Suudi Arabistan Dışişleri Bakanı Adil el-Cubeyr, Suudi Arabistan'ın Lübnan Başbakanı Hariri'yi zorla ülkede tuttuğu iddialarına yanıt vermedi.
Cumartesi günü Suudi Arabistan'ın Başkenti Riyad'a Yemen tarafından fırlatılan balistik füzeye ilişkin Cubeyr, "Füze, geçen 22 Temmuz'da Yenbu vilayetine atılan İran yapımı füzenin bir benzeriydi." dedi.
Füzenin Yemen'e gizlice getirildiğini, Hizbullah ve İran Devrim Muhafızlarına bağlı askeri uzmanlar tarafından monte edildiğini ileri süren Cubeyr, "Bu uzmanlar Suudi Arabistan'a yönelik saldırıyı koordine ettiler ve füzeyi kullananlara eğitim verdiler." ifadesini kullandı.
Suudi Arabistan'a füze fırlatılmasının bir savaş nedeni olduğunu dile getiren Cubeyr, İran'la direk bir çatışmaya girmeyi arzulamadıklarını vurguladı. Cubeyr, İran'ın balistik füze programı ve teröre destek vermesi uluslararası kararları ihlal anlamına geldiğine dikkati çekti.
"Teröre verdiği destek ve Birleşmiş Milletler (BM) kararlarını ihlal etmesinden dolayı İran'a ambargo uygulandığını görmek isteriz." diyen Cubeyr, Uluslararası topluma bu konuda hareket etme çağrısında bulundu.
LÜBNAN'A İLİŞKİN GELİŞMELER
Cubeyr Lübnan'a ilişkin şunları söyledi: "İran desteğiyle terörist Hizbullah'ın faaliyetleri esef vericidir. Hükümet çerçevesinin dışında silahlı milislerin bulundurulması mümkün değildir. Silahlarını teslim etmeleri gerekirdi. Ancak hala silahlı gücünü koruyor. Hizbullah, Lübnan sistemine el koymuştur. İran, Hizbullah ve benzeri silahlı örgütleri, Suriye'de olduğu gibi Hamas ve Husiler'i de kullanarak ülkelere hakim olmak istiyor."
Cubeyr, "Saad Hariri'nin yapmak istediği tüm girişimlere Hizbullah engel oluyor. Bizler Hizbullah'ı bir terörist örgüt olarak sınıflandırıyoruz. Tüm dünyanın bunu iyi bilmesi ve bunların faaliyetlerine engel olması gerekir. Nerede olurlarsa olsunlar karşılarında durulmalıdır." ifadelerini kullandı.
"Lübnan'ın Suudi Arabistan'a sıkıntı kaynağı olmasına izin vermemiz mümkün değildir." diyen Cubeyr, "Lübnan Halkı bu gelişmelerden sorumlu değildir. Hizbullah halk üzerine hakimiyet kurmuştur. Bizim buna bir çare bulmamız gerekir." dedi.
Öte yandan The Independent'ın tecrübeli Orta Doğu muhabiri Robert Fisk, 4 Kasım'da istifasını açıklayan Lübnan Başbakanı Saad Hariri'nin istifasını açıklamadan önce 3 Kasım'da Riyad'a inişinin ardından Suudi Arabistan tarafından gözaltına alındığını ve daha sonra kendisinden istifa etmesinin talep edildiğini yazdı.
Fisk, "Hariri'nin jeti 3 Kasım'da Riyad'a indiğinde gördüğü ilk şey, uçağını çevreleyen Suudi polisler oldu. Dışarıya çıktığında Hariri'nin ve korumalarının cep telefonuna el koydular. Bu şekilde Lübnan Başbakanı susturuldu" ifadelerini kullandı.
Fisk, Kral'ın Hariri'yi arayarak ülkeye çağırdığını iddia etti ve Hariri'nin kendisine verilen istifa mektubunu okumaya mecbur edildiğini aktardı.
Fransa Dışişleri Bakanı Jean-Yves Le Drian, Lübnan'ın istifa eden başbakanı Saad Hariri'nin Suudi Arabistan'da ev hapsinde olmadığına ve hareketlerinde herhangi bir kısıtlama bulunmadığına inandığını söyledi.