının Atilla değil, eski Halkbank Genel Müdürü Süleyman Aslan olduğunu söyledi: “Reza Zarrab kime gidiyordu? Satın aldığı adama gidiyordu. Doğrudan Süleyman Aslan’a gidiyordu. Whatsapp ve Viper'da genç âşıklar gibiydiler.” Rocco, jüriye dönerek, "Şimdiye kadar amaca ilişkin bir şey duymadık. Savcılığın iddia ettiği tüm bu şeyleri yaparken Atilla'nın amacı neydi" dedi.