Johns Hopkins Üniversitesi öğretim üyesi Prof. Dr. Steve Hanke, Türk lirasının doğası itibariyle zayıf bir para birimi olduğunu ve bunun düzeltilmesi için Türkiye'nin altına endeksli para birimi uygulamasına geçmesi gerektiğini yazdı.
Forbes'ın internet sitesinde liradaki değer kaybıyla ilgili bir makale yazan Hanke, doğası gereği zayıf bir para birimi olan Türk lirasının giderek güç kaybettiğini ve aslında Türkiye'deki toplam mevduatların yüzde 70'inin döviz hesaplarda olmasından dolayı halkın da bu durumun farkında olduğunu belirtti.
Hanke yazısında şu görüşlere yer verdi:
"Liranın (Cumhurbaşkanı Recep Tayyip) Erdoğan'ın attığı adımlar ve verdiği tepkilerin etkisiyle tüm zamanların en düşük düzeyine gerilemesi, Türkiye'nin Aşil tendonunun (en zayıf noktası) da para biriminin olduğunu ortaya koyuyor.
"Bu kadar çalkantılı ve doğası gereği zayıf bir para birimine sahip olan hiçbir ülke bugüne kadar gerçek anlamda siyasi güce sahip olamamıştır.
"Lira eninde sonunda Türk ekonomisinin ve Erdoğan'ın ayaklarının yere basmasını sağlayacak."
Hanke, Erdoğan'ın Türkiye'nin en zayıf noktasını ortadan kaldırmak ve küresel alanda gerçek anlamda siyasi bir güce sahip olmak için bir şeyler yapması gerektiğini aktardı.
Hanke, "Bunun bir çözümü var, üstelik oldukça da zarif bir çözüm. Türkiye'nin bir başka devlet tarafından basılmayan ya da kontrol edilmeyen bir 'para birimi' olan altına geçmesi gerekiyor. Türkiye, bunu altına endeksli lira sistemine geçerek yapabilir" dedi.
ABD'nin önde gelen üniversitelerinden Johns Hopkins'te Mühendislik Fakültesi altında uygulamalı ekonomi dersleri veren Hanke, aynı zamanda Washington merkezli düşünce kuruluşu Cato Institute'un da Sorunlu Para Birimleri Projesi'nin direktörlüğünü yürütüyor. Hanke, daha önce Arjantin, Estonya, Ekvador ve Bulgaristan gibi gelişmekte olan ülkelerde para birimleriyle ilgili yeniden yapılanma çalışmalarında danışmanlık görevlerinde bulundu.
Altın-döviz standardı 1971'de sona erdi
Hanke, altının yüz yıllar boyunca küresel para sistemi içinde önemli rol oynadığını ancak eski ABD Başkanı Richard Nixon'ın 1971 yılında "altın gişesini kapatmasıyla" önemini yitirdiğini de ifade etti.
Nixon'ın bu kararıyla, 1944'te Bretton Woods Konferansı'nda kabul edilen ve altın-döviz standardı olarak adlandırılan para sisteminden ABD çıkmış oldu. Bu sistemde, ülkeler, belli koşulların sağlanması halinde ellerindeki dolar rezervlerinin ABD tarafından altına dönüştürülmesini talep edebiliyordu.
Bu sistem, ülkelere para birimlerinin dolar karşısındaki değerini değiştirme olanağı tanıyor ve devalüasyon ile revalüasyon gibi düzeltmelerin boyutlarını sınırlıyordu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan da 2016 yılında yaptığı bir konuşmada, katılımcı finans sektöründe altına endeksli bir para birimi anlayışına geçilmesini önermişti.
Erdoğan, "Katılımcı finans anlayışının altına endeksli bir adımın atılmasını doğru buluyorum. 2015'te küresel İslami finans büyüklüğü arttı. Gelin paraları altına dönüştürelim. Altınla ifade edelim. Finans sektöründe katılımcı finans anlayışının para biriminde altına endeksli bir adımın atılmasının çok daha isabetli olacağı inancındayım" demişti.