Dün, milyonlarca aday ve ailenin heyecan ve endişe ile beklediği yeni üniversiteye geçiş sisteminin ayrıntıları açıklandı. YÖK Başkanı Prof. Dr. Yekta Saraç, konuşmasında özellikle bir noktayı; “ailelerin en değerli varlıklarına yani çocuklarına” dokunmanın ne anlama geldiğini vurguladı. Saraç, “Eğitim ve öğretimdeki her değişiklik anne ve babaların canlarına yani çocuklarına dokunmak demektir. Biz YÖK olarak toplumu sarsmayacak, endişeye sürüklemeyecek bir üslup benimsiyoruz” diyerek yeni sınav sistemine “güven” çağrısı yaptı.
Saraç’ın güven duyulmasını istediği “Yükseköğretim Kurumları Sınavı” olarak adı açıklanan sistemin ne anlam ifade ettiğine gelince; iki oturumlu bu sınavda sorgulanacak yeterlilikler dikkate alındığında bir uluslararası sınava ne kadar benzediğini görüyoruz. Bu da ABD üniversitelerinin başvuru yapanlardan istediği SAT (Scholastic Aptitude Test). Zaten Saraç da yeni sistemi kurgularken, başarılı olan ve dünyada kabul görmüş sınav sistemlerini de dikkate aldıklarını vurguladı.
1926’dan bu yana yapılan SAT, öğrencilerin iki temel yeteneğini; İngilizce okuma, anlama, yorumlama ile temel matematik yeterliliklerini sorgular. İşte iki oturumlu yeni sınav sisteminin ilk oturumunu oluşturan Temel Yeterlilik Testi’nde (TYT) de anadilde okuma, anlama, kavrama, yorum yapabilme gücü ile temel matematik yeterlilikler sorgulanacak. Bu bölümde artık YGS’deki gibi tarih, coğrafya, felsefe, fizik, kimya, biyoloji gibi sorular yok. Puanının 2 yıl geçerli olması da bu sınava benziyor.
Sınavın lisans programlarını tercih ederken kullanılacak puanları oluşturacak alan testlerinin yer aldığı ikinci bölümüne gelince; bu bölümde 4 test yer alacak. Her test 40’ar sorudan oluşacak. Bu oturumun ilkinden farkı zorunlu olmaması, isteyenlerin girmesi. Adaylar isterlerse tüm testleri de yanıtlayacak ya da seçecek.
İlk oturumda da ikinci oturumda da YGS ve LYS’lere göre sorular yarıya düşmüş durumda.
Peki soru azaltılması ölçme açısından sorun oluşturur mu?
YÖK Başkanı Saraç’a dün bu soruyu yönelttik. Yanıtı, “Ölçme değerlendirme uzmanları ile birlikte çalıştık. LYS’lerde sorgulanan lise müfredatının tümü bu testlerde de sorgulanacak. Eski sınavlarda 30 soru da soruluyordu. Soruları doğru hazırladığınızda ölçme konusunda sorun yaşanmaz” oldu. Saraç, “adayların konforunu” gözettiklerini söyleyerek, “İki oturum arasında yaklaşık 2 saat ara verme nedenimiz de bu. Kolay bir testten sonra rahatlayıp alan testlerine girsinler istiyoruz. Tüm testler tek kitapçık olarak verilecek. İsteyenlerin tüm testleri yanıtlamasına yetecek süre olacak. İlk oturumda hangi okulda sınava girdilerse yine orada girecekler” diyor. Açık uçlu sorulara gelince; alan testlerinde LYS’deki gibi 3’er tane çıkacak. Tek kelimelik cevapları olacak ve kodlanacak. Yanlış da doğruyu götürmeyecek.
Ancak her ne kadar “Rahat olun” deniliyor olsa da adaylar özellikle ilk oturumda yeterliliklerinin nasıl sorgulanacağına ilişkin soru örneklerini görmek istiyor. YÖK, bir an önce sınavdaki soruların dağılımı, sınavın süresi ve örnek soruları açıklamalı.