Garanti Barter, Türkiye’de başarıyla uyguladığı ‘barter’ sistemini uluslararası ticarete taşımak için harekete geçti. Türk Eximbank’ın talebi üzerine bir proje hazırlayan şirket, bu sistemin Türkiye’nin ihracatına 10 milyar dolara yakın katkı sağlayacağını öngörüyor. Barter ticaretinde ilk hedef ise Afrika ülkeleri...
2004'te kurulan Garanti Barter, bugün Türkiye’de yüzde 70’den fazla pazar payına sahip. Türkiye’nin önde gelen büyük holdingleri ile birçok ortak projede yer alan şirketin, Türkiye’de 7 şubesi ve 6000’in üzerinde kayıtlı üyesi var. Garanti Barter, birlikte çalıştığı şirketlerin ürettikleri ürün veya hizmet karşılığında, ihtiyaç duyduklarını mal ve hizmetleri para alıp vermeksizin almasını sağlıyor. Şirketler üretimine devam edebilmek için ihtiyaç duydukları her şeyi barter sistemi ile tedarik edebiliyor. Bir nevi faizsiz bir emtia kredisi vermiş oluyor. Üye firma daha sonra borcunu ürettiği ürünlerle belirli vadelerde ödüyor. Garanti Barter Genel Müdürü Birbey Ergün şu bilgileri verdi:
"Dünyada birçok ülke dış ticaretinin yüzde 5’ten fazlasını barter ile yapıyor. Uluslararası barter sistemi; farklı ülkelerin devlet kuruluşları ve/veya özel şirketleri tarafından, karşılıklı yapacakları, ithalat-ihracat karşılığında ödemelerin para yerine emtia ve hizmetle yapılmasına deniyor. Bu sayede her iki ülkedeki karşılıklı ticareti artırarak, finansman kolaylığı sağlanıyor. Türkiye’de henüz bu yönde bir ticaret söz konusu değil. Garanti Barter, farklı devletlerle barter usulü ticaret yapmak konusunda da öncü olmak istiyor. Bunun için Türk Eximbank’ın ve Ekonomi Bakanlığı’nın kapısını çalan şirket, ortak kurulacak bir yapı ile bu sisteme aracılık etmeyi hedefliyor."
Uluslararası şirket
Garanti Barter’ın hükümete, Eximbank’a ve yetkili kamu kurumlarına önerdiği iş modelini Ergün, şöyle anlattı: “İki ülke arası barter operasyonlarını yürütecek bir şirket kurulacak. Bu şirkete, ülkemizin önemli, güçlü sanayi ve ticaret firmaları ortak yapılacak. Bu yeni oluşacak firmaya Eximbank ortak ve/veya finansman desteği sağlayarak, büyük ithalatçıların, yeni oluşacak şirkete verecekleri, yurt dışından zaten ithal ettikleri hammaddelerin, küçük bir bölümünü içeren alım garantilerini, krediye çevirecek. Bu gibi oluşacak finansman ile ticaretimizi geliştirmek istediğimiz ülkelere sanayi ürün ihracatı ve müteahhitlik hizmeti ihraç edilebilecek. Karşılığında da ilgili ülkeden, maden ve doğal kaynak, ithalatı yapılarak alacaklarımız tahsil edilecek.”
Afrika ve Orta Asya öncelikli
Barter ticareti için Türkiye’ye en uygun pazarları Afrika ve Orta Asya olarak belirlediklerini ifade eden Ergün, öncelikli ülke olarak ise Gine ve Türkmenistan’ı seçtiklerini açıkladı. Ergün şunları söyledi:
“Gine’ye giderek devletin en üst düzey yetkilileri ile karşılıklı ticaret konularını anlattık, kendi devletimizin hükümetine de. Gine, dünyadaki en büyük demir cevherlerinden birine sahip, alüminyum ve boksit cevherleri de var. Türkiye’de sadece bir grup yılda 6 milyon ton demir cevheri ithal ediyor. Bu grubun sadece yıllık 700 milyon dolar demir cevheri ithalatı var. 10 yılda bu 7 milyar dolar eder. Türkiye ise ithalatı Brezilya ve Avustralya’dan yapıyor. Oysaki, Gine’den yapma taahhüdü veren firmaları ortak bir Afrika yatırım holdingi çatısı altında buluşturabiliriz. Buna Türk Varlık Fonu, ithalatçılar, biz bartercılar, girebiliriz. Biz bunu önerdik. Bu şekilde oluşan bir şirket Türkiye’deki demir-çelikçilerin ithalat satın alma taahhüdünü alsın, Eximbank bunu uluslararası piyasada paraya çevirsin.”
Ergün; İran ile imzalanan milli para ile ticaret anlaşmasının da bir tür barter işlemi ile gerçekleşebileceğini sözlerine ekledi.
Çin, Afrika'da 200 milyar dolarlık Barter ticareti yapıyor
Dünyada barter ile ticaret yapan çok ülke olduğunu vurgulayan Birbey Ergün, özellikle Çin’in Afrika’da ülkelerden şirketleri marifetiyle maden ve doğal kaynak alarak, karşılığında altyapı, yol, baraj şeklindeki işleri, inşaat şirketleri vasıtasıyla yaptığını söyledi. Ergün, “Çin hükümeti, Afrika pazarında 200 milyar dolarlık barter ticareti yapmak için şirket kurdu. Çin, Gine’nin baraj, tren yolu, ekmek fabrikası gibi ihtiyaçlarının karşılığında maden, kütük, orman ve balık gibi ürünleri almayı planlıyor. Ya da madenleri işletmeyi... 1500 dolar olan bir malı da mesela 900 dolardan almayı teklif ediyor, oradan da kar yapmaya çalışıyor. Çin sadece Gine Cumhuriyeti’ne 20 yılda kullanılmak üzere 20 milyar dolar proje kredi limiti açtı. Çin bunu çok gizli kapaklı yapıyor” dedi. (Dünya / Aysel Yücel)