MHP Genel Başkan Yardımcısı Semih Yalçın, Davutoğlu'nun Bahçeli'ye yönelik yaptığı açıklamaya yanıt verdi.
İsim vermeden Bahçeli'nin 17-25 Aralık sürecinde FETÖ ile işbirliği yaptığını iddia eden Davutoğlu'na yanıt veren Yalçın'ın, "AKP milletvekili Ahmet Davutoğlu'nun şaşkın beyanatı üzerine" başlıklı açıklamasında, sert ifadeler kullandı.
"Mazul ve sakıt (azledilmiş ve düşmüş) başbakanlardan Ahmet Davutoğlu, yemeyip içmeyip Genel Başkanımız Sayın Devlet Bahçeli'nin dünkü grup toplantısında yaptığı açıklamalara ilk akşamdan telaş ve tahrik edici bir üslupla cevap yetiştirmiştir" denilen açıklamada, "Davutoğlu, dışişleri bakanlığı ve başbakanlığı döneminde 'stratejik derinlik' adı altında uygulamaya koyduğu aptalca, ahmakça ve afaki politikalarla zarar verdiği partisinin arkasına saklanarak MHP Lideri Sayın Devlet Bahçeli'ye hadsizce dil uzatmıştır" ifadeleri kullanıldı.
İşte Semih Yalçın'ın açıklamasından satır başları:
KİMLİKSİZ, KÖTÜ NİYET ESİRİ!..
Davutoğlu suçüstü basılmış, yüzsüzlüğünün kurbanı, kimliksizliğinin ve kötü niyetinin esiri olmuştur. Bu şahıs, siyaset düşüğü, siyaset safrası olarak bir kenara atılmış, unutulmaya başlamıştır. Bu itibarla, kendisine yönelik doğrudan veya dolaylı bütün değerlendirme ve tenkitleri kamuoyunda hatırlanmak, küllenmiş varlığını belli etmek için fırsat görmektedir.
KONYA'NIN SABUN FABRİKASI YETMEZ
Ahmet Davutoğlu siyaseten mevta, ahlaken imha, fikren ve vicdanen yok hükmündedir. Sayın Davutoğlu, geçmişteki yanlış ve günahlarını unutturmak için çırpınsa da biz kendisine birer birer hatırlatacağız. Türkiye'nin; çok sayıda uluslararası krizi kucağında bulması Davutoğlu'nun marifeti, beceriksizliğinin eseri, gayri milli bakışının sonucudur. Davutoğlu'nun siyasi hatalarla batırdığı başbakanlık makamını yıkamaya Konya'nın sabun fabrikaları bile yetmemiş; ortaya çıkan pis kokuların dağıtılmasının çaresi, kirliliğin ve kötü kokunun kaynağını kurutmakta bulunmuştur.
HEM KENDİ ÇUVALLADI HEM ÜLKEYİ ÇUVALLATTI
Diğer taraftan, "Yeni Osmanlılık" Davutoğlu için bir tür siyaset oyuncağı, siyasi istismar vasıtası yapılmıştır. Ama bu oyuncak hem kendisinin hem de Türkiye'nin başına nice gaileler ve musibetler açmıştır. Davutoğlu, bölgemizin gerçeklerini, uluslararası ilişkilerin seyrini, tarih ve coğrafyanın çağrılarını görmeyerek zalimlerin ağına düşmüş, ürettiği Irak ve Suriye politikalarıyla hem kendisini hem de ülkemizi çuvallatmıştır.
BIRAKIN EMEVİ CAMİSİNİ, SÜLEYMAN ŞAH'I BİLE...
Suriye krizi baş gösterince, birkaç gün içinde Suriye'deki rejiminin yıkılacağını öne sürerek Sayın Erdoğan'ı yanıltmış, yanlışa sürüklemiştir. Emevi Camii'nde namaz kılınacağına dair yavelerinin kaynağı da dipsiz Davutoğlu'dur. Bırakınız Emevi Camii'nde namaza durmayı; sınırlarımızın hemen dibindeki ata yadigârı vatan toprağı olan Süleyman Şah Türbesi ve Saygı Karakolu, aziz ecdadımızın bir sandığa koyulan kemiklerinin taşınmasından sonra rezilce terk edilmiştir. Davutoğlu, taşınma işlemleri dolayısıyla PYD'ye teşekkür edecek kadar küçülmüş, yerin dibine girmiştir. PKK/PYD'nin Suriye'de güçlenmesinde en büyük vebal Davutoğlu'na aittir.
15 TEMMUZ GECESİ NEREDE SAKLANDI?
Sayın Cumhurbaşkanı, Sayın Başbakan ve Dışişleri Bakanı uzun süredir kendisinin halt ve pisliklerini temizlemek için çaba gösterdiğini fark etmemiş midir? Etrafındakilere ve kendisine geçmişte büyük bir iyi niyetle imkân tanıyanlara zarar verdiğini neden görmek istememektedir? Kuyruğunu kıstırıp susacağına neden aşağı mahalle lafçıları gibi konuşmakta, niçin çenesini kapamamaktadır? İktidara karşı dolaylı bir yıpratma stratejisi mi takip etmektedir? Uluslararası aktörlerin ajanı olan Aydınlıkçıbaşı gibi sübliminal mesajlar vererek iktidarı yıpratmayı mı hedeflemektedir? Sahi, Sayın Davutoğlu 15 Temmuz 2016 gecesi nerede saklanmıştır?"