Yazdır
CHP Sözcüsü Bülent Tezcan, MYK toplantısının ardından açıklamalarda bulundu. Tezcan, ABD'deki Reza Zarrab davası VE YSK'da değişiklik öngören tasarı teklifine ilişkin konuştu
Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkan Yardımcısı ve Parti Sözcüsü Bülent Tezcan, CHP Genel Merkezi'nde düzenlenen basın toplantısında MYK gündemini değerlendirdi.
Tezcan, " YSK ile ilgili teşkilat yasası TBMM'ye verildi. Meclis'te görüşülecek. Bu konudaki tutumuz, YSK'nın teşkilat yasasına ihtiyaç var. Bu çerçevede bir itirazımız yok. Fakat önümüze getirilen teşkilat yasası ile ilgili 14 maddelik bir kanun teklifi. Bu maddelerin içine bununla ilişkisi olmayan ciddi şekilde problem oluşturacak başka şeyler de eklenmiş. Seçim güvenliğini tehdit eden müşahitliği fiilen ortadan kaldırmayı hedefleyen hüküm. Biz müşahitliğin daha etkin olmasını istiyoruz. Bu teşkilat yasasını hızla geçirebiliriz. Ama konuyla ilgisiz ve seçim güvenliği konusunda ciddi sıkıntı yaratacak bu hükümleri koymak bu yasayı tartışmalı hale getirir. O yüzden bunun revize edilmesinde yarar var. Bu maddelerin tekliften geri çekilmesini istiyoruz. Bu noktada olumlu bir gelişme olursa teşkilat yasası hızla geçer" diye konuştu.
DHA'nın aktardığına göre; ABD'de devam eden Rıza Sarraf davasına ilişkin Tezcan şu ifadeleti kullandı:"Rıza Sarraf polemiği devam ediyor. Milli mesele gibi ortaya konulmaya başlandı. Askerlerimizin başına çuval geçirildiğinde nota vermeyen hükümet, Rıza Sarraf söz konusu olduğunda derhal nota verme gereği duydu. Rıza Sarraf'a gelince devlet noktası, Türk askerine gelince müzik notası. Böyle bir anlayış. Bunu milli mesele gibi anlatmaya çalışıyorlar. Rıza Sarraf'tan ne gibi bir milli mesele çıkacak? Neresi milli? Bütün ilişkileri gayri milli olan birinin hangi pozisyonundan milli bir duruş çıkaracaksınız? Anlamakta zorlanıyorum. Hırsızlığın, yolsuzluğun millisi olur mu? Yargının, meclisin işini yapmasını engellediniz. Komisyona talimat verdiniz, şantaj tehdit ile iki kere ara verildi soruşturma komisyonunda. Yargılatmadınız parmak hesabı ile. Türkiye'de yargılamanın önünü kapatırsanız dışarıda yargılamanın önünü açılır. Milli duruştan bahsediyorsanız kendi mahkemelerinizin kararlı bir şekilde bunun üzerine gitmesinin önünü açacaktınız. İçeride yargının önünü kapatıp dışarıdaki yargılamadan milli propaganda çıkaracaksın yok öyle yağma. Evin mahkemesi dururken elin mahkemesine mahkum ettin memleketi. Buradan bir milli duruş çıkaramazsınız. Evdeki mahkemenin ayağına pranga vurursanız elin mahkemesi bunu yapmaya kalkar. Milleti dünyanın önünde rezil edecek böyle bir adımı atamaması gerekiyordu hükümetin. Süreci takip ediyoruz.
"ÜLKENİN BU HALE DÜŞÜRÜLMESİNDEN DE RAHATSIZIZ"
Gelinen noktadan, ülkenin bu hale düşürülmesinden de rahatsızız. Bunu bir iç siyaset malzemesi haline dönüştürme hevesinden vazgeçsinler. Yapmaları gerekeni zamanında yapmaları gerekiyordu. Ak Parti Genel Başkanı sayın Erdoğan'ın oğlu, eniştesi, dünürü, eski özel kalem müdürü ve kardeşinin yurt dışındaki bir şirkete milyonlarca dolar para gönderdi mi, göndermedi mi? Sermayesi 1 sterlin olan yurt dışındaki bir şirkete milyonlarca dolar parayı gönderdi mi, göndermedi mi? milyonlarca dolar para Sayın Erdoğan'ın yakın çevresi tarafından yurt dışına gönderildi mi, gönderilmedi mi?
Sayın Genel Başkanımız dün sordu. Sayın Erdoğan'dan hala cevap alamadık. Sayın Erdoğan bu yüzde yüz yerli ve milli soruya bir cevap bekliyoruz sizden. Koskoca Türkiye Cumhuriyeti Devletini, Rıza Sarraf gibi birinin önüne yatırmanın rezilliğini bu ülkeye yaşatacaksınız."
Dış politikaya ilişkin bir soruya Tezcan, "Emevi Camii'nde namaz kılma hesabında olanların Süleyman Şah Türbesi'nde abdestleri bozuldu. Türkiye bu noktaya geldi bölgedeki bu tabloda. Şimdi onun düzelmesine dönük adımlar bizi rahatsız etmez memnun eder. Bölge konusunda daha ötesi yapılması gerekir" diye yantı verdi.
Tezcan, "İstanbul gibi 15 milyonluk bir şehri bu hale getirmenin tek bir sorumlusu var bu vebal Ak Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın üzerindedir" dedi.