Türkiye Cumhuriyeti Devlet Demiryolları'nda (TCDD) çalışan Kenan Ülkü, Erdoğan'ın çağrısı üzerine FETÖ'cü olarak değerlendirdiği kişileri Cumhurbaşkanlığı İletişim Merkezi (CİMER), Başbakanlık İletişim Merkezi (BİMER), TCDD Teftiş Kurulu ve savcılığa ihbar etti.
İFTİRADAN SORUŞTURMA AÇTI
Ülkü'nün verdiği ihbar dilekçeleri üzerine TCDD Teftiş Kurulu Başkanlığı ve savcılıkça soruşturma başlatıldı. Savcılığın yürüttüğü soruşturma kapsamında şu ana kadar ihbar dilekçesindeki isimlerden 62'si çıkarılan kararnameler ile ihraç edildi. Diğer isimler hakkındaki soruşturmalar ise halen devam ediyor. Ancak Teftiş Kurulu, savcılığın yaptığı soruşturmaların bitmesini dahi beklemeden Ülkü hakkında "iftira" iddiasıyla soruşturma başlattı.
İHBAR ETTİĞİ KİŞİLER İHRAÇ EDİLDİ
Kurul'un başlattığı soruşturma dosyasında, Ülkü'nün ihbar ettiği 139 kişi hakkında hakikate aykırı suçlamalarda bulunduğu, bunlardan sadece 13'ü hakkında bilgi belge sunduğu, diğer 126'sı hakkında ise hiçbir bilgi ve belge sunmadığı iddia edildi. Ancak söz konusu 139 isim arasından da ihraç edilenlerin olduğu hatta 692 sayılı son kararnamede, Ülkü'nün sunduğu listeden 3 ismin yer aldığı öğrenildi. Bunlardan TCDD Teftiş Kurulu Başkan Yardımcısı Alpaslan Canöz'ün ByLock kullanıcısı olduğu tespit edildi.
MEMURİYETİNE SON VERİLDİ
TCDD Teftiş Kurulu, yürütülen soruşturmanın ardından 18 Mayıs 2017'de yapılan toplantı sonucu Ülkü'nün memuriyetine son verilmesine karar verdi. Kararın gerekçesinde ise Ülkü'nün "Hakikate aykırı suçlamalarda bulunduğu" iddia edildi. Ayrıca kararda, TCDD Personel Yönetmeliği gereği Ülkü'nün, 126 kez (belge vermediği iddia edildiği kişi sayısı) "kademe ilerlemesinin durdurulması" cezasıyla cezalandırılması gerektiği, ancak aynı yönetmeliğin, "Bir olayda aynı cezayı gerektiren çeşitli suçların birleşmesi halinde ceza vermeye yetkili makamlar takdir haklarını kullanarak her suç için ayrı ceza verebilecekleri gibi suçlara karşılık olan cezayı şiddetlendirmek suretiyle bir üst derece cezayı da verebilirler" hükmü uyarınca memuriyetine son verildiği kaydedildi.
FETÖ'CÜLERİ İHBAR ETTİĞİ İÇİN VERİLDİ
Ülkü, Ankara İdare Mahkemesi'ne söz konusu kararın iptali için dava açtı. Ülkü'nün avukatı aracılığıyla mahkemeye verdiği dilekçede, kararın usul ve yasalara aykırı olduğu belirtilerek, "Bu karar, müvekkilin, TCDD bünyesinde çalışan ve FETÖ'yle bağlantılı olduğunu düşündüğü kişilerin isimlerini CİMER, BİMER, Başsavcılık ve TCDD Teftiş Kurulu Başkanlığına verdiği gerekçesiyle alınmıştır. Bir vatandaş olarak müvekkilin kendine vazife bildiği bu hareketin bu şekilde cezalandırılması anlaşılabilir bir durum değildir. İsimlerini bildirdiği kişiler hakkında, kurum tarafından ufak bir soruşturma dahi yapılmadan, iftira attığı gerekçesiyle müvekkilin kurumla ilişiğinin kesilmesi izaha muhtaç bir davranıştır" ifadeleri yer aldı.
BABADAN ERDOĞAN'A MEKTUP
Kenan Ülkü'nün henüz ihraç edilmeden önce muhtar olan babasıyla Cumhurbaşkanı Erdoğan'a mektup gönderdiği de öğrenildi. 12 Ocak'ta Cumhurbaşkanı Külliyesi'nde Erdoğan'ın muhtarlara hitap ettiği 34. Muhtarlar Toplantısı'na katılan Ülkü'nün babasının verdiği mektupta şu ifadeler yer alıyor:
"E- Devlet üzerinden zat-ı alinize muhatap 22.12.2016 tarihli Devlet Demiryolları'ndaki FETÖ yapılanması hakkında dilekçe yazdım. Bu dilekçe üzerine TCDD Teftiş Kurulu Başkanı Nuğman Yavuz beni odasına çağırdı. 167 FETÖ'cünün ihraç edildiğini ve ayrıca 260 FETÖ'cünün daha ihraç edileceğini ve listenin yayınlanmak üzere Ulaştırma Bakanlığına iletildiğini belirtmiştir. Fakat listeye baktığımda demir yollarındaki üst düzey yönetim kademesindeki FETÖ'cülerin korunarak sizlere bilgi verilmediğini zat-ı alinizin başlattığı milli seferberlik emrine uymadıklarını gördüm. Bunun üzerine bu mektubu yazmak zorunda kaldım ve muhtar olan babam İsmet Ülkü vasıtasıyla iletiyorum. Sizin FETÖ ve diğer terör örgütlerine karşı başlattığınız milli seferberliğe hayatım pahasına inandığımdan dolayı her zaman sizin yanınızdayım." (Yenişafak)