Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın, “İçerideki zatla ilgili soruşturma kendisine uzanacak diye korkuyor. İçerideki zatla Kılıçdaroğlu’nun bağlantısı çıkarsa şaşırmayın. Buradan çıktım, çıktım, çıkmadım açıklamalarda bulunacağım diyor” sözleri üzerine, “Kılıçdaroğlu tutuklanacak mı?” tartışması başladı.
“Kılıçdaroğlu tutuklanacak mı?” tartışması AK Parti cephesinde de rahatsızlığa yol açmış. Ama buna rağmen Kılıçdaroğlu’nun üzerine gitmekte kararlılar. Çünkü CHP liderini zayıf bir yerden yakaladıklarını düşünüyorlar. Siyasetteki gelişmeleri artık 2019 Cumhurbaşkanlığı seçiminden bağımsız olarak düşünmek mümkün değil. Kılıçdaroğlu’nun, cumhurbaşkanı adayı olacağı düşünülüyor. Başbakan Yardımcısı Bekir Bozdağ,“Benim kanaatim, kendisi 2019’da adaylık için zemin hazırlıyor. Kılıçdaroğlu, adalet mitingi değil, bir adaylık mitingi yaptı” diye işin adını koydu.
Kılıçdaroğlu’nun üslubunda da bir değişiklik dikkati çekiyor. Adalet yürüyüşünden önce, “Cumhurbaşkanı partili olmamalı” diye kestirip atan CHP lideri, yürüyüşten sonra açık kapı bırakmaya başladı. 21 Temmuz tarihindeki görüşmemizde adaylığını sorunca, “Bakalım” karşılığını vermişti. Ankara temsilcileri ile buluşmasında ise, “Doğmamış çocuğa don biçilmez” demekle yetindi. Yani reddetmedi.
ERDOĞAN’IN STRATEJİSİ
Kılıçdaroğlu, adalet yürüyüşüyle beklenmedik bir başarı sağladı. Parti içi muhalefeti susturdu, siyasette özgül ağırlığı arttı. Bu onu Cumhurbaşkanlığı seçiminde Erdoğan’a karşı en güçlü aday konumuna taşıdı. Erdoğan ise bir yandan partisinin 2019 seçimlerine hazırlarken, diğer yandan da hayır cephesini dizayn etmeye çalışıyor. FETÖ tartışması, MİT TIR’ları görüntüsünü Enis Berberoğlu’na verdiği iddiasıyla Kılıçdaroğlu’nu türbülansın içine sokmaya çalışıyor. CHP liderinin karizmasını çizmeyi amaçlıyor. Erdoğan, 16 Nisan gecesi kendisini kutlamak için arayanlara, “Asıl önemli olan 2019 seçimleri” demişti. “Yüzde 51.4 bizim oyumuz değil, yüzde 48.6’da CHP’nin oyu değil” diye ilave etmişti. Ancak siyasetin bir gerçeği var. ‘Evet’in liderliğini Erdoğan, ‘Hayır’ cephesinin liderliğini ise Kılıçdaroğlu yapıyor. 16 Nisan’dan bu yana Erdoğan yüzde 51’i büyütmek için çaba gösterirken Kılıçdaroğlu, ‘Hayır bileşenleri’ni bir arada tutmaya çalışıyor.
YENİ FORMÜL
Bu arada Kılıçdaroğlu, “Bir parti genel başkanı Cumhurbaşkanlığına aday olmamalı” görüşünü koruyor. Peki bu durumda Kılıçdaroğlu nasıl aday olacak? Cumhurbaşkanı adayı olmak üzere CHP Genel Başkanlığı’ndan istifa edecek mi? Kılıçdaroğlu’nun çevresiyle bu formülü konuştum. Şunları söylediler.
1- Cumhurbaşkanlığı seçimine 2 yıl kala kendimizi bağlamak istemiyoruz.
2- Cumhurbaşkanı adayını belirlemede ‘Hayır bileşenleri’nin tavrı belirleyici olacak.
3- İlk tura her parti kendi adayıyla girecek. Hedef ilk turda Erdoğan’ı seçtirmemek. İkinci tura kaldığında Erdoğan karşısında aday için uzlaşma aranacak.
4- Hayır bileşenleri, Erdoğan’ı örnek gösterip Kılıçdaroğlu’nun CHP Genel Başkanı olarak aday olmasında sakınca yoktur derlerse,bu durum Kemal Bey’in çekincesini ortadan kaldırır.
5- Hayır bileşenleri istifa etmesini isterse Kılıçdaroğlu, CHP Genel Başkanlığı’ndan istifa edip, cumhurbaşkanı adayı olabilir.
Kılıçdaroğlu’nun aday olmak için gerekirse genel başkanlıktan istifa edebileceğinin tartışılıyor olması yeni bir gelişme olduğu için paylaşmak istedim.
Bu arada Erdoğan, karşısına aday olarak çıkması için Kılıçdaroğlu’nu tahrik ediyor. Neden acaba?