Ankara 4. Ağır Ceza Mahkemesince Sincan Ceza ve İnfaz Kurumları kampüsündeki salonda görülen duruşmada, tutuklu sanık Ahmet Taşhanlıoğlu savunma yaptı.
Akıncı Üssü'nde plan astsubayı olarak görev yaptığını, darbe girişiminin hiçbir aşamasında yer almadığını iddia eden Taşhanlıoğlu, 15 Temmuz'da üsse gelerek rutin mesaisine devam ettiğini belirtti.
Taşhanlıoğlu, havanın sıcak olması nedeniyle bayrak töreninin önceki günlere göre daha erken bir saatte yapıldığını ve tören sonrası özel aracıyla üsten ayrılarak evine gittiğini öne sürdü.
Akıncı Üssü'ne giriş çıkışlar sırasında kullandığı manyetik giriş kartı bilgilerinin kendisini doğrulayacağını ifade eden Taşhanlıoğlu, "Akşam evde komşularımla çay içerken İstanbul'daki köprülerin askerler tarafından tutulduğuna ilişkin haberler aldım." dedi.
Darbe girişimi sırasında Sabaha kadar evinde kaldığına komşularının şahitlik edebileceğini savunan Taşhanlıoğlu, Akıncı Üssü'nün bombalanması üzerine ailesiyle lojmanlardan ayırılmak için aracıyla giriş kısmına geldiği sırada havacı astsubay olması nedeniyle gözaltına alındığını iddia etti.
Darbe girişiminin hiçbir safhasında yer alamadığını savunan Taşhanlıoğlu, şöyle konuştu:
"Uçakların uçurulmasına ilişkin bir görevim yok. Normal şartlarda uçuşları önceden bilme şansım yoktur. Savcı, darbe teşebbüsüne katılmayacak personelin evlerine gönderildiğini söylüyor. Ben de aynı şekilde mesai bitiminde eve gittim. Sabah saatlerinde lojman girişinde gözaltına alındım. 14 aydır derdimi kimseye anlatamadım. Suçum Akıncı lojmanlarında kalmak. Gün boyu evde kaldım, mesaiye dönmedim. Kimseyle görüşmedim, kimse de beni aramadı. Geçmişe dönük HTS kayıtlarıma bakılsın, kimseyle bağlantım olmayacağı görülecektir."
"Akın Öztürk, 'İsrail bizi sattı' dedi"
Savunmadan sonra Mahkeme Başkanı Selfet Giray, dava dosyasına gelen evrakı okudu.
Giray, eski Hava Kuvvetleri Komutanlığı Personel Başkanı Tümgeneral Cevat Yazgılı'nın darbe girişiminden sonra gözaltında bulunduğu sırada yaşadıklarına ilişkin tanık sıfatıyla verdiği ifadenin bir nüshasının dosyaya dahil edildiğini söyledi.
Darbe girişiminin ardından gözaltına alınan ve daha sonra serbest bırakılan Yazgılı, dosyaya giren yazılı ifadesinde, gözaltında olduğu Ankara Emniyet Müdürlüğünde davanın bir numaralı sanığı Akın Öztürk'ün de aralarında bulunduğu üst düzey rütbelilerle aynı yerde kaldığını belirtti.
Yazgılı, yazılı beyanında, sanıklar Akın Öztürk, Aydemir Taşçı, Kemal Mutlu ve tanımadığı başka bir rütbeli ile sorgulama aşamasına kadar bir arada kaldıklarını kaydederek, "Başımızda polisler olduğu için Akın Öztürk ile sohbet etme imkanı bulamadım. Akın Öztürk bir ara benim de duyabileceğim bir şekilde kendi kendine ‘İsrail bizi sattı’ dedi. Bu sözü Kemal Mutlu da duymuş olabilir. Bu sözü duyduğumda darbe girişiminde dış güçlerin parmağı olduğunu düşündüm." ifadelerini kullandı.
İfadenin okunması üzerine söz alan sanık Akın Öztürk, Yazgılı'nın aleyhindeki beyanlarını kabul etmediğini belirterek, "Böyle bir konuşma geçmiş ise duyulacak kadar Kemal Mutlu yakınımdaydı, ona da sorulsun. Zinhar itiraz ediyorum. Aydemir Taşçı da oradaydı, ona da sorulabilir." dedi.
Mahkeme Başkanı Giray, sanıklar Mutlu ve Taşçı duruşmadan vareste tutuldukları için söz konusu ifadenin kullanılıp kullanılmadığının sorulması için sanıklara gelecek celse söz hakkı verileceğini kaydetti.
Duruşmaya yarın sanık savunmalarıyla devam edilecek.