Yazdır

Farmatek büyüyor

Tarih: 16 Ekim 2017 - 16:34

Türk ilaç sanayi ve sağlık sektörünün önemli şirketlerinden Farmatek, Kırklareli’nde hayata geçirilen ileri teknoloji fabrikasıyla gündeme damgasını vurdu. Genel Müdür Yıldırım hedeflerini anlattı

Kuruluşundan bu yana ülkede bulunmayan önemli ilaçları yurt dışından ithal ederek çok kritik bir görev üstlenen Farmatek, 26 yılda dev bir yol katetti.  Kırklareli Üretim Tesisleri’yle 2017’yi gurur yılına çevirdi.

Uluslararası standartlara uygun yeni fabrikanın özelliklerini anlatan Farmatek İlaç Genel Müdürü Fatma Seyhan Yıldırım, yeni üretim hatlarının 27 milyon kutu kapasite ile devreye  girdiğini, ayrıca kortikosteroid hattıyla birlikte kapasitenin 34 milyon kutuya  çıkacğını söyledi. Önümüzdeki yıllara yönelik büyük hedefi ise çıtayı yükselterek 132 milyon olarak açıkladı.

Fatma Seyhan Yıldırım, Ar-Ge’ye verdikleri önemin altını da kalınca çizdi. Yıldırım, Türkiye’nin GMP belgeli ilk ve tek Farmasötik Teknoloji Laboratuvarı’na sahip olduklarını ifade etti.

Yeni iş alanlarının araştırılması , uluslararası pazarlarda ürünlerinin yer alması ve yeni ürünlerin bulunması konularındaki çalışmalardan söz eden Yıldırım’ın sözleri, küresel rekabete hazır olduklarının mesajını da taşıyordu.

İşte Farmatek İlaç Genel Müdürü Fatma Seyhan Yıldırım’ın sorulara veirdiği önemli yanıtlar…,

1991’DEN 2017’YE..

-Farmatek nasıl bir şirket? Neler yapıyorsunuz?

Fatma Seyhan Yıldırım: Farmatek, Türkiye’de ihtiyaç duyulan ürünleri ithal etmek ve Türk tıbbının hizmetine sunmak amacıyla 1991 yılında kurulmuştur. Firmamız, Türkiye’de üretimi olmayan hemofili, yoğun bakım ürünleri ve immunoglobulin içerikli ürünlerin ithalatı ile başlamış, daha sonra yine ihtiyaçlar doğrultusunda dermatoloji, kardiyoloji, üroloji, merkezi sinir sistemi, nefroloji, enfeksiyon, cerrahi ve nadir hastalıklar alanındaki ürünlerle sektörde faaliyetine devam etmiştir. 2012 yılından sonra ithalatçı firma kimliğinden çıkıp sanayici firma olmak için pek çok alanda değişikliğe gidilmiştir. Bu doğrultuda önce Ar-Ge laboratuvarımız kurulmuş, Mart 2017’de de Farmatek İlaç Kırklareli Üretim Tesisimiz faaliyete geçmiştir.

HEDEF YILDA 132 MİLYON KUTU ÜRETİMİ

- Yeni ve oldukça teknolojik bir fabrikanız var, biraz anlatabilir misiniz?

