Perşembe günü saat 15’te belediye meclisi toplanarak, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı’nı seçecek.
Peki 2019’daki seçimlerde de AK Parti’nin adayı Mevlüt Uysal mı olacak? AK Parti kulislerinden edindiğim izlenimleri paylaşmak istiyorum. Mevlüt Uysal başarılı bir performans ortaya koyarsa, bu yol kendisine açık. Bir anlamda kendi kaderini kendi belirleyecek. Cumhurbaşkanı Erdoğan, İstanbul belediye başkanlığını kazanmakta kararlı. İstanbul seçimlerini hayati olarak görüyor. O nedenle seçimlere, ‘kazanacak adayla’ girme konusunda kararlı. Vefa ve sadakat çok önemli değerler. Ama hem o değerlere sahip olacak hem de seçim kazanacak. O gün geldiğinde Mevlüt Uysal’la kazanacaksa onunla, Başbakan’la kazanabilecekse seçimlere Binali Yıldırım’a girmekte tereddüt etmeyecek. Başbakan, dün TV’lerin ortak yayınında Hürriyet Ankara Temsilcisi Hande Fırat’ın sorusuna, “Koltuk dolu. Bizim de burada iyi-kötü bir işimiz var” diye karşılık verdi. Ama ‘yok’ demedi. Tabii o zaman geldiğinde ne olur bilemem. Cumhurbaşkanı Erdoğan, pazar günü İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı’yla ilgili istişare toplantısında, “İstanbul’u kaybedersek Türkiye’yi kaybederiz” diyor. Erdoğan’ı Türk siyasetine İstanbul armağan etti. O nedenle İstanbul’un önemini en iyi bilen liderlerden. Ayrıca 10 milyon seçmenin oy kullandığı İstanbul, Türkiye ortalamasını etkiliyor. 10 Ağustos 2014 tarihindeki Cumhurbaşkanlığı seçiminde Erdoğan yüzde 51.79 oy oranı ile birinci turda seçildi. Beklenti İstanbul’un Türkiye ortalamasını yükseltmesiydi. Ancak İstanbul’dan yüzde 49.83 oy aldı. İstanbul tam aksine Türkiye ortalamasını aşağıya çekti. 16 Nisan referandumunda de benzer bir tablo gerçekleşti. Evet oylarının Türkiye ortalaması yüzde 50.4 iken İstanbul’da bu oran 48.65’te kaldı. Erdoğan bu gidişatı gördüğü için, “İstanbul’u kaybedersek Türkiye’yi kaybederiz” diyor.
ERDOĞAN’IN UYARILARI
Cumhurbaşkanı Erdoğan, toplantıda çok önemli uyarılarda bulunuyor. Önümüzdeki sürece ışık tutması açısından bunları madde madde paylaşmak istiyorum.
1- “Çıtayı kendi elimizle en yükseğe koyduk. Önceden yüzde 40’la seçim kazanıyorduk. Ancak kendi elimizle bunu yüzde 50 artı 1 yaptık. İstanbul’da 10 milyon seçmen var. İstanbul seçimleri Türkiye ortalamasını etkiliyor. Seçim kazanmak için artık yüzde 40 almak yetmiyor. En küçük bir yanlış bizi götürür. Bunu düşünerek hareket etmeliyiz”
2- Şunu hatırımızdan çıkarmamamız lazım. Türkiye ve İslam dünyası hatta ümmet bizden hizmet bekliyor. Bu şuuru kaybetmememiz lazım.
3- Davaya sadakat çok önemli. Ben sadakat ararım. Çünkü her şeyin başı sadakat. Başında da söylediğim gibi en büyük sadakat davaya olan sadakattir.
4- Bu iş kişisel hesaplarla yapılacak bir iş değil. Herkes kişisel oyun oynuyor. Bu yaklaşım seçimlerde bizi sıkıntıya sokar.
5- Milletvekillerine buradan görev veriyorum. İstanbul’u sokak sokak dolaşacaklar.
6- İlçe belediye başkanlıklarının en az yarısını kazanmalıyız. Ama bu tempo ile olmaz. İlçe belediyelerinin çalışmalarından memnun değilim.
Cumhurbaşkanı Erdoğan konuşmasını, “Tarihi günleri yaşıyoruz. Tarihi günlerin içindeyiz. Benim bildiklerimi siz bilemezsiniz, sizin bildiklerinizi ben bilemem” diye bitiriyor.
SONUÇLARA İSTANBUL ETKİSİ
İstanbul’u kazanmanın Türkiye’yi kazanmak olduğunun sadece Erdoğan farkında değil. CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu da partisine, “İstanbul’a özel bir önem verin” talimatını vermiş. Kılıçdaroğlu hedef olarak 16 Nisan’daki oy oranının aşılmasını göstermiş, “İstanbul’da 16 Nisan’ın üstüne koyun” demiş. 16 Nisan’da İstanbul’daki hayır oylarının oranı Türkiye ortalamasının üzerinde, yüzde 51.35’di.
İstanbul iki açıdan önemli.
1- İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı’nı kaybeden, Türkiye’de gerilemeye başlıyor. ANAP İstanbul’dan doğdu, İstanbul’u kaybedince Türkiye’yi kaybetti.
2- İstanbul başta olmak üzere yerel seçimlerde yaşanacak bir başarısızlık, Cumhurbaşkanlığı seçimlerini de olumsuz etkileyecek.
Erdoğan, Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde İstanbul’un kendisini aşağıya çekmesini değil tam aksine tramplen etkisi göstermesini istiyor.