Borsa İstanbul kar satışları ile ivme kaybına uğruyor. 115 bin puan seviyelerinden 108 bin puana gerileyen endekste satışlar devam ederken dolar da güçlenmeye başladı.
Vatan Gazetesi yazarı Ali Ağaoğlu konuyu köşesine taşıdı.
İşte o yazı:
Paritede olası bir yükseliş, dolar/TL tarafındaki ihtiyaç duyulan düzeltmeyi tetikleyebilir. Borsada boşluklar kapanmaya devam edebilir. Küresel piyasalar Trump’ın vergi planıyla gerileyen dolara dikkat kesilecek.
Geçtiğimiz hafta piyasalarımızdaki oynaklık yine arttı, paritede önemli bir değişiklik olmamasına karşın, dolar/TL kuru 3.9010, Sepet Kur da 3.5243’e yükseldi. Bu seviye 0.50 dolar/TL ve 0.50 euro/TL kurlarından oluşan Sepet Kur için yeni bir tarihi zirve oldu. Parite etkisinin de doğrudan hesaplamalara girmesi açısından; TL’nin değer kazanıp kaybettiğinin daha net anlaşılması için Sepet Kuru izlemekte fayda var. Sepet Kur yükseliyorsa TL değer kaybediyor, Sepet Kur düşüyorsa da TL değer kazanıyordur.
Piyasalar geçtiğimiz hafta oynaklığın ve de kurun düşmesi, borsanın yükselmesi için Başbakan Binali Yıldırım’ın ABD Başkan Yardımcısı Pence ile yapacağı görüşmeye umutlarını bağladı. Görüşmenin ilk planlanan tarihinden ileriye alınması yeni gerginlikler yaratırken, nihayetinde yapılan görüşme piyasaların umduğu kadar net sonuçlar doğurmayınca, gerilim fiyatlamalara yansıdı.
Trump doları vurdu
Yapılan görüşmeden sonra yapılan açıklamaların daha çok temennilerden ibaret kalması, gözlerin 27 Kasım’da yapılacak Rıza Zarrab davasına çevrilmesine neden oldu.
Diğer yandan Trump’ın Uzakdoğu ziyareti, bu ziyarete dair gelen haberler Trump açısından değilse de; başta Japonya olmak üzere; bazı ev sahibi ülkeler açısından umulduğu gibi gitmediği yönündeydi. Trump’ın ABD’de gündeme getirdiği vergi planı, ilgili belirsizlik de küresel piyasaları pek mutlu etmedi. Senato’dan sonra Temsilciler Meclisi’nin de yeni bir plan ile gelmesi piyasalardaki belirsizliğin daha da uzamasına neden olacak görünüyor.
Zayıflama kalıcı mı?
Dolar Endeksi (DXY) vergi planı konusunda yaşanan bu belirsizlikten nasibini aldı. Geçtiğimiz Salı günü 95.15’e kadar yükselen DXY, haftanın son gününde 94.25’e kadar geriledikten sonra haftayı 94.39’dan kapattı. Bu gerileme; doğal olarak euro ve pound başta olmak üzere DXY içindeki para birimlerinin, vergi planının yarattığı belirsizlikten olumsuz etkilenen dolar karşısında güçlenmesi nedeniyle yaşandı.
Bu hafta içinde DXY için 94.20 ve ardından 93.95 seviyeleri önemli destek noktaları olacak. İlki değilse de ikinci seviyenin aşağı yönde sert olarak kırılacak olması durumunda dolar için bir süre daha zor günler devam edecek demektir. Dolardaki yaşanan “zayıflamanın” kalıcı olup olmayacağı bu hafta içinde anlaşılacak.
Geçtiğimiz hafta yaşanan zayıflama gelişmiş ülke para birimlerine yarasa da gelişen ülke para birimlerine çok da fazla yansımadı. DXY’ın 94 seviyesinin altını test etmesi durumunda bu hafta içinde yaşanma ihtimali artacaktır. Ancak TL’nin bundan pozitif etkilenmesi için çok daha iyi haberlere ihtiyaç olacaktır.
Dolarda kritik seviye ne?
