David Ben-Gurion’un bugün sıkça alıntılandığı üzere ‘çöle çiçek açtırmaktan’ söz ettiği yıllarda iklim değişikliği, bilim çevreleri için şimdiki kadar hararetli bir tartışma konusu değildi. Küresel nüfus artışının ise bugünkü gibi bir endişe kaynağı olduğu söylenemezdi. İsrail Devleti’nin ilk başbakanı, korkutucu bir su sıkıntısıyla karşı karşıya olan yarı-kurak bir bölgede, kendisi ve çocukları için bir gelecek inşa etmekte kararlı, mütevazı bir ulusa sesleniyordu.
50 yılın ve dünya çapında bir dizi teknolojik başarının ardından İsrail bugün, zorlu su sorunlarına beceriklilik, coğrafi izolasyona uluslararası iş birliği ile meydan okuyan bir ülke olarak ayakta. Su yönetimi alanındaki know-how birikimini ve tecrübesini paylaşmaya hazır girişimcileri, araştırmacıları ve üreticileriyle İsrail’in dünyaya mesajı açık: Her bir damla suyun iki kez kullanılmaya muhtaç olduğu zamanlarda yaşıyoruz. 1960’lardan bu yana İsrail, dünyada su teknolojilerine en fazla yatırım yapan ülke konumunda. Desalinasyonda dünya liderliğini (yılda yaklaşık 300 milyon metreküp ile) elinde tutan İsrail, 2017 itibarıyla atık sularının yüzde 92’sini işlemden geçiriyor. Bu suyun yüzde 75’inden tarımsal sulamada yararlanıyor. Yine de bugün dünyanın 150 ülkesinde kullanılmakta olan damla sulama yöntemi, ülkenin su endüstrisi özelindeki yıllık 2.2 milyar dolarlık ihracat hacminin yalnızca bir parçası.
160 SERGİYE EV SAHİPLİĞİ
İsrail meşeili şirketlerin, desalinasyon ve atık su arıtımı gibi alanlarda geliştirdiği inovatif teknolojiler, ABD, Çin, Hindistan ve Türkiye dâhil dünyanın pek çok ülkesinde ilgiyle takip ediliyor. Zuckerberg Su Araştırmaları Enstitüsü Başkanı Prof. Dr. Eilon Adar’ın deyişiyle: “Biz İsrail’deki su sorunlarımızın üstesinden gelmeyi başardıysak [...] dünyanın neredeyse hemen her yerinde, aynısı başarılabilir.”
12-14 Eylül tarihleri arasında Tel Aviv’de gerçekleşecek olan uluslararası WATEC (Su Teknolojileri ve Çevre Kontrolü) bienali de, su endüstrisinin eğitim, akıllı yönetim ve inovasyon boyutlarını dünyanın dört bir köşesinden gelen iş insanları, karar alıcılar ve araştırmacılarla değerlendirmek için mükemmel bir fırsat sunmakta. Düzenlendiği ilk tarihten 8 yıl sonra, 2015’de WATEC İsrail, 10 bin ziyaretçiyi ağırlamış; 60 İsrailli şirketin ve 95 uluslararası delegasyonun katılımıyla, 160 sergiye ev sahipliği yapmıştı.
WATEC 2017 programında da desalinasyon santrallerine ziyaretler, İsrailli start-up girişimlerine ait sergiler, hem bölgesel hem de küresel nitelikteki su meselelerine odaklanan uydu etkinlikleri yer alıyor. Su değeri ve güvenliği, enerji verimliliği, siber teknolojilerin kullanımı ve su yönetiminde insan-süreç etkileşimi ise, konferansın geniş bir konu yelpazesine sahip oturumlarında özellikle vurgulanacak olan başlıklar.
EN BÜYÜK SU ETKİNLİĞİ
Rusya, Çin, Brezilya, Hindistan, Almanya ve Türkiye’den beklenen delegasyonların katılımıyla WATEC 2017, yılın en büyük küresel su etkinliklerinden biri olmayı hedefliyor. Üreticilerin, yatırımcıların ve alıcıların hem sosyal ve ekolojik sorumluluk üstlenen hem de kâr getiren uzun ömürlü bağlantılar kurabileceği WATEC 2017 ile ilgili her türlü bilgiye konferansın
http://watec-israel.com/ resmi adresinden ulaşılabilir.
Ne de olsa su, köprüler inşa ederek aşılacak doğal bir engelden ibaret değil; aynı zamanda topraklar, insanlar ve ülkeler arasındaki bir köprünün kendisi de olabilir.