Fatma Seyhan Yıldırım: Farmatek İlaç Kırklareli Üretim Tesisinin 2014 yılında temeli atılmış ve 2017 yılı Mart ayında TC Sağlık Bakanlığı tarafından GMP onayı almış olup faaliyete geçmiştir.
Farmatek İlaç Kırklareli Üretim Tesisi, uluslararası standartlara uygun, Avrupa cGMP uyumlu, son teknolojileri kullanan, güçlü altyapısı ile oluşacak ihtiyaçlara göre ek üretim alanları inşa etme ve devreye girmeye yönelik olarak tasarlanmıştır.
38,000 m2 alanda kurulu 13.500 m2 kapalı alanı olan Farma-Tek İlaç Kırklareli Üretim Tesisi’nde;  katı, yarı katı ve topikal sıvı üretim hatları 27 milyon kutu kapasite ile devreye  girmiştir. Ayrıca kortikosteroid hattı da devreye alındığında 7 milyon kutu üretim yapılabilecektir.
Önümüzdeki yıllarda devreye alınacak ilave hatlarla yıllık kapasite 132 milyon kutuya çıkacaktır.
Tesisimizde katı üretim alanlarımızın düşük nem kontrollü de olması nedeniyle, neme hassas ürünlerin üretimi yapılabildiği gibi havalandırma sisteminde gerekliliklerin sağlanması ile hormon ve anti-neoplastik grupları dışındaki high potent (HPAPIs) ürünlerin de üretimine imkân vermektedir.
Biri kortikosteroid diğeri normal ürünler olmak üzere, toplam iki ayrı yarı-katı hatta sahip olan Farmatek İlaç Kırklareli Üretim Tesisi’nde yarı-katı üretim kapasitesi 12 milyon kutu olup 2018 yılında devreye alınacak ilave hatla birlikte kapasite yıllık 40 milyon kutu olacaktır. Standart ürünlerin üretildiği hattımızda aynı zamanda high potent (hormon ve anti-neoplastik harici) ürünlerin de üretimi  yapılabilmektedir.

SEKTÖRDE GMP BELGELI ILK VE TEK FARMASÖTIK TEKNOLOJI LABORATUVARI

-Ar-Ge de neler yapıyorsunuz? Ayrıca Ar-Ge Merkezi unvanına sahip olan sayılı şirketlerin içindesiniz bu size nasıl bir ayrıcalık tanıyor?

Fatma Seyhan Yıldırım: İstanbul’da kurmuş olduğumuz Ar-Ge laboratuvarında farmasötik teknoloji ve analitik metod geliştirme bölümleri oluşturulmuş ve Ar-Ge Faaliyetleri İstanbul’da sürdürülmüştür.  Kırklareli Organize Sanayi Bölgesinde bulunan üretim tesisinin tamamlanması ile birlikte Ar-Ge birimi, üretim tesisinde bulunan ve en son teknolojiye göre yapılan Ar-Ge Laboratuvarına taşınmıştır. Üretim tesisimizde Ar-Ge Bölümünde kurmuş olduğumuz Farmasötik Teknoloji Laboratuvarımız, Sağlık Bakanlığı tarafından yapılan denetleme sonrasında GMP belgesi almış ve Mart 2017 itibariyle sektörde GMP belgeli ilk ve tek Farmasötik Teknoloji Laboratuvarı olarak tescillenmiştir.
Önemli bir hedefimiz de  Ar-Ge Merkezi olmaktı, Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı, Bilim ve Teknoloji Genel Müdürlüğü tarafından yapılan denetleme ve değerlendirmeler sonrasında Ar-Ge Merkezi unvanını almaya hak kazandık.  Ar-Ge’mizde yüksek bilimsel ortamda deneyimli çalışanlarımızla formülasyon ve analitik geliştirmeler yapılmakta, ilgili deneme, pilot üretim, analitik metod validasyon çalışmaları yürütülmekte ve CTD formatında ruhsat başvuru dokümanları hazırlanarak ruhsatlandırma çalışmaları yapılmaktadır.
Yenilikçi yaklaşımları ile yürüttüğümüz birçok projede gerektiğinde üniversiteler ve sektördeki firmalarla işbirliği yapılarak TEYDEB projeleri oluşturulmakta ve Tübitak desteği alınmaktadır.
Ar-Ge Merkezimizde patenti firmamıza ait olan  ürünlerimizin olmasını hedefliyoruz. Ayrıca ürün geliştirme konusunda da sektördeki firmalara hizmet vermekteyiz.

“YERELLEŞME POLITIKASINI HEYECANLA DESTEKLİYORUZ”

-Yerelleşme konusunda ne düşünüyorsunuz?

