Türkiye Ziraat Odaları Birliği (TZOB) Genel Başkanı Şemsi Bayraktar, yaptığı açıklamada, 2017 yılının Temmuz ayında, bir önceki yılın aynı ayına göre, yumurta üretiminin 1 milyar 460 milyon 252 bin adetten 1 milyar 567 milyon 486 bin adede, tavuk eti üretiminin ise 160 bin 209 tondan 195 bin 941 tona yükseldiğini belirtti.
Şemsi Bayraktar, Ocak-Temmuz döneminde, geçen aynı dönemine göre, kanatlı eti üretiminin yüzde 11,1 artışla 1 milyon 115 bin tondan 1 milyon 238 bin tona, yumurta üretimin yüzde 8,2 artışla 10 milyar 141 milyon adetten 10 milyar 973 bin adede yükseldiğini bildirdi.
İhracat üretimi tetikliyor
İhracat artışının üretimi tetiklediğini belirten Bayraktar, şunları kaydetti:
“Temmuz ayında, bir önceki yılın aynı ayına göre, yumurta ve ürünleri ihracatı yüzde 29,2 artışla 20,3 milyon dolardan 26,3 milyon dolara, kanatlı eti ve ürünleri ihracatı yüzde 115,8 artışla 22,7 milyon dolardan 48,9 milyon dolara yükseldi. Ocak-Temmuz döneminde ise kanatlı eti ve ürünleri ihracatında yüzde 47,1, yumurta ve ürünleri ihracatında yüzde 54,5 artış oldu. Yumurta ve ürünleri ihracatı, 2017 yılının Ocak-Temmuz döneminde 133,7 milyon dolardan 206,5 milyon dolara, kanatlı eti ve ürünleri ihracatı 188,6 milyon dolardan 277,4 milyon dolara yükseldi. Tabii bu yeterli değildir. Kanatlı eti ve ürünleri ihracatı, 2014 yılında 651 milyon dolara, yumurta ve yumurta ürünleri ihracatı 401,9 milyon dolara kadar çıkmıştı. Başta Irak olmak üzere yakın pazarlardaki sıkıntılar, Ortadoğu ülkelerinde yaşanan ekonomik sorunlar, Suriye ve Irak’ın neden olduğu ulaşımda yaşanan aksamalar ihracatı olumsuz etkilemiş, 2015 yılında, kanatlı eti ve ürünleri ihracatı 436,8 milyon dolara, 2016 yılında ise 361,6 milyon dolara, yumurta ve yumurta ürünleri ihracatı 2015 yılında 273,5 milyon dolara inmiş. 2016’da 289,6 milyon dolara yükselse de 2014 yılı ihracat rakamları yakalanamamıştı.”
Üretici geliri yetersiz
Üretim ve ihracat artarken, üreticinin yeterli gelir elde edemediğini vurgulayan Bayraktar, şu bilgileri verdi:
“Teknolojide en üst seviyeye ulaşan kanatlı sektöründe, yapılan yatırımın karşılığı alınamıyor. Üreticinin elde ettiği gelir amortisman giderlerinin bile karşılığı değil. Sektöre yatırım yapan işletme sahiplerimiz, kiraya vermenin bile daha iyi gelir sağladığını belirtiyorlar. Elde edilen gelirin alınan riskin karşılığı olmadığı açıktır. Sektöre arazi ve enerji yatırımı hariç 3 milyon liralık yatırım yapıp 50 bin kapasiteli işletme kuran bir üreticimiz, yaptığı yatırımın karşılığını bu fiyatlarla almasının mümkün olmadığını söylüyor. 5 dönemlik bir süreçte yılda elde edilen gelir 100 bin lirayı ancak kazanıyor. Bu parayla yatırımın karşılığı 30 yılda ancak alınır. Oysa bir yatırımın dönüşünün ortalama 10 yılda sağlanması gerekir.
Firmaların kazan kazan politikası uygulaması, üreticiyi de düşünmesi ve buna göre bir fiyat belirmesi gerekir. Sektörde sürdürülebilir bir üretim, üretici karı olmadan mümkün olamaz.”
Tarımda üretici enflasyonu, tüketicinin altında kaldı
Türkiye Ziraat Odaları Birliği (TZOB) Genel Başkanı Şemsi Bayraktar, tarımda üreticideki enflasyonun, tüketicinin altında kaldığını bildirerek, “tarımda üretici fiyatlarındaki artış, Ağustos ayında yüzde 0,63 geriledi; gıda ve alkolsüz içeceklerde Ağustos enflasyonu enflasyon yüzde 0,22 düşmüş, genel TÜFE yüzde 0,52 artmıştı” dedi.
Bayraktar, Ağustos ayı itibarıyla genel tüketici fiyat endeksindeki (TÜFE) artışın aylıkta yüzde 0,52, yıllıkta yüzde 10,68 artış, gıda ve alkolsüz içeceklerde aylıkta yüzde 0,22 düşüş, yıllıkta yüzde 11,97, tarımda üretici enflasyonunun yıllıkta yüzde 10,53 olduğunu belitti.
Buna göre, tarımda üretici enflasyonu, gıdadaki tüketici enflasyonunun 0,41 puan, genel TÜFE’nin 1,15 puan altında kaldığını vurgulayan Bayraktar, şunları kaydetti:
“Tarımda üretici fiyatlarının, üretimdeki artışların yaşandığı bir döneme girildiğinden dolayı düştüğü aylardayız. Nitekim, üretici fiyatları, Haziran’da yüzde 1,46, Temmuz’da yüzde 2,28 gerilemenin ardından Ağustos ayında da yüzde 0,73 düştü. Üretici makul fiyatlarla üretmeye devam ediyor, sorun tüketici fiyatlarında. Enflasyonu üretici değil, tarlada değil, markete kadar olan süreçte, ulaştırma gibi alanlarda aramak gerekir. Tarladan markete fiyatlar bazı ürünlerde 4-5’e katlanıyorsa, bundan hem çiftçi hem de tüketici kaybediyor, mağdur oluyor.
Her ay düzenli bir şekilde yaptığımız ve kamuoyuna duyurduğumuz üretici market fiyat araştırması da bunu açık bir şekilde ortaya koyuyor. En son, Ağustos ayında tarladan markete elma 5,6 kat, kuru kayısı 5 kat, karpuz 4,1 kat, süt 3,5 kat, domates 3,4 kat, salatalık 3,3 kata çıkan fiyatlarla tüketiciye satıldığını tespit ettik. Üreticide 67 kuruş olan elma, markette 3 lira 76 kuruşa satıldı.”