Euro/dolar için 1.1680 seviyesi önemliydi, geçtiğimiz Cuma günü Trump’ın vergi planındaki belirsizliklerin artmasıyla 1.1678 seviyesi test edildi. Bu haftanın ilk günlerinde bu seviye aşılırsa 1.1735-85 bölgelerinin test edilmesi ihtimali artacaktır. Böylesi bir hamle dolar/TL tarafında yeni yükseklerin görülmesini erteleyebilecektir. Paritedeki olası bir yükseliş dolar/TL tarafındaki “ihtiyaç duyulan” düzeltmeyi de tetikleyebilir. Bu durumda dolar/TL kurunda 3.8150-8200 bandının test edilmesi, bu seviye aşağı kırılacak olursa 3.78 seviyelerinin resmin içine girmesi mümkün olabilecek. Diğer yandan paritenin 1.17’lerin üzerine çık(a)mayıp 1.1415-50 bandına doğru hareketine başlaması durumunda dolar/TL kurunda geçtiğimiz hafta başında belirtmiş olduğum 3.9650-9750 seviyesinin test edilerek yeni bir zirve görülmesi ihtimali artacaktır. Bu durumda “Sepet Kura” bakmakta fayda var. Orada da yeni rekorlar kırılıyorsa işimiz zor demektir. Diğer yandan sepet kurda yeni rekorlar kırılmıyorsa kur cephesindeki hareketlilik parite kaynaklı denebilir.
Tahvil faizleri neden çıkıyor?
Sepet Kur yeni rekor kırarken, BIST 100 endeksi hafta içinde 115.093 ile tarihi “nominal” rekorunu kırsa da haftayı 108.949’dan kapattı. Bu bir önceki haftanın kapanışına göre 2.343 puanlık bir kayıp anlamına geliyor. BIST cephesinde bunlar olurken, asıl çarpıcı gelişmeler bono/tahvil cephesinde yaşanıyor. Gösterge tahvilin getirisi geçtiğimiz Cuma günü yüzde 13.71 bileşik ile 2 Nisan 2009’dan bu yana en yüksek seviyesini gördü, kapanış 13.55 seviyesinden gerçekleşti. 10 yıllık tahvil getirileri yüzde 12.28 ile (8 Kasım’da gün içinde 12.41 ile yeni bir tarihi zirve görüldü) tarihi en yüksek haftalık kapanış görüldü.
Tahvil faizlerindeki yükseliş geç geldi ancak Hazine’nin yüksek borçlanması ve önümüzdeki dönemde de bunun devam edebileceği varsayımı ve bozulmaya yüz tutan “Mali Disiplin” tahvil getirilerinin yükselmesindeki en önemli unsurların başında geliyor. 2 yıllık gösterge tahvil için yüzde 13.75-80 bölgesi çok önemli teknik destek noktası. Bu seviyenin yukarı yönde kırılması, yüzde 14.80 gibi çok önemli seviyelerin test edilmesinin önünü açabilecek bir seviye. Ha keza 10 yıllık tahvil getirileri için de geçtiğimiz haftanın kapanışı olan yüzde 12.28 seviyesi önemli. Bu seviyenin kırılmasından önce hem 10 yıllıklarda hem de gösterge tahvilde bir düzeltme olmasının daha “sağlıklı” olduğunu düşünüyorum.
Bu süreçte piyasa katılımcıları ve özellikle de politika yapıcıları önümüzdeki dönem için planlama yapabilecekleri bir zamanı kazanabilecekler. Ancak bu seviye yukarı kırılır ve yükseliş devam edecek olursa yüzde 13.20’lik bir sonraki teknik seviyenin resmin içine girmesi işten bile değil.
Borsada kâr satışı sürer mi?
BIST 100 endeksi için daha zor haftalar bizleri bekliyor. Zarrab davası yaklaştıkça, geçtiğimiz hafta biraz da “sürpriz” bir şekilde rekor kıran endeksin düzeltmesine bir süre daha devam etmesi ihtimali yüksek. 110.108 seviyesindeki önemli bir trend desteğinin altında gerçekleşen haftalık kapanış sonrasında 107.150’lerden geçen 50 günlük Basit Hareketli Ortalama’nın (BHO) test edilmesi olasılığı artmış durumda. Bu seviyeye kadar devam edebilecek bir hareket; 27-30 Ekim tarihleri arasında oluşan ve 107.884 ile 108.294 arasında geride bıraktığımız “boşluğun” da kapanmasına neden olacaktır. Piyasalar açısından “sağlıklı” bir hareket olarak kabul edilebilir. Eğer bu seviyenin de altına inilirse 104.875 yeni hedef olacaktır.