Fatma Seyhan Yıldırım: Yerelleşme konusu, ülkemizin 10. Kalkınma Planı doğrultusunda belirlenmiş son derece önemli bir karardır. Ilaç endüstrisi devlet tarafından stratejik alan olarak seçilmiştir. Yerelleşme kararı bunu destekleyen olağanüstü önemli bir karardır. Hükümetimizin hızla eyleme koyduğu bu karar bizi gerek firma olarak gerek bu ülkenin bir ferdi olarak çok memnun etmiştir. Bu karar ile birlikte yurt içindeki ilaç ihtiyacının en az %60’ının yurt içinden karşılanması hedeflenmiştir. Bu sayede ülkemizin ilaçta dışa bağımlılığı azalacak, üretim kapasitesi büyük ölçüde artacak, yatırım ve ihracat oranı artacak ve ek istihdam imkanı ile işsizlik azalacaktır. Aynı zamanda yerli ve yabancı işbirlikleri artacağından ülkemizin diğer ülkelerden “know how”ı artacaktır. Bu yerelleşme politikasını biz de firma olarak heyecanla ve özveri ile destekliyor, fabrikamızda üretim işbirlikleri konusunda çalışıyoruz.
Uluslararası standartlara uygun, Avrupa cGMP uyumlu, son teknolojileri kullanan, güçlü altyapısı ile oluşacak ihtiyaçlara göre ek üretim alanları inşa etme ve devreye almaya yönelik olarak tasarladığımız fabrikamız ile hem kendimize hem de sektöre hizmet etmeye hazırız.

YENİ ÜRÜN ÇALIŞMALARI

-Şirketinizin şu an çalıştığı alanlar ve gelecekte girmeyi düşündüğünüz alanlar hangileridir?

Fatma Seyhan Yıldırım: İlgi alanlarımız olan dermatoloji, merkezi sinir sistemi, nefroloji, enfeksiyon, nadir hastalıklar, hematoloji, hastane ürünleri, kardiyoloji, üroloji, yoğun bakım ve yaşam kalitesini yükselten diğer ürünlerde yenilikçi tedavi yöntemleri ve en iyi ürünleri sunabilmek için çalışmalarımızı sürdürmekteyiz. Farmatek’in mevcut ürün portföyünü genişletmek amacıyla ürünlerin kendi bünyemizde geliştirilme çalışmalarının yanı sıra, in-licensing ,co-marketing, co-promotion fırsatlarını değerlendirilerek şirketimizin hem ulusal hem de uluslararası düzeyde büyümesine odaklandık. Bu doğrultuda yeni iş alanlarının araştırılması , uluslararası pazarlarda ürünlerimizin yer alması ve yeni ürünlerin bulunması konularında aktif olarak çalışmaktayız.

BİYOTEKNOLOJİK YATIRIMLARIN ÖNEMİ

- Biyoteknoloji için ne düşünüyorsunuz? Bu alanda yatırım yapma planlarınız var mı?

Sağlık sektöründe tedavi yöntemlerinin farklılaştırılarak geliştirilmesi çabaları sonucunda son dönemlerde biyoteknolojik ürünler ön plana çıkmıştır. Geliştirme safhalarının oldukça uzun zaman alması ve zorlayıcı olması nedeni ile sektörümüzde belli firmaların çabası olduğunu biliyoruz. Farmatek olarak biz de başlangıç olarak fill and finish yapısında bazı ürünlerle ilgileniyoruz. Ancak biyoteknoloji konusunda ülke olarak kültürümüzün yeni gelişmekte olması ve daha fazla altyapı ve bilgi birikimine gereksinim duyulması nedeniyle devlet desteğine daha fazla ihtiyaç duyulmaktadır. Bu anlamda biyoteknolojik yatırım yapılması ve ürün geliştirilmesi yaygınlaşacak ve ülkemiz, bu alanda gelişmiş ülkeler ile uluslararası piyasada rekabete devam edebilecektir. 

Site adresi: https://www.finansingundemi.com/haber/farmatekin-dev-hedefleri/1239796