İngiltere'nin başkenti Londra'da BBC World'de Lucy Hockings'in sorularını yanıtlayan Başbakan Binali Yıldırım, ABD'nin YPG'ye silah sağlaması konusunda, "ABD lideri Donald Trump, Türkiye için neyin önemli olduğunu anladı" diye konuştu.
Türkiye’nin DEAŞ'a karşı mücadele konusundaki politikasının başından beri belli olduğunu, "DEAŞ ile mücadele edecekseniz, doğru ortak seçmelisiniz" dediklerini hatırlatan Yıldırım, "Bir terör örgütüyle, başka bir terör örgütünü kullanarak savaşamazsınız. Bize YPG ya da PYD ile iş birliğinin bir seçim değil, gereklilik olduğunu söylediler. Bunu kabul etmesek de anladık. Bu geçici bir ilişki. Şimdi bunu bitirme zamanı. Çünkü DEAŞ halihazırda yenilmiş durumda" ifadesini kullandı.
Binali Yıldırım, bir soru üzerine "Başkan Trump, silah sağlamanın yanlış olduğunu söyledi. Bu açıkça ifade edildi." dedi.
Yıldırım, Soçi'de yapılan üçlü zirvede alınan kararlara ilişkin, Türkiye’nin bu konudaki pozisyonunun net olduğunu ve terör faaliyetleriyle ilişkili herhangi bir grubun görüşmelere dahil edilemeyeceğini vurguladı.
Türkiye'nin Kürtlerle herhangi bir sorununun olmadığının altını çizen Yıldırım, "Kürtler bizim kardeşlerimiz, bizim komşumuzdur. Kürt halkını kullanan terör örgütüyle sorunumuz var. Bunlar PKK ve YPG'dir" diye konuştu.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile Trump arasındaki telefon görüşmesi hatırlatılarak bu görüşmede FETÖ elebaşı Fetullah Gülen’in iadesinin konuşulup konuşulmadığının sorulması üzerine, Yıldırım, Türkiye'nin gerekli kanıt ve belgeleri sunduğunu, iade için karşı tarafın bazı adımlar atması gerektiğini söyledi.
"Türkiye hukukun üstünlüğünün olduğu bir ülkedir"
Yıldırım, "ABD ile onun darbe girişimiyle olan bağlantısını gösteren delil paylaştınız mı" sorusuna karşılık, "Evet. Bizim için her şey çok açık. Hiçbir tereddüdümüz ve şüphemiz yok" dedi.
Türkiye'de on binlerce kişinin yakalanıp hapse atıldığı yönündeki eleştirilere karşılık ise Başbakan Yıldırım, "Bu suçlamaların var olduğunu biliyorum. Ancak bizi böyle suçlayanlar, 15 Temmuz'da olanları düşünmeliler. Meclis binamız bombalandı. 250 masum insan bombalarla öldürüldü. 2 bin 194 kişi de ciddi şekilde yaralandı. Biz bu suçu işleyenleri bulmak zorundayız. Şu anda Türkiye'deki durum bu. Biz kanıt olmadan hiçbir insanı tutmuyoruz. Türkiye hukukun üstünlüğünün olduğu bir ülkedir." yanıtını verdi.
Yıldırım, Türkiye'de çok sayıda gazetecinin tutuklu bulunduğunun ifade edilmesi üzerine bir kişinin hem gazeteci kimliği taşıyıp hem de terör örgütleriyle iş birliği yapması halinde, bunun gazetecilik olarak nitelendirilemeyeceğini söyledi. Türkiye’deki durumun bu olduğunu belirten Yıldırım, insanların kanıt olmadan tutuklanmadığını dile getirdi.?
"Buckingham Sarayı bombalanmış olsa bizi anlardınız"
Yıldırım, BBC muhabirinin "Ama biz İngiltere'de insan haklarına aykırı olan kanunlar çıkarmıyoruz" sözleri üzerine, "Ya siz darbe girişimi yaşamış olsaydınız? Buckingham Sarayı bombalanmış olsa? Böyle bir şeyle karşılaştınız mı? Böyle bir şey yaşamış olsanız, bizi anlardınız. Ben dostlarımızın empati yapmasını istiyorum" şeklinde konuştu.
Binali Yıldırım, "Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın otoriterleştiği iddialarına" ilişkin bir soru üzerine, "Erdoğan kimin tutuklanacağını ya da serbest kalacağını belirlemiyor. Buna mahkemeler karar veriyor. Bizim basınımız özgür. PKK yanlısı gazeteler bile yayımlanıyor" dedi.
Yıldırım, sansür eleştirilerine karşılık da "Bugün Twitter'da benim hakkımda neler yazıldığını görseniz çılgına dönersiniz. Ben bunun hakkında hiçbir şey yapmıyorum." ifadesini kullandı.