Türkiye İşveren Sendikaları Konfederasyonu (TİSK) Yönetim Kurulu Başkanı Kudret Önen, seçim dönemlerinde asgari ücretin siyasi polemikler üzerinden gündeme gelmesinin doğru olmadığını savundu. 2016 yılındaki yüzde 30’luk asgari ücret artışının etkilerinin işletme dengeleri üzerindeki etkisinin halen devam ettiğini ve asgari ücretin son iki yılda toplamda yüzde 48 arttığını hatırlatan Kudret Önen, asgari ücret seviyesinin ülkemizin rekabet gücü açısından da değerlendirilmesi gerektiğini söyledi.
TİSK Yönetim Kurulu Başkanı Kudret Önen; “Dünyada ve bölgemizde yaşanan bu çalkantılı dönemde temel hedefimiz küresel ekonomideki olumsuz gelişmelerin Ülkemize etkilerinin önüne geçecek zemini hazırlamaktır. Hükümetimizce bugüne kadar verilen kapsamlı istihdam teşvikleri bu hedefimize güçlü bir temel oluşturmuş ve mevcut istihdamın korunmasının can suyu olmuştur. Ülke gerçekleri ve çevremizdeki jeopolitik çalkantılara rağmen Ülkemizin büyümesi için işveren-işçi olarak uzlaşmacı bir süreci yakalamış bulunuyoruz. Önümüzdeki günlerde yapılacak 2018 yılı asgari ücret tespit çalışmalarında enflasyon tek belirleyici olmamalı, işsizlik oranları, verimlilik artışı, küresel, ekonomik ve siyasi gelişmeler, ekonomik riskler, rekabet gücü gibi belirleyici diğer değişkenler de dikkate alınmalıdır” diye konuştu.
'Hep birlikte geleceğe odaklanmalıyız"
Ekonominin dinamiklerine ilişkin objektif ve sorumlu tutumu sürdürme ilkesi ile hareket ettiklerini belirten Önen, asgari ücretin siyasetin konusu yapılmaması gerektiğine inandıklarını söyledi. Hükümet-işveren-işçi ilişkisindeki uyumun, çalışma barışının, ekonomik gelişmelerdeki belirleyici etmenlerin başında olduğunu vurgulayan Önen “Ülkemizin rekabet gücünü zedeleyebilecek etkenlerin yerine, hep birlikte geleceğe odaklanmalıyız” dedi.