Bir haftadır Kemal Kılıçdaroğlu’na karşı bir kampanya yürütülüyor.
Kampanyayı yürütenler, aşağı yukarı şunları söylüyor:
- Enis Berberoğlu’na MİT TIR’larıyla ilgili belgeleri veren Kemal Kılıçdaroğlu idi.
- Hüküm giyip hapse atılan Enis Berberoğlu, bunu açıklayacağını söylüyor.
- Enis Berberoğlu böyle bir şey yaparsa... Kılıçdaroğlu tutuklanır.
Pek ciddiye almamıştım bu kampanyayı...
Ne de olsa kampanyayı yürütenler, aslı astarı pek çıkmayan bu türden kampanyalar yürütmekle meşhur tiplerdi.
Fakat o da ne!
Aynı şeyleri Cumhurbaşkanı Erdoğan da söylemesin mi?
Eğer Erdoğan...
- Bir zemin yoklaması yapmaya çalışmıyorsa...
- CHP’nin kimyasını bozmaya çalışmıyorsa...
- Kılıçdaroğlu’nu korkutmaya çalışmıyorsa...
Yani gerçekten de ciddiyse...
Kemal Kılıçdaroğlu’na yönelik bir tutuklama girişimi söz konusu olabilir.
Böyle bir şey neye yol açar?
Neye yol açmaz ki?
En basitinden...
- Huzursuzluğun daha da artmasına...
- Gerginliğin daha da tırmanmasına...
- Cepheleşmenin daha da keskinleşmesine...
- Demokrasinin daha da zedelenmesine...
Yol açar.
Hani eski bir reklam filminde “Aklından bile geçirme” diye bir slogan vardı ya...
Türkiye’yi, Türkiye’nin barışını, Türkiye’nin bütünlüğünü düşünen bütün aklıselim sahibi insanlara sesleniyorum:
Akıldan bile geçirilmesin! Aman ha aman!
CHP’NİN CEVABI
CUMHURBAŞKANI Erdoğan’ın kuvvetlendirdiği “Kemal Kılıçdaroğlu tutuklanabilir” kampanyasına...
CHP’nin verdiği, verebildiği tek yanıt şu oldu:
“Erdoğan, Kılıçdaroğlu’nun karşısına çıksın. Televizyonda tartışsınlar.”
Bu mudur yani?
Bulabildikleri tek cevap bu mudur?
Silahını çeken kovboya, “Yiğitsen gel televizyonda tartışalım” diyen kovboyun fıkrası gibi bir şey bu!